Diyanet Hak ve Adalet Sen Genel Başkanı İbrahim Kaya, sendikalar için temel amacın; üyelerin ekonomik, sosyal, kültürel, mesleki hakların korunması ve geliştirilmesi, toplum için yapacağı çalışmalar da ise ahlakın üstün tutulması, maddi ve manevi varlıkların ve temel hak ve özgürlüklerin korunması için toplumun ortak değerlerine sahip çıkılması, milli birliğimizin korunması, ülkemizin gelişmesi ve kalkınması anlayışının benimsenmesi için çalışılmasının esas olması gerektiğine dikkat çekti.

İbrahim Kaya, bu amaçlar çerçevesinde sendika yönetim kurullarının söylemlerinin, tutum ve davranışlarının önemli olduğunu belirterek şu ifadelere yer verdi:

“Sendikaların ‘Erdemliler Hareketi’ söylemleri lâfta kalmamalı, bunu icraatlarıyla göstermelidirler. Ahlak ve erdem insanın çirkinliğini örten en önemli elbisedir! Toplum kurallarını düzenleyen, sağlıklı toplum oluşmasında önemli bir etken olan bu kavramları benimseyen insanlar, başka birinden beklemediği bir hareketi, sözü kendisi de başkasına yapamaz. İslam dininde önemle üzerinde durulan ahlak ve erdem kavramları, bugünkü toplumun sosyolojik özellikleri, yaşam kültürü ve koşullarına bağlı olarak değişmiştir. Bu değişiklik özellikle sendikaların yönetim kurullarında görev alanlarda fazla gözlenir olmuştur! Tüm sendikaları kastetmiyoruz tabii ama Genel Başkan sıfatıyla bazı sendika başkanlarının “Başkan koltuğu”nun cazibesine kapılarak asıl varlıklarını unuttuklarına şahit oluyoruz! Dolayısıyla dünyanın geçici nimetlerine tamah eden insanların suiistimal ve yozlaşmayı mubah gördüğünü, ahlakı, dinden soyutlayarak İslami söylemlerle hem çevresini hem de üyelerini kandırdığını maalesef görebiliyoruz. Biz Müslümanlar için ne kadar acı, ne kadar hazin ve vahim bir durum!

Dini tekeline alıp kimseye bırakmayan insanlar, özellikle Diyanet camiasındaki sendikalar için söylüyorum; yalanlarıyla, Müslümana yakışmayan tutum ve davranışlarıyla ülkemizde sendikacılığın önünü kesmişlerdir. Hormonlu büyüyen yetkili sendika başta olmak üzere, yalanlarıyla üyelerini kandıran, çalıştırdığı insanlara yalan söyleyen, hakkını vermeyen, siyasi iradenin arkasına sığınan sendikalar, ülkemizin sendikacılık tarihinde zamanı geriye almış, hak, hukuk, kardeşlik, değerlerin korunması vb. noktada sendikalaşmaya zarar vermiş ve camiamızda kardeşlerimizin birbirine kırılmasına, öfkelenmesine ve düşmanca tavırlar almalarına neden olmuşlardır. Hâlbuki sendikal anlayışın birlik ve beraberliği sağlayarak, huzurlu, mutlu, geleceğinden emin ve refah seviyesi yükselmiş olarak yaşamalarına imkan sağlayacak gelişmeleri teşvik etmesi ve sağlaması gerekirdi.

Hz. Peygamber Efendimiz aleyhisselatu ve’s selam’ın da içinde bulunduğu ‘Erdemliler Hareketi” haksızlığı ve zorbalığı engelleyen önemli bir hareketti. Günümüzde bu söylem camiamızı kandırmanın bir aracı olarak kullanılıyor. Özellikle yetkili sendika haksızlık ve baskı konusunda temsilcilerinin önünü açmış durumda! Üzülerek ifade etmek istiyorum ki yetkili sendika, müftülük idari amirleri, şefler vb. nin çalışmaları sayesinde büyüyor. Yani müftülüklerde yetkili sendika için çalışanlar yetkili sendikadan daha başarılı! Diğer sendika üyelerine müftülüklerde baskı yapılıyor, mobbing uygulanıyor. Siyasetin arkasına sığınmayı ve arka bahçesi gibi görüntü vermeyi eleştiren sendikalar da ne yazık ki siyasete sığınmışlardır. Hem Diyanet camiasında hem de Diyanet camiasının da içinde bulunduğu sosyal hayatta yukarıda sözünü ettiğimiz olumsuzlukların giderilmesi ve önlenmesi açısından sendikal ahlakın yerleştirilmesi ve geliştirilmesi zorunludur.

Hak, hukuk, adalet arayışında olan, arkasında kimsesi bulunmayan kardeşlerimizin haklı davalarında yanında olmak, onların sesi, gücü ve savunması olmak için DİYANET HAK VE ADALET SEN var. Ahlaki değerlerimize sahip çıkmak, Diyanet camiasını kandırmadan dürüst ve ilkeli sendikal anlayışla davamızı sahiplenmek için desteğinizi istiyoruz. Talip olduğumuz bu gücü bize verirseniz aile sıcaklığı içinde geleceğimize güvenle bakabileceğimiz bir huzur ortamını birlikte oluşturabiliriz. SENDİKANI SORGULA, GELECEĞİNİ KARARTMA!"