E-Ticarette Görünmez Tehlike: Satıcılar Satış Rekoru Kırarken Kârları Sessizce Eriyor
Türkiye'de e-ticaret hacmi rekor seviyelere ulaşsa da, uzmanlar satıcıları "sanal kasa" tehlikesine karşı uyardı. Yapılan analizlere göre, pazaryerlerinde gerçekleştirilen her 100 liralık satışın 50 lirası komisyon, reklam, kargo ve iadeye gidiyor.
Türkiye’de hızla büyüyen e-ticaret sektörü, pazaryerlerinde her gün milyonlarca ürünün satıldığı dev bir hacme ulaştı. Ancak bu büyük büyüme, beraberinde ciddi bir finansal sorunu da getiriyor: Yüksek satış hacmine rağmen eriyen kârlar. Sektör uzmanları, binlerce satıcının görünmeyen maliyetler nedeniyle aslında kâr ettiğini sanarak büyük bir yanılgı yaşadığına dikkat çekiyor.
Kâr, Kasaya Değil Sisteme Gidiyor
BirFatura CEO'su İbrahim Bayır, e-ticaret satıcılarının en büyük ihmalinin kâr takibi olduğunu belirterek çarpıcı açıklamalarda bulundu. Bayır, "Satıcı satışlarını takip ediyor ancak kârını takip etmiyor. Her gün işlem yapıyor, fatura kesiyor, ama sonunda kazandığını nerede kaybettiğini bilmiyor. Kâr, kasaya değil; sistemin içinde kayboluyor" ifadeleriyle durumu özetledi.
BirFatura'nın saha analizlerine dayanan veriler, e-ticaretteki "görünmeyen ortak" gerçeğini ortaya koyuyor. Analize göre, pazaryerlerinde yapılan 100 liralık satışın yaklaşık 50 lirası; komisyon, reklam, kargo, iade, yazılım ve vergi gibi operasyonel giderlere harcanıyor.
Bayır, durumu "Satıcı kârını sanal kasada bırakıyor" sözleriyle özetleyerek, "Bir satıcı 100 lira satış yaptığında, elinde kalan çoğu zaman 40-45 lira. Geri kalanı sistemin diğer halkalarına gidiyor. Komisyonlar, reklam bütçeleri, kargo ve iade maliyetleri satıcının görünmeyen ortağı haline geldi" diye konuştu.
En Büyük Maliyet Kalemi: Zaman ve Operasyonel Dağınıklık
E-ticaretin doğası gereği her satışta platformlar, bankalar ve reklam kanalları gibi birçok kurumun pay aldığını vurgulayan Bayır, KOBİ'lerin karşılaştığı en büyük sorunun operasyonel dağınıklık olduğunu ifade etti. Satış, fatura, kargo ve stok yönetiminin manuel takip edilmesi, özellikle yüksek hacimli işlemlerde hata payını artırarak kârlılığı dolaylı olarak aşındırıyor.
"Satıcı kazandığını zannediyor, çünkü para hesabına giriyor. Ama aynı hızla geri çıkıyor. Kârı kim kazanıyor derseniz; cevap açık: sistem. Satıcı emeğini veriyor, ama gelirin önemli bir kısmı platformlar, bankalar ve reklam kanallarında kalıyor" diyen Bayır, KOBİ'ler için en büyük maliyet kaleminin "zaman" olduğuna dikkat çekti.
E-Ticarette Kazanan, En Doğru Yöneten Olacak
Türkiye'de e-ticaret hacminin 2025 itibarıyla 3 trilyon liraya yaklaştığı bu dönemde, birçok satıcının hâlâ gelir-gider dengesini manuel olarak takip etmesi, düşük kârlılık sorununu derinleştiriyor.
İbrahim Bayır, satıcılara süreç yönetimine odaklanmaları çağrısında bulunarak, "E-ticaret sadece satış yapmak değildir. Bu, aynı zamanda bir süreç yönetimi işidir. Kim sürecini iyi yönetirse, kârını da o korur. Satış rakamı değil, kârlılık konuşulmalı. E-ticarette kazanan, en çok satan değil; en doğru yöneten olacak" diyerek sözlerini tamamladı. Bayır, farkı yaratacak olanın kârını koruyabilen, sürecini dijitalleştiren ve kontrolü elinde tutan işletmeler olacağını belirtti.
Kaynak:
