Efendim!(*)

Sultânım!

Her bulunduğumuz şehir Yesrib, her yol Mekke’den geliyor. İçimizdeki sönmek bilmeyen bekleme ateşi, Ensâr ile bekleyenlerinkinden pek de farklı değil. Düştüğümüz zulmetler o günleri aratmıyor. Muntazırız Efendim, ufkumuzda görünmesi muhtemel gölgenize… Asırlık yangınlar dinmiyor, ancak mübarek Lâ’linizden dökülecek Âb-ı Hayât söndürür bu ateşi…

     “Saçma ey göz eşkten gönlümdeki odlare su

     Kim bu denlü dutuşan odlare kılmaz çâre su”

Gel Efendim!

Sana muntazır nemli gözler aşkına! Senin güzelliğinle güzelleşen şiirler, sözler aşkına! Doğ yeniden kararan ufkumuza. Umut gülünü suladık yıllar yılı hasretinle ey dost! Koy kınayan kınasın ağlamalarımızı, bu vuslat gülü başka neyle sulanır?

   “Düştük reh-i sevdâya bize namus gerekmez.”

Yanağını yâd edende, yanaklar yaşlarla doldu, o yanaklarda serpildi umut çiçekleri.

   “Ârızun yâdıyla nemnâk olsa müjgânum nola

    Zâyi’ olmaz gül temennâsıyla hâre su”

Derler ki, “O, ümmetine karşı o kadar şefkatlidir ki, her yandan günahın taarruza kalktığı bir zamanda onun etrafında toplanan ve onun kucağına sığınan gençleri o geri çevirmezmiş.” Bu bataklık zamanında pek bi perîşân düştüm, Eyüb Aleyhisselâm’ın yaralarından milyarlarca kat daha fazla mânevi yarası olan şu fakire de – o kucağa alınmak nerede rüyamda bile göremem onu- gölgende yer verir misin Efendim?

Bilirim Sultânım!

Sîretâ öyle berbat bir vaziyetteyim ki mübarek gözlerinize bile görünmekten hicab duyarım. Bu beden o güzel gözlere görünmeye bile layık değil… Gel gör ki umut işte…

Vahşi bir ara “gözüme görünme” imasına maruz kaldı da dünyası zindan oldu. Ben ise ebedi alemde bu itaba maruz kalmanın endişesindeyim. Ama ben de şairin asırlık bi hayalini hayal edinip derim ki:

    “Dest-bûsı arzûsıyla ger ölürsem dōstlar

      Kûze eylen toprağum sunun anunla yâre su”

Elinizi öpmenin hayalini bile kurmak su-i edepse bana bende mezarımın toprağından yapılan bir testiden su sunulsun derim, en azından bu hayalle avunurum.

(*) Bu deneme Fuzuli’nin “Su Kasidesi”nden mülhem olarak kaleme alınmıştır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Çok uzun metinler, küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum