Düğünde takılan takıları damat alabilir mi? Yargıtay'dan emsal karar

Düğünde takılan takıları damat alabilir mi? Yargıtay'dan emsal karar

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun (YHGK) düğün takılarıyla ilgili erkekleri ilgilendiren boşanmada takılarının paylaşımına ilişkin kriterleri belirleyen emsal kararına göre, düğünde erkeğe takılan ve “kadına özgü” olmayan takılar artık erkeğe verilebilecek.

Yargıtay, “Düğünde kadına takılan her türlü ekonomik değeri olan şey kadına ait” içtihadını değiştirdi mi? Artık düğünde kadına takılan kadına, erkeğe takılan erkeğe mi verilecek? Takı torbası, sandığına koyulan takı nasıl paylaşılacak? Son emsal kararı ışığında, düğünde erkeğe takılan ‘kadına özgü olmayan’ takılar artık erkeğe verilebilecek. Ata, cumhuriyet altını, yarım, çeyrek, gram altın gibi ziynet eşyaları kolye, gerdanlık, bilezik, küpe gibi ‘kadına özgü’ sayılamayacağı için erkeğe kalabilecek.

Avukat Ezgi Esnik Günay bu konuya açıklık getiren bir yazıyı kaleme aldı.

DÜĞÜNDE KADINA TAKILAN ALTINLAR

Düğünde kadına takılan takılar erkek veya kadın tarafı olması fark etmez kadına yapılan bağış kabul edilir. Düğünde kadına takılan bu takılar boşanma halinde mal varlığının tasfiyesinde kadının kişisel malı sayılacaktır. Boşanma halinde kadının kendisine takılan ziynet eşyalarını geri verme yükümlülüğü olmadığı gibi eğer ki takılar kadından alınmış ise açtığı boşanma davasında ziynetlerinin iadesini de isteyebilecektir.

Düğünde erkeğe takılan altınlar ise kadının kullanımına özgülenmiş takılar değil ise erkeğe ait kabul edilir ve erkeğin kişisel malıdır.

YHGK, 04.03.2020, E. 2017/3-1040, K. 2020/240 kararında da bu durum açıklanmıştır. “Eşler arasında aksine bir anlaşma veya bu konuda yerel bir adet bulunmadıkça ‘kadına özgü ziynet eşyası’ evlilik sırasında ‘kim tarafından, hangi eşe takılmış olursa olsun’ ‘kadın eşe bağışlanmış’ sayılır ve artık onun ‘kişisel malı’ niteliğini kazanır.”

Evlilik merasimi sırasında erkeğe takılan kadına özgü sayılmayacak altınlar erkeğin olacaktır. Örneğin erkeğe takılan çeyrek, gram, yarım, cumhuriyet altını gibi takılar kadına özgü sayılamayacağından erkeğin olacaktır. Ama erkeğe kadına özgü bir altın takılmış ise örneğin kolye, bilezik gibi bu takılar kadına ait sayılacaktır. Yalnız erkek düğünde kendisine takılan takıları, daha sonra evlilik birliği içerisinde kadına vermiş ise artık bu takılarda kadının kişisel malı olarak kabul edilecektir.

Evlilik birliği içerisinde tarafların kullanmak amacı ile edinmiş olduğu takılar, edinen tarafın kişisel malı olup boşanma halinde kişisel mal kime ait ise onda kalacaktır. Bunun yanı sıra evlilik birliği içerisinde edinilmiş olan yatırım amaçlı ziynetler ise edinilmiş mal olup boşanma halinde bu takılarda her bir taraf 1/2 pay hakkına sahip olacaktır.

Kadının kişisel malı olan ziynet eşyaları elinden alınmış ise kadın dava açarak ziynetleri müstakil bir dava ile karşı taraftan isteyebileceği gibi boşanma davasında veya mal rejiminin tasfiyesi davasında isteyebilecektir. Kadın ayrı bir dava ile veya boşanma davasında ziynetlerinin değeri nispetinde alacak talebinde bulunmuş ise öncelikle takıların varlığını sonrasında da ziynetlerin kendinde olmadığını yani kendisinden alındığını ispat etmelidir.

Düğün sırasında kadına takılan altınlar evlilik birliği içerisinde harcanmış olabilir. Hatta kadına ait altınlar kocanın kişisel malları için dahi harcanmış olabilir. Bu halde erkeğin, kadına iade yükümlülüğünün doğup doğmayacağı konusunda takıları veren kadının iradesine bakılacaktır, eğer kadın takılarını borç olarak vermiş ise elbette ki erkek takıları kadına aide etmelidir, fakat eğer kadın takıları borç iradesi ile değil de bağış olarak vermiş ise bu durumda takıların iadesinden bahsedilemeyecektir.

Kadının kişisel malı olan takıları, evlilik birliği içerisinde kocaya verilmiş ise kadın bu takıları geri istemek için boşanma davası açılmasını beklemek zorunda değildir. Kadın evlilik birliği devam ederken de kocadan takılarının iadesini dava yolu ile de talep edebilir.

Kadın boşandıktan sonra eşyanın yani takıların iadesini aynen istiyor ise bu talebi için bir zamanaşımı süresi söz konusu olmayacak ise de eşyanın aynen iadesi yerine eşyanın bedelini yani takıların bedelinin talep ediyor ise bu durumda on yıllık zamanaşımı süresi söz konusu olacaktır.

Etiketler :
HABERE YORUM KAT
UYARI: Çok uzun metinler, küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.