Doğalgazda fiyatlar böyle düşecek
ABD ile Türkiye arasında imzalanan LNG ve nükleer enerji anlaşmaları, iki ülke arasındaki stratejik iş birliğini güçlendirerek enerji alanında yeni bir dönem başlatıyor.
Türkiye ile ABD arasında enerji alanında imzalanan yeni anlaşmalar, hem ikili ilişkilerde hem de küresel enerji piyasalarında dikkat çekici bir dönüm noktası olarak değerlendiriliyor. Anlaşmalar kapsamında Türkiye, ABD’den 20 yıl boyunca toplamda yaklaşık 70 milyar metreküp doğalgaz eşdeğeri LNG tedarik edecek. BOTAŞ ile Mercuria ve Woodside Energy arasında yapılan bu uzun vadeli anlaşmalar, Türkiye’nin enerji arz güvenliğini güçlendirmeyi hedefliyor.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, anlaşmaya ilişkin yaptığı açıklamada, “Amerika ile enerji anlamında yaptığımız iş birliği, arz güvenliğimiz için büyük önem taşıyor. Bizim en ucuz gazımız Karadeniz gazı. Türkmenistan’dan sonra ABD’den alacağımız gaz da ülkemize en uygun fiyatla gelecek” dedi.
Avrupa Birliği’nin 2027 itibarıyla Rusya’dan LNG ithalatını yasaklama kararı, küresel enerji ticaretinde yeni bir güç dengesi yaratıyor. Bu boşluğu dolduracak başlıca iki ülke —ABD ve Katar— küresel arz güvenliğinde belirleyici aktör konumuna yükseliyor. ABD Enerji Bilgi İdaresi (EIA) verilerine göre, Amerikan LNG ihracat kapasitesi 2025’te 115 milyon ton, 2027’ye kadar ise 165 milyon ton seviyesine ulaşacak.
Rabobank Enerji Stratejisti Florence Schmit, “2027, ABD’nin enerji ihracatı tarihinde bir dönüm noktası olacak. Yeni LNG projeleri, Avrupa’nın Rus gazına bağımlılığını tamamen bitirecek” değerlendirmesinde bulundu.

Uzmanlara göre, Avrupa’nın LNG ihtiyacının halihazırda %50’sinden fazlasını karşılayan ABD, 2027’ye kadar bu payı %70’e çıkaracak. Katar ise Kuzey Sahası projeleriyle küresel kapasiteye yıllık 31 milyon tonluk ek katkı sağlayacak.
Uluslararası Enerji Ajansı’nın (IEA) Gas 2025 raporu da bu tabloyu destekliyor. Rapora göre, 2030’a kadar 300 milyar metreküplük yeni LNG kapasitesi devreye alınacak ve fiyatlar arz artışıyla birlikte kademeli olarak düşecek.
Enverus Analisti Andrew Dittmar, “Asya’lı alıcılar artık ABD’deki sahalara doğrudan yatırım yapıyor. Üretim zincirine entegre olarak enerji arzını garanti altına almak istiyorlar” diyerek küresel yatırım eğilimlerine dikkat çekti.
Türkiye açısından bakıldığında, ABD ile yapılan LNG anlaşması yalnızca ekonomik değil, aynı zamanda stratejik bir enerji ortaklığı anlamına geliyor. Ankara’nın hedefi, hem kaynak çeşitliliğini artırmak hem de fiyat istikrarını güvence altına almak.
Enerji uzmanları, Türkiye’nin Karadeniz gazı, Türkmenistan hattı ve yeni ABD anlaşmalarıyla birlikte “çok kaynaklı ve esnek enerji arzı” modeline geçtiğini belirtiyor. Bu adımların, Türkiye’yi bölgesel bir enerji merkezi olma hedefine bir adım daha yaklaştırdığı vurgulanıyor.