Ezel ve Polat arasındaki farklar

Ezel ve Polat arasındaki farklar

Ezel ve Polat arasındaki farklar

Türk insanında müptelalık yaratan Aktüel Dergisi'nin yeni sayısında iki dev televizyon markası kapağa taşındı: Ezel ve Polat. "Birini kadınlar diğerini erkekler zirveye taşıdı" başlığıyla kapak olan iki ünlü ismi gören okurlar dergiyi mail ve teşekkür yağmuruna tuttu. İşte Aktüel'in son sayısından tadımlık Ezel ve Polat.

İKİSİNDE DE ADALET TESİSİ MESELESİ VAR
"Hem Ezel'de hem Polat'ta bir 'adaletin tesisi' meselesi var. Ama farklı üsluplarla." Her iki dizi karakteri de kaybetmeyi sevmiyor. Her ikisi de ekonomik açıdan yüksek standartlara sahip. Her ikisi de şahane arabalara biniyor, müthiş evlerde yaşıyor. İki karakter arasındaki en önemli fark, Polat'ın son derece sert ve politik, Ezel’in ise yaşadığı dünyanın sert kurallarına rağmen son derece romantik olması.

BÖYLE İŞLERİN GARANTİSİ YOK
Türkiye’de izleyicinin ilgisini çekebilmek, hatta daha da ileri geçip kendine has, milyonları aşan bir hayran kitlesi edinebilmek öyle magazinel tartışmalarda bahsedildiği kadar kolay değil. Bunu başarabilmenin bir formülü yok, hele televizyonda böyle bir “iş” ortaya koymanın yahut bu gibi bir başarı elde etmenin hiçbir şekilde garantisi yok. Zira televizyon izleyicisi için, herhangi bir dizinin kendisini ne kadar ilgilendirdiği, kendisinin ekranda ne derece temsil edildiği ile alakalı biraz da.

KEMİK HAYRAN KİTLELERİ VAR
Yakın dönemde iki dizi bunu başarıyor. Biri Kurtlar Vadisi, diğeri ise Ezel. Her ikisinin de reyting listesindeki konumu malum. Ancak asıl mesele sadece aldıkları rekor reyting rakamları değil. Mesele, her ikisinin de kemik bir hayran kitlesi oluşturmuş, neredeyse fanatik bir izleyici kitlesine hitap etmiş olmaları. Mesele, her ikisinin de hayranlarını bağımlı hâle getirmeleri, aynı zamanda da hayranlarına bağımlı olmaları, karşılıklı bir alışverişle ilerliyor olmaları… Karşılıklı gönül alışverişi..

SADAKAT MESELESİ
Çok izlenen başka dizilerde olmayan ve her iki diziyi de gerçek birer fenomen hâline getiren özellik, hayranlarının yadsınamaz sadakati. Bu sadakatin sebepleri çeşitli. Bunların en önemlisiyse, malum dizilerin daha evvelden ekranda temsil edilmediğini düşününen izleyici kitlesine ulaşması, izleyicisini ciddiye alması, izleyicisinden katılım beklemesi.

YEŞİLÇAM BİR TOPLUMSAL VİCDANI TEMSİL EDİYORDU
Her ikisi de alternatif bir adalet sunuyor Beğenelim ya da beğenmeyelim, Yeşilçam’ın geçmişte bir nevi toplumsal vicdan oluşturduğu kesin. Yaşamındaki adaletsizlikleri, tatmin edilmeyen adalet duygusunu, ama kişisel, ama toplumsal adalet için olsun, içinde biriktirdiği her türlü haksızlığı dile getiren, sonra da bu haksızlığı düzelten kahramanları vardı Türk izleyicisinin. Geçmişte bu isimler Cüneyt Arkın’dı, Yılmaz Güney’di, Ayhan Işık, Sadri Alışık’tı, Hülya Koçyiğit yahut Fatma Girik’ti. 

KENDİSİNİ GÖRMEK İSTİYOR
Yalnız değilsin yeğen! Şimdiyse izleyici kitlesi sinema perdesinin karşısında değil, televizyon karşısında arıyor sarsılan adalet duygusunun merhemini. Sadece toplumsal adalet için değil, kişisel anlamda uğradığı haksızlıklar için de ekrandaki ağabeylerinin kendisiyle birlikte dertlenmesini, benzer dertlere derman ararken görüntülenmesini istirham ediyor. Kocaman bir denizin içinde bir damla olmadığını hissettirecek ufak kelamlar işitmek istiyor.

Kurtlar Vadisi, başladığı günden bu yana sürdürdüğü -ve televizyon izleyen herkesin bir şekilde ilgilendiği- tavrını, aslen toplumsal ve siyasal adaleti yerine getirmek üzerine kurmuş durumda. Hikâyenin ana kahramanı Polat Alemdar’ın izleyiciye verdiği güven, gerçek yaşamda yerine gelmeyen adaletin, dizinin dünyasında yerine gelmesi değil sadece. İzleyici, Polat Alemdar’ın ABD’li Aron Feller’i alt etmesiyle gerçek gündemin değişmeyeceğini elbette biliyor. Önemli olansa şu; izleyici yaşananlarda "Adaletin tesisi" Polat çok yüksek mevkilere girip çıkıyor ve buralarda lafını esirgemeksizin racon kesiyor, Memati antolojilere girecek kelamlar ediyor, Abdülhey kardeşliğin, dostluğun kitabını yazıyor. Erkek izleyicinin mest olması için gereken her şey ekranda vuku buluyor. Bu anlamda Kurtlar Vadisi, özellikle geride bıraktığımız Kurtlar Vadisi Pusu bir kült dizi statüsüne de erişmiş vaziyette. Kendi izleyici kitlesini çok iyi tanıdığı için, özellikle erkek izleyicinin neleri görmek istediğini çok iyi biliyor.

EZEL'DE ADALET DUYGUSU BASKIN
Ezel de aslen, adalet duygusu temelinden sarsılan bir ana karaktere sahip. En iyi iki arkadaşı ve sevgilisi bir soygun düzenleyip suçu onun üzerine atmış. Asıl adı Ömer’ken, hapishanede tanıştığı Ramiz Dayı sayesinde yüz değiştirme ameliyatı olup, yeni kimliğine, intikam almak için yola çıkan Ezel’e dönüşmüş. Hem âşık olduğu kadından hem de arkadaşlarından intikam almak, ipliklerini pazara çıkarmak niyetinde. Yani hedef yine “adaletin tesisi”! Ama bu kez ihanete uğramış bir aşk ve dostluk ön planda.

EZEL VE POLAT'IN TEMEL FARKI
Ezel ve Kurtlar Vadisi temel farklılıkları olan, birini erkeklerin diğeriniyse kadınların (da) takip ettiği iki fenomen. Buna rağmen benzerlikleri de az değil. Örneğin Ezel’in diziye de adını veren ana karakteri, tıpkı Kurtlar Vadisi’nin Polat Alemdar’ı gibi kaybetmeyi sevmeyen bir adam. Her ikisi de ekonomik açıdan yüksek standartlara sahip. Her ikisi de şahane arabalara biniyor, müthiş evlerde yaşıyorlar. Racon kesmeye başladıklarında tadına doyum olmuyor.

HER İKİSİ DE YANLIZ DEĞİL
Ezel de yalnız değil, Polat da. Polat’ın yanında gözüpek bir adamı, bir kardeşi var: Abdülhey. Bir diğer benzer kişilikse Memati. Ezel için de aynı şey geçerli. Hele ki sezon finaliyle birlikte, ekip tümden tamamlanmış gibi. Zira Ezel’de de Abdülhey’le benzer bir hüviyete sahip olan Tefo karakteri mevcut. Memati’nin Polat için ifade ettiklerini ise, önümüzdeki sezon Ali, Ezel için ifade edecek muhtemelen.