Ebru sanatıyla harita çiziyor

Ebru sanatıyla harita çiziyor

Emekli öğretmen Gülten Çuhadar, ebru sanatında 3 yıl uğraşarak geliştirdiği tekniklerle Türkiye ve dünya haritaları çizerek bir ilki gerçekleştirdi- Çuhadar:- "Tekneye boyaları atarken fark ettim. Dedim 'Türkiye aslında ebru.' Çünkü ilk boyayı atıyorsunuz

ANKARA (AA) - MELİKE KINACI/BİLAL TANRIVERDİ - Emekli Öğretmeni 63 yaşındaki Gülten Çuhadar, hobi olarak başladığı ebru sanatında, 3 yılda geliştirdiği kendine has tekniklerle dünya ve ülke haritaları yapmayı başararak bir ilke imza attı.

Gülten Çuhadar tarafından Ulus'taki Pilavoğlu Han'da sergilenen, ebruyla yapılan emsalsiz haritalar, yoğun ilgi görüyor.

Çuhadar, AA muhabirine yaptığı açıklamada, emekli olduktan sonra bir hobi arayışındayken, 10 yıl önce Çankaya Belediyesinin hobi kurslarından ebruyu seçmesiyle bu sanatla yollarının kesiştiğini anlattı.

Ebrunun bir kağıt süsleme, su ve Osmanlı sanatı olduğunu ifade eden Çuhadar, "Zaten çocukken dikkatimi çekmişti ebru. Benim babam bize Hayat Dergisi alırdı. Her perşembe iple çektiğimiz bir dergiydi. Çünkü içinde aktivite, genel kültür, her şeyin olduğu güzel bir dergiydi ve oradan ben ebruyu hatırlıyorum. Güzel dalgaların oluştuğu bu su sanatından o zaman etkilenmiştim." diye konuştu.

Ebru sanatı kursuna katılarak hayatında bir dönüm noktası yaşadığını belirten Çuhadar, 6 ay bu kursa devam ettikten sonra çalışmalarına evde ve Pilavoğlu Han'daki atölyesinde devam ettiğini kaydetti.

Renklerle haşır neşir olmaktan keyif almaya başladığını ifade eden Çuhadar, "Ayrıca bir daha yapamayacağınız ve hiç kimsenin yapamadığı bir şey yapıyorsunuz. Orada bir kez alabiliyorsunuz o deseni, bir daha aynısını yapmak isteseniz de mümkün olmuyor. Bu ilginçlik de dikkatimi çekti." dedi.

Çuhadar, kendisine ebru sanatçısı denilmesini istemediğini belirterek, geleneksel ebru sanatına uymadığını, farklı şeyler deneyerek, kendi tarzıyla özgür çalışmalar yaptığını söyledi.

- "Türkiye aslında bir mozaik değil, bir ebru"

Çuhadar, 3 yıl uğraşarak geliştirdiği tekniklerle ebru sanatını kullanarak harita yapma fikrini ise şöyle anlattı:

"Etnik gruplarla ilgili söylemler duymaya başladım. Çok şaşırmıştım, 53 yaşındaydım o zaman. Hiç etnik grupla ilgilenmemiştim, ailemiz de öyleydi. Herkesi insan olarak görür, severdik. Yani ilk duyduğumda da çok etkilenmiştim, üzüldüm de niye böyle bir şey olsun diye, 'Türkiye, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı' demek varken.

Tekneye boyaları atarken fark ettim. Dedim 'Türkiye aslında ebru.' Çünkü ilk boyayı atıyorsunuz, o bir yer kaplıyor, üstüne diğerlerini atarken o renkler de onun üstünde kümeler oluşturuyor. Hepsi bir bütün, birbiriyle bir aile sanki. Büyüklü, küçük kümeler oluşmuş. Dedim 'Türkiye aslında bir mozaik değil, bir ebru.' Çünkü ayıramazsınız yerinden. Bu fikir beni harita yapmaya teşvik etti ve ben ebrudan harita yapacağım dedim."

- "Her renk bir etnik grup gibi düşündüm"

Çuhadar, ebru sanatıyla harita yapmaya karar verdikten sonra yaklaşık 2 yıl boyunca nasıl yapacağını düşündüğünü, bu sırada kendine has bir yöntem geliştirdiğini dile getirdi.

Öncelikle kağıt üzerinde bir şablon çıkardığını söyleyen Çuhadar, "Türkiye çok girintili çıkıntılı olduğu için orijinalliği bozulacak diye, girinti çıkıntıları ayrı ayrı kumaşlar olarak yaptım. İpek kumaş üstüne 25-30 renk döktüm. Madem öyle iç içe geçiyorlar, her renk bir etnik grup gibi düşündüm. Sınırları ayrı boyamak istemiştim, denizi ayrı derken haritayı oluşturdum." diye konuştu.

Sergiye gelenlere harita çalışmasıyla ilgili "Haritaya ebru, sadece ebru diye bakmayın, bunun bir mesajı var" dediğini aktaran Çuhadar, "Kaç etnik grup olursa olsun beraber yaşamayı öğrenmişiz, beraber yaşayabiliriz. Öyle ayırmaya kimse kalkmasın." dedi.

Gülten Çuhadar, ebruyla yapılan haritaların özellikle yabancı turistlerin dikkatini çektiğini belirterek, kendi ülkelerinin haritalarını yapmasını istediklerini ve satın aldıklarını ifade etti.

Çuhadar, haritanın dışında, elbise, gömlek, kravat, kumaş, anahtarlık gibi eşyalarda da ebru çalışmaları yaptığını kaydetti.

AA

Kaynak:Haber Kaynağı

Etiketler :