Düşler Ülkesine At Süren Bir Şair, Tayyar Yıldırım

Şiir yazmak, düşler ülkesinin kapılarını zorlamaktır. Şiir, insanın kendine ait sırlarının ipuçlarını verir. Gönül dediğimiz şey başlı başına bir devlettir ve hürriyetine dokundurtmaz, tıpkı Türk milleti gibi. İşte bugün sizlere tanıtmak istediğim adan da böylesine düşler ülkesine doğru ılgarla at süren ve insana dair izlerin peşinde bir şair: Tayyar Yıldırım. 

1959, Konya, Seydişehir, Oğlakçı Köyü doğumlu olup nüfusa 1962 yılında kaydedilmiştir. İlkokulu köyünde, Ortaokul ve Liseyi, Konya Ereğli İvriz Öğretmen Okulunda okudu. 1980 yılında, İzmir’de bulunan Hv. Tek.Ok. K.lığından Hava Assubay olarak mezun oldu. 24 yıl süreyle yurdun çeşitli illerinde görev yaptıktan sonra 2005 yılında Konya Hava Üssünden kendi isteğiyle emekli oldu. Anadolu Üniversitesi İktisat Fakültesi mezunu olan Tayyar Yıldırım, 2013-2017 yılları arasında TEMAD (Türkiye Emekli Astsubaylar Derneği) Konya İl Başkanlığı görevinde bulundu. Hem doğduğu coğrafyanın ve yaşam şartlarının zor bir bölgede oluşu ve bu şartların tesiri hem de ülkemize sayısız değerli öğretmen yetiştiren İlk öğretmen Okulu eğitimi almış olmasından kaynaklanan etkilerle edebiyata özellikle de şiire çocukluk yıllarından beri meraklı olup 300’ün üzerinde şiiri mevcuttur. Şiirlerini genel olarak hece ölçüsüyle yazmaktadır. Kısa bir zaman içinde yayınlanacak olan bir şiir kitabının çalışmasına devam etmektedir. Aynı zamanda elliye yakın hikâyesi bulunan Tayyar Yıldırım’ın gerek ulusal ve gerekse yerel haber sitelerinde yayınlanmış yüzlerce yazısı mevcuttur ve halen yazmaya 

devam etmektedir. Evli ve üç çocuk babası olup Konya’da ikamet etmektedir. 

Öz geçmişinde de görüldüğü gibi Tayyar Beyin aynı zamanda hikayecilik özelliği de var. Asker kökenli olması, onun sert, kuralcı özelliklere sahip yapmamış, aksine gönül dünyasının güzelliği ve inançlı kişiliği ile şiirleriyle ve diğer sanat ürünleriyle insanda bulunan o naif duygulara hitap etmeyi kendine düstur edinmiştir. Biz, sarayda padişahından, kırda sürüsünü güden çobanına kadar, şair bir milletiz. Belki de bu özelliğimiz bizi cihana hükmetme ve dünyaya gerçek bir nizam verme dürtüsünü bize veriyor. Haksızlığa, zulme ve işgale karşı duruşumuz, sanata olan yatkınlığımızdan geliyor sanki. Elbette inancımızdan besleniyor bu duygular, ancak bunu hayata geçirmek için de içimizdeki bu hasletten besleniyor olmalıyız. Şairimiz Tayyar Yıldırım da işte bu milletin çocuğu ve duyguları içinden çıktığı coğrafyaya ve halkına paralel gelişmiş bir sanat adamı. Konya'mızda maalesef, böyle değerlerin gerektiği ilgiyi görmediği kanaatindeyim. Yine de son zamanlarda bazı ortamların oluşmaya başladığını, hafif de olsa bir esintinin olduğunu görüyorum. İnşallah gelecekte şairliğin, yazarlığın ve diğer sanat kollarının uğraşını veren insanların gereken ilgiyi göreceklerdir. Tayyar bey de bundan olumlu sonuçlar elde edecektir. Kendisine sanat hayatında başarılar diliyorum. 

Şimdi sizlere şairimizin şiir nedir diye yazdığı serbest bir çalışmasını sunuyorum: 

ŞİİR NEDİR?  

Şiir, arının bal yapışıdır.  

Bal yemektir şiir.  

Gülün kokusu,  

Gül reçelidir şiir.  

Şiir, sabahın seherinde, nefes alıp vermektir. 

Yağmur sesidir, toprak kokusudur şiir.  

Beli kamburlaşmış ihtiyarın, hayata tutunma azmi,  

Bir bebeğin gülüşü, ağlayışı,  

Köy kızının bakışı, suyun akışıdır şiir...  

Karıncanın yürüyüşü, kelebeğin kanat titremesidir.  

Şiir, ninniyle uyumak, güneşle uyanmaktır.  

Bir bardak çaydır, deniz kokusuyla birlikte içilen…  

Dağlarda pınar, ormanda çınardır şiir…  

Şiir, bülbül ötüşü, keklik sekişidir.  

Geniş, yemyeşil otlaklarda koyun sürüsü,  

Yüksek yaylalarda kaval sesidir...  

Yörük kızının söylediği türkü,  

Şehir yosmasının kürküdür…  

Caddelerde kaldırım,  

Sokaklarda bozacının nağmesidir. 

Memleket hasreti, gurbet acısıdır.  

Şiir, ölüm korkusu, ayrılık sızısıdır…  

Sakarya türküsü, Çanakkale Destanıdır şiir.  

Okula yeni başlayan çocuğun başının okşanmasıdır,  

23 Nisan’dır, 19 Mayıs’tır…  

Özgürlüktür, vatan sevgisidir şiir.  

Hastanede incir ağacı,  

Postanede mektuptur…  

Şiir, soba üstünde kestane,  

Meşe ocağında ekmek kokusudur.  

Evlat sevgisidir,  

Sevgilidir şiir… 

 

2009/Konya 

Tayyar Beyin özelliği aslında heceli şiirdir, o yüzden bir de buna uygun bir şiirini sizlerle paylaşıyorum: 

ÖLÜM 

 

Uğramadan sana geçsem uzaktan;  
Yine de peşimden gelirsin ölüm.  
Kurtulsam da her gün bin bir tuzaktan  
Vakti gelir bir gün bulursun ölüm. 

 

Söyler misin bana sen nerde yoksun?  
Nefsimin üstünde bir ağır yüksün.  
İsyanım olamaz çünkü sen haksın.  
İçimden ne geçer bilirsin ölüm. 

 

Ne mevki bıraktın ne de sanımı  
Ne şöhreti saydın ne de şanımı…  
İkide bir bomboş koyup yanımı  
Bir gün sen de yalnız kalırsın ölüm. 

 

Nice hükümdarı af mı eyledin?  
Zenginmiş, fakirmiş, kimi eledin?  
Sen ezelden beri her an böyleydin  
Ayrı gayrı bilmez, alırsın ölüm. 

 

Hüküm Allah'ındır, senindir sanma! 
Çek git beni yakma kendin de yanma! 
Dilerim bir daha, adımı anma 
Ben ölmeden önce ölürsün ölüm. 

Sevgiyle kalın. 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Çok uzun metinler, küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum