Cumhuriyet Savcısı Cihan Ergün Memleket'e konuştu

Cumhuriyet Savcısı Cihan Ergün Memleket'e konuştu

15 Temmuz darbe girişimi sırasında Akıncı Hava Üssü'nde yakalanan FETÖ'nün Hava İmamı Adil Öksüz'ü sorgulayan Cumhuriyet Savcısı Cihan Ergün, Memleket'e özel açıklamalarda bulundu.

Savcı Ergün'den yaşananlara tepki: Beni herkes iyi bilir

M. Ali Elmacı'ya konuşan Savcı Ergün, sorularına kaçamak cevaplar verdiğini ve tutuklama istemiyle mahkemeye sevk ettiği Adil Öksüz'ün serbest bırakılmasını hayretle karşıladığını söyledi. 'Bu durumu kabullenmek mümkün değil' diyen Ergün, 'rüşvetin belgesi yoksa darbenin de belgesi yoktur' ifadesiyle serbest bırakanlara tepki gösterirken "Tarla almak için oradaydım" safsatasına inanarak belge yetersizliğini bahane etmek de çok garip" şeklinde konuştu.

"TARLA ALAMAYA GELDİM" DEDİ

Adil Öksüz'ün, sorguda çelişkili ve önceden çalışılmış cevapları sıraladığını belirten savcı Ergün, "Saat 9.00'da Keçiören'den taksi tuttum, orada tarla almaya geldim" dedi. Kimden alacaktınız, bir isim veriyor. Soyadı ne diye soruyorum; öyle bir soy isim vermiyor. Aynı şekilde, "Telefonu yok mu, görüşmediniz mi?" diye ekliyorum,  "Yok, telefonu yoktu. Filanca görüştürecekti" diyor.  Filancanın soyadı var mı? Onu da söyleyemiyor. Kaçak güreşiyor, kaçamak cevaplar veriyor" şeklinde anlattı.

BUNLARIN BÜTÜN BAŞLIKLARI ÇALIŞILMIŞ

"Bir soru sordum ve aldığım cevap karşısında şaşırmadım" diyen Cumhuriyet Savcısı Cihan Ergün "Bunlarla görüştünüz, emir alır mısınız?" deyince hiddetle küfürler savuruyor. Böyle az bilgili adama bağlılığının olamayacağını, beraber adlarının anılmasının bile kendisini alçaltacağını söylüyor. 'İlahiyatçıyım' demişti. Hatta tefsir bölümünde hocaymış. İmzaladıktan sonra dedim ki; hocam, özel bir sorum olacak. Ona kendisiyle ilgili tek bir soru sordum. O da cevap verdi. 'Tamam' dedim, 'Hocanız da böyle cevap verirdi'". Çünkü bunların çalışılmış başlıkları var. Ben tutuklama istemiyle mahkemeye sevk ettim ama "delil yok" diyerek serbest bıraktılar" ifadesini kullandı.

ÖKSÜZ GÖZALTINDAYKEN TELEFONLA GÖRÜŞMÜŞTÜ

Öte yandan Olağanüstü Hal (OHAL) kapsamında yayımlanan 679 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'de (KHK) kamudaki görevlerinden ihraç edilenlerin listesi yer aldı. Listede, FETÖ'nün darbe girişiminin ardından Ankara'daki Akıncı Üssü'nde gözaltına alındıktan sonra serbest bırakılan FETÖ'nün "hava kuvvetleri imamı" olduğu ileri sürülen Öksüz'ün gözaltındayken telefonla görüştüğü Atatürk Araştırma Merkezi İdari İşler Müdürü Balcı bulunuyor.

ÖKSÜZ'ÜN GÖZALTINDAYKEN KONUŞTUĞU KİŞİNİN OĞLU KONYA'DA ASTSUBAY

Öksüz'ün gözaltındayken telefonla görüştüğü kişi olduğu tespit edilen Atatürk Araştırma Merkezi İdari İşler Müdürü Balcı, mahkemedeki ifadesinde Öksüz'ü tanımadığını, Konya'da astsubay olarak görev yapan oğlunun, darbenin merkezi Akıncı Üssünde gözaltında bulunduğu sırada kendisini tanımadığı bir numaradan aradığını, o numaranın Adil Öksüz'e ait olduğunu bilmediğini öne sürmüştü.

 

 

ERGÜN'ÜN ANLATTIKLARI BİRİLERİNİ RAHATSIZ ETTİ

2007'li yıllardan beri  FETÖ terör örgütüne karşı mücadele eden ve çeşitli zamanlarda bunları yazarak makaleleştiren Savcı Cihan Ergün'ün paylaşımları birilerini rahatsız etti. Konya'da yapılan FETÖ duruşmalarında Yardımcı Doçent Mustafa Arıkan'ın, itirafçı olduğu beyanında; "filanca koğuş arkadaşımdan duydum, Cihan Ergün de Mustafa avcının sohbet ettiği bir toplantıya gitmiş" şeklinde beyanı hakkında suç duyurusunda bulundu.

"ERGENEKON NURGENEKONA DÖNÜŞMÜŞTÜR" LİTERATÜRE GİRMİŞTİ

Bilindiği üzere aynı tarihte Cihan Ergün "derin devlet" adlı bir makale yazmış, bunun yayınını takiben hukukçu profesörlerden bazıları "Ergenekon nurgenekona dönüşmüştür" söylemi nedeniyle ilginç bulduklarından bununla ilgili Cihan Ergün'le söyleşi yapmak istemişler, Cihan Ergün bu nedenle adı sayılan Prof. Mustafa Avcı, Prof. Hakan Hakeri, Prof. Ramazan Yıldırım ile bir araya geldi.

"CİHAN ERGÜN'Ü HERKES İYİ BİLİR"

Savcı Cihan Ergün ise bu durumu adının geçmesine istinaden suç duyurunda bulunduğu dilekçesinde şu cümlelerle ifade etti:

CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞINA

                         KONYA

 

ŞİKAYETÇİ: .......... CİHAN ERGÜN

ŞÜPHELİ:.................MUSTAFA HATİPOĞLU

SUÇ:..........................İFTİRA VE HAKARET

"Bunların 2007-2008'li yıllarda Konya'da çalışan bütün hakim ve savcılar, avukatlar hukukçular, akademisyenler yerli gazeteler ve gazeteciler bilmektedirler.

Bunlara halen Konya'da çalışan başsavcı vekili Abdullah Gündüz yine başsavcı vekili Tuncer ÇETİN ... Yargıtay üyesi olan Mustafa Çavuş, Yusuf Kuzu, Mehmet Erol daha birçokları vakıftırlar. Konya BAM Başsavcısı Ali GÖKPINA' De 2007-2008'den beri benim bu FETÖ paralel yapı Fetullahçı olmakla olan mücadelem ve savaşımın canlı şahitleridir.

Yine aynı şekilde yerel basın olan Merhaba Gazetesinin o zamanki Genel Yayın Yönetmeni Çetin ORANLI (halen Ordu ilinde Basın İlan Kurumu Müdürüdür) ve çalışanları, Yeni Konya Gazetesi çalışanları, Memleket Gazetesi çalışanları ile Haber Editörü Mehmet Ali Elmacı da 2008 yılından bu yana Fetullahçı örgütle mücadele içinde olduğumu bilmektedirler.

2007-2008 ve sonrasında birçok akademisyene, hukukçu olmayan tıpçı, tarihçi, edebiyatçı, akademisyen gruplarla bir araya gelerek Fetullahçı örgütün çeteleşip devlete sızdığını bunun oluşumunu kurumları elde etmeye yöneldikleri bir kaç kişi değil, onlarca, yüzlerce akademisyenle oturup anlattığım, o kişilerde hukuk fakültesinin birçok öğretim elemanı da bilmektedir. Ve bunların sonucunda o günün HSYK'sı bunları beni hiçbir neden yokken Konya'daki asgari çalışma süresi olan en az 10 yıl süre dolmadan altıncı yılın bitiminde Uşak'a sürdüler. Ben ülke kamuoyunun tanıdığı biriyim. Bay Mustafa Hatipoğlu şahit olmadığı, yanında bulunmadığı, benimle odası dışında hiçbir yerde bulunmadığı halde iftira ederek küçük düşürerek, toplum nezdinde hor ve hakir göstermek suretiyle aşağılayıcı iftiralarda bulunmaktadır. Bu nedenlerle kendisinden şikâyetçiyim.

2007-2008 yıllarında yanında staj yapan ve halen Erzincan AGM başkanı olan Fatih... Ve İstanbul Hakimi olan Halis Karatomas ile birlikte hukuk fakültesinde Mustafa Avcı'nın odasında Fetullahçı yapının Nurgenekon çetesine dönüştüğünü bu yapının derin devlete dönüşüyor olduğunu kurumları ele geçirip devlet kurumlarına yerleştiklerini konuşmuştuk. Yıl 2007 idi. Bu arkadaşlarda bunlara şahittirler"

M. Ali Elmacı-Memleket