ANKARA (AA) - MERVE YILDIZALP - Görme yetisini 21 yaşında kaybeden 46 yaşındaki İlimdar Boztaş, büyük sıkıntılar yaşasa da hayat mücadelesinden vazgeçmedi.

Boztaş, çocukken gazoz sattığı, bugünse engellilerin sesini duyurmak için kurduğu derneğe tahsis edilen yerde çalışmanın gururunu yaşıyor.

Tüm Engelliler ve Aileleri Yardımlaşma Derneği Genel Başkanı (TEDAY) Boztaş, 21 yaşından sonra görme engelli olarak devam ettiği hayatında yaşadığı zorlukları AA muhabirine anlattı.

Görme engelli olmayan eşi ve yetişkin iki oğluyla mutlu bir yaşam süren Boztaş, düzenini kurana kadar geçen süreçte azmini ve inancını hiç kaybetmedi.

Annesi küçük yaşta vefat eden, babası ise ağır bir rahatsızlık geçiren Boztaş'ın hayat mücadelesi çok küçük yaşlarda başladı.

11 yaşında gözlerinin bozulmaya başladığı fark edilen Boztaş, tedavi gördüğü süreçte bir yandan okula devam ederken diğer yandan da ayakkabı boyacılığı yaparak, gazoz ve simit satıp eve destek oluyordu.

Ağır görme bozukluğu nedeniyle eğitimini ortaokuldan mezun olduktan sonra noktalamak zorunda kalan Boztaş, 19 yaşında PTT'de işe başladı.

Boztaş, tedavisinin sonuç vermemesi üzerine 21 yaşında görme yeteneğini tamamen kaybetti. Bu süreçte psikolojisi bozulan Boztaş, uzun yıllar bu durumu kabullenmekte zorlandı.

PTT'den emekli olmasının ardından Boztaş, doğup büyüdüğü Etimesgut'ta engellilere yönelik bir sivil toplum kuruluşu olmadığını fark etti.

Engelli arkadaşlarıyla bir araya gelerek dernek kurmaya karar veren Boztaş, çalışmalara başladıktan sonra dernek için yer arayışı içine girdi.

Yunus Emre Sevgi Parkı içerisinde bir yerin kendilerine tahsis edilmesiyle çalışmaları hızlandıran Boztaş, başkanlığını yaptığı dernek sayesinde 5 bin engelliye ulaştı. Boztaş ve dernek çalışanları, spor ve kültür gibi birçok alanda engelliler için projeler geliştirdi.

- "O kahverengi ayakkabıların yeri tam burası"

Derneğe tahsis edilen yerin kendisi için çok anlamlı olduğunu anlatan Boztaş, duygularını şöyle dile getirdi:

"11 yaşlarındayken askerlere satış yapıyordum. Bir bakkal ile anlaştım oradaki ürünleri askerlere sattım. Askerin biri benden gazoz aldı, verdiği para çoktu. Parayı bozdurmam gerekiyordu. Şu an derneğin bulunduğu yerin altından geçen bir dere vardı. O derenin üzerinden atlarken gücüm yetmedi, gözüm bandajlı o dereye düştüm. Çırpındıkça iyice çamura battım. Ayakkabılarım çamurun içinde kaldı, alamadım. Oysa ki ben o ayakkabıları tam kırk çift boyayarak kazandığım paradan artırdığım parayla itfaiye meydanından ikinci el olarak almıştım. Üç dört gün giydikten sonra derede kaldı. Yıllar geçti üzerinden gözlerimi kaybettim, dernek kuruldu ve o dernek şu an burada. Ölçtüm, adımladım, şu an o ayakkabılarımın olduğu yer masamın olduğu yer. Buradan binlerce ayakkabı dağıttım, onların imzasını bu masada attım. Yüzlerce sosyal çalışmanın kararını bu masada aldık. O kahverengi ayakkabıların yeri tam burası. Allah'ın bize verdiği güzellik. Böyle bir görev bize nasip oldu."

Dernekte yaptığı çalışmaların kendisini Etimesgut Kent Konseyi Engelliler Meclis Yürütme Kuruluna taşıdığını anlatan Boztaş, siyasetle de ilgilendiğini söyledi.

Hayatın en büyük zorluklarını yaşadığını düşündüğünü dile getiren Boztaş, engellilere, "Azim, sabır ve mücadelenin aşamayacağı hiçbir zorluk yoktur. Hangi engel durumunda olurlarsa olsunlar mutlaka mücadelelerinin sonu aydınlıktır. Yeter ki yılmasınlar, pes etmesinler." diye seslendi.

AA