Dile Saygısızlık

“Mevlana karışık 1 ayran 3 YTL”

Bir lokantanın önündeki tanıtım tabelasında yazılı bunlar.

Canınız börek istedi, bir lokantaya giriyor, börek istiyorsunuz, garson şefe bağırıyor:

“Çek bir buçuk Mevlana.”

Bildiğimiz peynir şekerinin adı Mevlana şekeri olmuş.

Bunun adı düpedüz Mevlana adı üzerinden ticaret yapmaktır. O ulu kişinin adını kazanç kapısı yapmaktır. Ulu kişilerin, manevi değerlerin ticarete araç yapılması o ulu kişilere, manevi değerlere saygısızlıktır.

Emperyalizm her zaman tankla tüfekle girmez bir ülkeye. Çoğu zaman kültürüyle, diliyle girer. Ama biz emperyalizmin gelmesini bile beklemiyoruz. Kendimiz yapıyoruz onun yapmak istediklerini. Kendi kendimize dilimizden uzaklaşıyor, yabancılaşıyoruz.

Bir caddeden geçerken tabelalara bakmanız yeter ne demek istediğimi anlamak için. Türkçemiz neredeyse kovulmuş tabelalardan. Yarısı Arapça, yarısı İngilizce.

Bir çiçekçi dükkanı çıkıyor karşınıza, tamamen İngilizce bir tabela. Bu çiçekçiden kaç yabancı çiçek alacaksa. Tam bir özenti, kendi diline saygısızlık. Bir hastane, hospıtıl koymuşlar adını. Burada kaç yabancı muayene olacaksa.

İşin kötü tarafı bu özentinin altında büyük bir cahilliğin yatması. İşyerinin tabelasına o yabancı ismi konduran diline gösterdiği saygısızlığın farkında bile değil.

Bildiğimiz böreği Mevlana böreği diye müşteriye sunan da haberli değildir Mevlana’nın yüce kişiliğinden. O sadece kesesine giren paraya bakmaktadır.

Ya bizim belediyeye ne demeli? Kocaman bir katlı otopark yapıyor ve adını Mevlana koyuyor. O otoparkın dergaha yakın olmaktan başka ne ilgisi var Mevlana ile.

Üç gün sonra “Mevlana Yılı” başlayacak. Bence işe o yüce kişiye karşı yaptığımız çirkinlikleri düzeltmekle başlayalım.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Çok uzun metinler, küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.