Pandemi döneminden bu yana konut piyasasında yaşanan sert yükseliş, 2025 yılı sonu itibarıyla hem Ankara’da hem Konya’da vatandaşların bütçesini zorluyor. Enflasyon ve döviz kurundaki hareketliliğin de etkisiyle konut fiyatları son beş yılda en az 10 kat arttı. Bu durum, ev sahibi olmak isteyenler için ulaşılabilirliği önemli ölçüde düşürdü.

Ankara'da bazı semtlerde kira fiyatları 30 bin liranın üzerine çıktı. Kira artışlarının zaman zaman enflasyon oranlarının da ötesine geçmesiyle kiracılar için barınma maliyetleri ciddi biçimde yükseldi. Ankara’da satılık konut fiyatlarında da benzer bir tablo gözleniyor. Yüksek maliyetler, alıcıların krediye yönelmesini kaçınılmaz kılıyor.

Bankaların konut kredisi faiz oranları 2,69’dan başlıyor. Ancak faiz düşüşlerine rağmen kredi yükü yüksek seviyesini koruyor. Almak istediği konutun bedelinin üçte ikisini peşin ödeyebilen vatandaşlar kredi çekebiliyor. Örneğin 3 milyon liralık bir konut için 2 milyon 500 bin liralık peşinat şart görülürken, kalan tutarın krediyle karşılanması durumunda aylık ödeme yaklaşık 14 bin lira seviyesine inebiliyor.

Kredi tutarının yükseldiği senaryolarda ise yük daha ağır. Bankadan 2 milyon lira talep eden bir vatandaş, 120 ay sonunda toplamda 6 milyon 767 bin lira geri ödeme yapmak zorunda kalıyor. Bu durum, aylık ödemelerin 56 bin 121 liraya çıkmasına neden oluyor.

Konut fiyatlarındaki sert yükseliş ve kredi maliyetlerinin yarattığı yük nedeniyle birçok kişi kiracı olarak kalmayı daha mantıklı bir seçenek olarak görüyor. Ancak kiralardaki hızlı artış, barınma krizinin iki yönlü olarak derinleştiğini gösteriyor.