Erbil'in dedesi Menemen'de asılmış!
Şovmen Mehmet Ali Erbil'in Menemen olayları sonrasında yakalanıp asılan, Kürt bir Şairin torunu olduğu belirtildi. Şeyh Es'ede Erbil, aynı zamanda bir Nakşibendi şeyhi.
Vatan gazetesinin Çikolata ekinde yer alan haber, Kaynama Noktası isimli köşenin yazarı Ahmet Salih'in imzasını taşıyor. Habere şaşıran Mehmet Ali Erbil ise dedesinin bir polis olduğunu zannettiğini belirtiyor.
Dedesi, Menemen'de idam edilen Kürt şairiydi
Erbil soyadı Mehmet Ali Erbil'e dedesi Şeyh Es'edê Erbîlî'den miras. 23 yaşında Nakşibendi tarikatına katılan ve müridi olduğu Şeyh Tahaye Heriri Nakşibendi'den "mevlana" unvanı alan dede Erbil, Kürtçe gazeller yazan dini, siyasi bir kişilikmiş. Şeyh Erbil, Menemen olaylarında müritleriyle birlikte idam edilmiş.
Vatan gazetesi köşe yazarı Ahmet Salih, bu konuda Kaynama Köşesi'nde şu bilgileri aktarıyor:
Erbil'in dedesi kimmiş?
Kürt tarihi araştırmacılarının elde ettiği bulgulara göre, Mehmet Ali Erbil'in dedesi Şeyh Es'edê Erbîlî imiş. 96 yaşında idam edilmiş bir şair. Kürtçe gazeller de yazmış, dini-siyasi bir kişilik. Şimdi Şeyh Es'edê'nin hayat hikayesine bakalım önce: "1835 yılında Erbil'de doğdu. Medresede eğitim gören Erbîlî, 23 yaşındayken Nakşibendi tarikatına katıldı ve müridi olduğu Şeyh Tahaye Heriri e Nakşibendi'den 'mevlana'ünvanını aldı. İstanbul'a göç eden şair, Kalemi Dergahı'nın şeyhi oldu. Sultan Abdülhamit tarafından tekrar Erbil'e sürgün edilen şair, 10 yıllık mecburi iskandan sonra affedilince İstanbul'a döndü. 1930'daki Menemen Olayları sırasında tutuklandı. Oğlu Şeyh Ali ve bazı müritleriyle birlikte idam cezasına çarptırıldı. Ocak 1931'de, vücuduna şırınga ile zehir enjekte edilerek öldürüldü."
Dedesinin Şiiri
Yazar Selim Temo'nun, araştırmacı Müfit Yüksel'den aktardığı bu hayat hikayesi bu ay ki Esmer dergisinde yer aldı.Ama Şeyh Es'ede'nin Mehmet Ali Erbil'in dedesi olduğu bilgisi, aynı çevrelerden başka bir kaynaktan geldi bana. Mehmet Ali'yi aradım hemen. Sağolsun, onca işinin arasında zaman ayırdı ve cevapladı sorumu.
Bu bilgiyi, kendisi için de birçok giz taşıyan ailevi geçmişlerine ilişkin bu iddiayı yayımlamamda bir beis görmediğini söyledi. "Doğum tarihi, yeri, ölüm tarihi, hepsi doğru ama bize dedemin polis olduğu söylenirdi" dedi.
Sonra da şaşkınlıkla sordu: "Yani dedem Menemen olaylarına mı karışmış benim?"
Ve benden dedesinin bir şiirini okumamı istedi. Ben de ona "Kürtçe Gazel" başlıklı şiirinin Türkçe çevirisini okudum. Duygulandı. Teşekkür etti.
Bu tarihi bilgi beni şu açıdan ferahlattı: "Kim ne derse desin bu ülkedeki toplumsal bütünlüğün, kardeşliğin bozulması mümkün değildir."... Vatan
