"Ergenekon" davası yeniden başladı

"Ergenekon" davası yeniden başladı

Eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ'un da aralarında bulunduğu 274 sanığın, Yargıtay 16. Ceza Dairesi'nin bozma kararı sonrası yeniden yargılanmasına başlandı- İstanbul 4. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki ilk duruşmaya, CHP Milletvekili Dursun

Yargıtay'ın bozma kararının ardından 274 sanıklı "Ergenekon" davasının yeniden görülmesine, İstanbul 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nde başlandı.

İlk duruşmaya Danıştay saldırısı hükümlüsü tutuklu sanık Alparslan Arslan ile CHP Milletvekili Dursun Çiçek, Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek ve gazeteci Yalçın Küçük'ün de aralarında olduğu 70'i aşkın sanık katıldı. Duruşmaya gelmeyen eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ ile diğer sanıkları ise avukatları temsil etti.

Duruşmada Mahkeme Heyeti Başkanı Metin Tamirci, sanık ve sanık avukatlarına, Yargıtay 16. Ceza Dairesi'nin tüm sanıklar yönünden bozma kararı verdiğini hatırlatarak, bununla ilgili beyan alacağını bildirdi.

Başkan Tamirci, tek tek görüş almayarak, "Karara uyulmamasını isteyen var mı?" diye sordu. Söz alan tüm sanık ve avukatları da bozma kararına uyulmasını istedi.

Duruşma sanık ve sanık avukatlarının beyanlarının alınmasıyla devam ediyor.

- "Ankara'da görülsün" kararından dönüldü

Dönemin Hakimler ve Savcılık Yüksek Kurulu'nun (HSYK) kararıyla dosyaya bakmakla yetkilendirilen İstanbul 4. Ağır Ceza Mahkemesi, 9 Kasım 2016'da verdiği kararla, "Türkiye Cumhuriyeti hükümetini cebir ve şiddet kullanarak ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs" suçunun mağduru hükümetin Ankara'da bulunması, Türk Silahlı Kuvvetleri Genelkurmay Başkanı ve Genelkurmay Karargahı'nda görevli subayların sanık olmaları gibi gerekçelerle mahkemenin yetkisiz olduğunu belirterek, dosyanın Ankara ağır ceza mahkemesine gönderilmesine hükmetmişti.

Ergenekon davası sanıklarından bazılarının avukatları, kasım ayında yetkisizlik kararına "hukuka ve kanuna aykırı olduğu" iddiasıyla itirazda bulunmuştu. İtiraz dilekçelerinde, mahkemenin yetkisizlik kararının Yargıtay 16. Ceza Dairesi'nin bozma ilamına da aykırılık taşıdığı belirtilerek, davanın İstanbul'da görülmesi için mahkemenin yetkisizlik kararından dönülmesi talep edilmişti.

Talepleri reddeden İstanbul 4. Ağır Ceza Mahkemesi de dilekçeleri üst mahkeme sayılan İstanbul 5. Ağır Ceza Mahkemesi'ne yönlendirmişti. Bu mahkeme de itirazları kabul ederek, davanın İstanbul 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülmesi kararını kesinleştirmişti.

- Süreç

Yasayla kapatılan dönemin özel yetkili İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nce 5 Ağustos 2013'te verilen kararda, eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ müebbet, Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek ağırlaştırılmış müebbet, emekli Tuğgeneral Veli Küçük 2 kez ağırlaştırılmış müebbet ve 99 yıl hapis, Tuncay Özkan ağırlaştırılmış müebbet ve diğer suçlardan 22 yıl 6 ay hapis, emekli Orgeneral Hurşit Tolon müebbet, Danıştay saldırısının faili Alpaslan Arslan 2 kez ağırlaştırılmış müebbet, avukat Kemal Kerinçsiz ağırlaştırılmış müebbet, Mehmet Haberal 12 yıl 6 ay, Mustafa Balbay 34 yıl 8 ay hapis, Sinan Aygün 13 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırılmıştı. Diğer sanıklar da çeşitli oranlarda hapis cezasına mahkum edilmişti.

Bazı sanıklar, davaya bakan ve kapatılan özel yetkili mahkemenin gerekçeli kararını yazmasının 7 ay sürmesi nedeniyle Anayasa Mahkemesi'ne (AYM) bireysel başvuruda bulunmuş ve yüksek mahkeme de "sanıkların haklarının ihlal edildiğine" hükmetmişti. İhlal kararı üzerine, yasayla kaldırılan İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi yerine başvuruları inceleyen nöbetçi mahkemeler, tutuklu sanıkları tahliye etmişti.

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nin karardan 7 ay sonra 16 bin 600 sayfadan oluşan gerekçeli kararının taraflara tebliğ edilmesinin ardından dosya, temyiz incelemesi için Yargıtay 16. Ceza Dairesi'ne gönderilmişti. Temyiz duruşmaları, 6 Ekim 2015'ten itibaren yapılmaya başlanmıştı.

Yargıtay 16. Ceza Dairesi, 21 Nisan 2016'da verdiği kararla, 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nin kararını, "eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ'un Yüce Divan'da yargılanması gerektiği yönündeki itirazının haklı olması, Danıştay saldırısı davası ile Ergenekon davası arasındaki hukuki ve fiili irtibatın somut delillerle gösterilememesi ve soruşturma, yargılama, delil toplama aşamalarında adil yargılanma ilkelerine aykırılık bulunması" gibi gerekçelerle bozmuştu.

Dosyaya hangi mahkemenin bakacağına ilişkin yaşanan yetki karmaşasının ardından, HSYK tarafından alınan kararla dosya, İstanbul 4. Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderilmişti.

- Eski hakim ve savcılar FETÖ'den tutuklu veya firari

"Ergenekon" soruşturmasını yürüten ve meslekten ihraç edilen savcılar Zekeriya Öz ve Fikret Seçen, FETÖ soruşturmaları kapsamında firari olarak aranıyor. Bir dönem soruşturmaya bakan firari sanık Cihan Kansız hakkında da FETÖ üyeliğinden dava açıldı.

Dönemin özel yetkili İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde dosyaya bakan hakimler Hüseyin Özese, Hüsnü Çalmuk ve Sedat Sami Haşıloğlu hakkında FETÖ üyeliği suçundan dava açıldı. Özese ve Çalmuk tutuklu bulunurken, Haşıloğlu hala firari olarak aranıyor.

Davaya duruşma savcısı olarak giren Mehmet Ali Pekgüzel ve Nihat Taşkın da FETÖ davaları kapsamında tutuklu bulunuyor.

ERGENEKON DAVASINDA TELEPLER

 "Ergenekon" davasında savcılık, eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ ile eski komutanlar Dursun Çiçek, Hasan Iğsız ve Nusret Taşdeler'in de aralarında bulunduğu 19 sanıkla ilgili Yüce Divan'da yargılanmaları gerektiği için yargılamanın durdurulması ve Ergenekon dosyasıyla ilgisi olmayan Danıştay saldırısı dosyasındaki 5 sanıkla ilgili de ayırma kararı verilmesini talep etti. Savcılık, 139 sanığın beraati ve hayatını kaybeden 11 sanıkla ilgili davanın düşmesini de istedi.

İstanbul 4. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada, sanık ve sanık avukatlarına Yargıtay 16. Ceza Dairesinin bozma ilamına karşı diyecekleri soruldu. Sanık ve sanık avukatları kısa beyanlarda bulundu.

Sanıklardan Kenan Temur, 2009 yılından itibaren yargılandığını ve kendisine verilen beraat kararının onandığını belirterek, beraatini talep etti. Söz alan Danıştay saldırısının hükümlüsü tutuklu sanık Alparslan Aslan'ın avukatı da müvekkilinin dosyasının ayrılmasını talep etti.

Teröristlerin açtığı davanın yürütülemeyeceğini söyleyen davanın sanıklarından avukat Yusuf Erkel ise hazırlanan iddianamenin geçerli olmayacağını ve beraat kararı verilmesi gerektiğini ifade etti.

- Beraat, düşme ve ayırma talepleri

Sanıklardan avukat Kemal Kerinçsiz, davada aynı zamanda sanık avukatı olarak da yer aldığını anlatarak, Ergenekon davasına eklenen Cumhuriyet gazetesinin bombalanması ve Danıştay saldırısı gibi 22 dosyanın ayrılmasını, sadece Ergenekon'un 3 ana dosyası üzerinden değerlendirme yapılmasını talep etti.

Sanık ve avukatların, taleplerini dile getirmelerinin ardından duruşma savcısı Sait Kunt'a esas ve taleplere ilişkin görüşü soruldu.

Savcı Kunt, beraatlerine karar verilen, makul sürede yargılama çerçevesinde haklarında başkaca yargılama işlemi gerçekleşmeyen 21 sanığın beraatine ve ilk karar tarihinden sonra hayatını kaybeden 11 kişi hakkında verilen kararların da düşmesine hükmedilerek, dosyaların ayrılmasını talep etti.

Birleşen dosyalarda haklarında, "örgüt yöneticiliği, üyeliği ve örgüte yardım etme" suçlarından dava açılan 113 sanıkla ilgili de "Ergenekon terör örgütünün kesin ve inandırıcı deliller ile kanıtlanmadığı, bu nedenle olmayan bir terör örgütünün yöneticisi, üyesi ve yardım edeni olmayacağından bu suçların işlenmesinin söz konusu olamadığı" gerekçesiyle beraat talep eden Kunt, dosyalarının da ayrılmasını istedi.

- "Danıştay ve internet andıcı dosyaları ayrılsın"

Hükümete karşı işlendiği iddia adilen suçların unsurlarının oluşmadığını savunan Kunt, bu suçlardan yargılanan eski İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Bedrettin Dalan, eski milletvekili Turan Çömez ve Mehmet Haberal'ın da aralarında bulunduğu 5 sanık hakkında da beraat kararı verilmesi talebinde bulundu.

Danıştay saldırı davası ile bu dava dosyası sanıkları arasında bağlantı bulunamadığını belirten savcı Kunt, Danıştay saldırısı dosyasının yetkisizlik kararı verilerek ayrılması, saldırıyı gerçekleştiren hükümlü Alparslan Arslan'ın delil durumu ve kuvvetli suç şüphesi gerekçesiyle tutukluluğunun devamına karar verilmesi, silah temin eden 4 kişi hakkında ise yargılamanın devamına karar verilmesini talep etti.

İnternet andıçları ve "irticayla mücadele eylem planı" çalışmalarının bilgisi dahilinde olduğu iddia edilen sanıklardan İlker Başbuğ'un, söz konusu dönemde Genelkurmay Başkanı olduğuna işaret eden Kunt, bu suçlarla ilgili sanıkların Yüce Divan'da yargılanmalarıyla ilgili yasal hüküm bulunduğunu bildirdi. Kunt, Başbuğ dahil eski komutanlar Dursun Çiçek, Hasan Iğsız ve Nusret Taşdeler'in de aralarında bulunduğu 19 kişi hakkında hüküm çerçevesinde yargılamanın durdurulması ve dosyanın ayrılmasına karar verilmesini istedi.

Savcı Kunt, diğer sanıklarla ilgili herhangi bir talep dile getirmedi.

- Dosyaların ayrılması talebine tepki gösterildi

Savcının bu mütalaasına duruşma salonunda bulunan İlker Başbuğ ve eski subay olan diğer sanıkların avukatları tepki gösterdi. Dosyanın ayrılarak Yüce Divan'a sunulmasının davayı uzatacağını ve yarar sağlamayacağını savunan avukatlar, derhal beraat kararı verilmesini talep etti. Avukatlar, bu durumu FETÖ'nün aleyhe kullanabileceğini dile getirdi.

Sanık Veli Küçük'ün kızı da olan avukatı Zeynep Küçük söz alarak, "Haklarında talep bulunmayan sanıklar hakkında hiçbir talep olmaması boşluğa yol açtı. Savcılık makamı daha sonra, 'biz o sanıkların beraatlerine ilişkin talepte bulunacağız' diyor. Böyle bir şey olamaz, diğer sanıklar hakkında derhal beraat kararı verilmesi gerekir." ifadelerini kullandı.

Kaynak:Haber Kaynağı

Etiketler :