“Demir Parmaklıklar VE Yaşam Mücadelesi’

“Demir Parmaklıklar VE Yaşam Mücadelesi’

Haberin başlığı, Halil İbrahim Örs’ün ilk romanının adı, romanın devamı gelecek mi? Bilmiyorum.

Haber-yorum: Zeki Oğuz

Haberin başlığı, Halil İbrahim Örs’ün ilk romanının adı, romanın devamı gelecek mi? Bilmiyorum. Anlatılanların çok ilgi çekeceğini biliyorum.  Roman yeni yayınlandı. Bu cumartesi Rampalı çarşıda yazarın imza günü var.

Halil İbrahim Örs’ü tarım il müdürlüğünde mahkûm kadrosunda çalışan biri olarak tanımıştım, Sonra müthiş bir yaşam hikâyesinin olduğunu öğrendim. O günlerde Miço kitabımın yazımını yeni bitirmiştim. Halil İbrahim Örs’e yaşam hikâyesini anlatmasını istedim. O hikâyesini anlattı ama yazma işini kendisinin yapacağını söyledi.

Yaptı da.

Cumartesi günü yapılacak imza gününden sonra bu müthiş hikâyeyi birlikte okuyacağız.

1960 lı yıllarda tam bize özgü bir kan davasıyla başlıyor Halil İbrahim Örs’ün hikayesi. Sonrası ise değme macera romanlarına taş çıkartacak cinsten.

1969 yılında Sağmalcılar cezaevinden ilk kaçanlardan biri ki cezaevi yeni yapılmış, mahkûmlar içine yeni konulmuş, idare bir kale olarak nitelendiriyor cezaevini, kimsenin kaçamayacağından o kadar eminler. Ama Halil İ. Örs bir arkadaşıyla birlikte kaçıyor, hem de jandarmanın kurşun yağmuru altında.

Konya cezaevinden kaçıyor, sonra tekrar giriyor. İçerde, Adana’nın namlı kabadayılarından İnce Cumali’yi vuran Sırrı’yı öldürüyor. Aylarca tek başına karanlık bir hücrede prangalı olarak yatıyor.

Cezaevlerinden kaçtıkça toros dağlarında mağaralarda yaşıyor, çevredeki köylüler barındırıyorlar onu, sahip çıkıyorlar,

Sonra dünyanın sayılı cezaevlerinden biri olan Sinop cezaevine gönderiliyor.

Kitabın tam adı “  FİRAR Demir Parmaklıklar ve Yaşam Mücadelesi.’ Halil İbrahim Örs benim gibi teknoloji özürlüsü olduğu için saman kâğıda kurşun kalemle yazmıştı hikâyesini. Okurken bırakamamıştım, sil baştan yeniden okuyacağım.

Roman okurlarının ellerinden bırakamayacaklarına inanıyorum.