Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın: (2)

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın: (2)

"(Tuğluk'un annesinin cenaze töreninde yaşananlar) Cumhurbaşkanlığı adına bu hadiseyi en net şekilde kınadığımızı ifade etmek isterim. Bu gayriinsani tutumu kabullenmek mümkün değildir. Bu, bizim inanç değerlerimizle, kültür ve medeniyet değerlerimizle as

ANKARA (AA) - Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, tutuklu eski milletvekili Aysel Tuğluk'un vefat eden annesi Hatun Tuğluk'un cenazesinde yaşananlara ilişkin, "Cumhurbaşkanlığı adına bu hadiseyi en net şekilde kınadığımızı ifade etmek isterim. Bu gayriinsani tutumu kabullenmek mümkün değildir. Bu, bizim inanç değerlerimizle, kültür ve medeniyet değerlerimizle asla bağdaşmayan bir tutumdur, çirkin bir yaklaşımdır. Ölüye saygı bizim inancımızın, medeniyetimizin en temel unsurlarından bir tanesidir. Bir cenaze töreninde bu tür hadiselerin yaşanmasını telin ettiğimizi ifade etmek isterim." dedi.

Kalın, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde basın mensuplarına gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu, soruları yanıtladı.

Almanya'da 24 Eylül'de yapılacak seçimleri hatırlatan Kalın, özellikle son bir aydır Alman iç siyaseti ve seçim ortamının Türkiye'ye ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a kilitlendiğini belirtti. Kalın, "Sayın Cumhurbaşkanımızın şahsında Türkiye'ye yönelik asılsız saldırıları, çirkin ithamları, iftiraları külliyen reddediyoruz. İç siyaset malzemesi yaparak Türkiye gibi bir ülkeyi karşısına almak, ne Alman siyasetinin ne Alman devletinin menfaatinedir. İnşallah bu seçim sürecinden sonra Alman siyaseti tekrar aklıselimle hareket eder ve Türkiye gibi önemli bir ülkeyi kaybetmek gibi bir durumla karşı karşıya kalmazlar." diye konuştu.

Türkiye'nin Almanya bağlamındaki haklı ve meşru güvenlik taleplerini ve endişelerini de anımsatan Kalın, şöyle devam etti:

"Son dönemde Türkiye'de ne kadar Türkiye karşıtı illegal örgüt varsa PKK'sından DHKP-C'sine şu anda da FETÖ'süne kadar, bunların Almanya'da kendilerine bir yer bulması, rahatlıkla o sistemi istismar, suistimal ederek Türkiye aleyhine faaliyetler yapması, para toplaması, militan devşirmesi kabul edilemez. Biz Alman makamlarına bunu defaatle ifade ettik, etmeye de devam edeceğiz. Dolayısıyla eğer Almanya gibi bir ülke hukukun üstünlüğü, demokrasi gibi ilkelere gerçekten inanıyorsa bu ilkeleri ortadan kaldırmak için çalışan PKK, DHKP-C gibi, FETÖ gibi terör örgütlerine kendi topraklarında faaliyet yapma izni vermez. Ciddi, demokratik, hukukun üstünlüğüne dayalı bir devletten beklentimiz budur."

Kalın, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Kazakistan dönüşü S-400 anlaşmasına ilişkin yaptığı açıklamanın belli çevrelerde spekülasyonlara ve dedikodulara yol açtığını söyledi.

İçeride ve dışarıda "Türkiye neden böyle bir tasarrufta bulunuyor? Türkiye Batı'dan uzaklaşıyor, NATO'da artık güvenilir bir ülke değil." diye yorumlamaya çalışanların olduğunu dile getiren Kalın, Türkiye'nin ulusal güvenliğinin gerektirdiği bütün adımları hiçbir ülkeye danışmadan, egemenlik hakları çerçevesinde bugüne kadar attığı gibi bundan sonrada atmaya devam edeceğini bildirdi.

NATO içerisinde Türkiye'nin güçlü bir müttefik olduğunu vurgulayan Kalın, şöyle konuştu:

"NATO içerisinde Türkiye'nin yeri son derece bellidir. Nitekim NATO Genel Sekreteri'nin bu S-400'lerle ilgili dün yaptığı açıklamayı da biz memnuniyetle karşıladık. Sayın Stoltenberg'in egemenlik hakları çerçevesinde buna saygı duyulması gerektiği çerçevesinde yaptığı açıklama aslında en doğru açıklamadır. Bizce bu tartışmayı artık bitirmesi gerekir. Artık NATO'nun en üst düzey yetkilisinin yaptığı bu açıklamadan sonra hala birilerinin çıkıp 'Türkiye'nin bu egemenlik hakkını kullanması' konusunda birtakım asılsız iddialarda, spekülasyonlarda bulunması, sadece suni gündem oluşturmak anlamına gelir."

Kalın, S-400'lerin Türkiye-Rusya ilişkilerinde de önemli olduğuna işaret ederek bunu gündeme getirirken "Türkiye Batı'dan uzaklaşıyor, Avrupa değerlerinden uzaklaşıyor" gibi takdim etmeye çalışanlar olduğuna işaret etti.

- "Hiç kimse 'Türkiye sadece bir bölgeye odaklanıyor' diyemez"

Türkiye'nin çok yönlü bir dış politika izlediğini dile getiren Kalın, "Dış politika hiçbir zaman sıfır toplamlı bir oyun değildir. Türkiye bulunduğu coğrafya gereği, milli çıkarları gereği ve dünyaya bakışı açısından elbette doğuyla batıyla kuzeyle güneyle Avrupa'yla Orta Asya'yla Kuzey Afrika'yla Ortadoğu'yla Latin Amerika'yla dünyanın bütün bölgeleriyle iyi ilişkiler geliştirmeyi hedefleyen bir ülkedir." ifadelerini kullandı.

Son dönemde Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yaptığı görüşmeleri hatırlatan Kalın, "Bu yoğun trafik içerisinde hiç kimse 'Türkiye sadece bir bölgeye odaklanıyor' diyemez. 360 derece perspektifinden yürütmeye çalıştığımız dış politika bu tür farklı ülkelerle, aktörlerle, bölgelerle iyi ilişkiler geliştirmeyi de zaruri kılmaktadır. Dolayısıyla Türkiye'nin Rusya'yla geliştirdiği iyi ilişkiler, Batı'yla Batı ittifakıyla NATO'yla Avrupa'yla ya da ABD ile geliştirdiği ilişkilere bir alternatif değildir onları tamamlayıcı niteliktedir." değerlendirmesini yaptı.

Kalın, bu kapsamda Fransa'nın yaptığı açıklamayı da "olumlu" karşıladıklarını belirtti.

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın, terörle mücadelede kullanılan SİHA'lara (silahlı insansız hava aracı) yönelik tartışmaların çok talihsiz bir şekilde başlatıldığını dile getirerek, adeta terör örgütü ve yandaşlarını cesaretlendirici bir mahiyette sunulmasının kabul edilebilir olmadığına vurgu yaptı.

Bu konuda Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Türk Silahlı Kuvvetlerince açıklamalar yapıldığını anımsatan Kalın, "Bu SİHA'lar sadece ve sadece teröristleri ortadan kaldırmak ve ülkemizin güvenliğini sağlamak için kullanılmaktadır. İlginç olan şey şu; ne zaman Türkiye terörle mücadelede belli bir mesafe kat etse, belli başarılara imza atsa bu tür konular gündeme getirilerek, adeta bu başarı gölgelenmeye çalışılıyor." şeklinde konuştu.

Tüm güvenlik birimlerinin ülkenin güvenliği için canla başla, büyük bir özveriyle kahramanca mücadele ettiklerinin altını çizen Kalın, onların bu mücadele azimlerini gölgeleyecek ya da kıracak açıklamalardan herkesin uzak durması gerektiğini ifade etti.

Sivilllere yönelik bir kaybın olmaması için bütün güvenlik birimlerinin hassasiyet gösterdiğini aktaran Kalın, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Bunu adeta yok sayan bu tür sorumsuzca açıklamaların terör yandaşlarını cesaretlendirdiğini de gözardı edemeyiz. Burada ister bir siyasi parti mensubu olsun, ister bir kanaat önderi olsun kişilerin nerede durması gerektiği konusunda bir zihni netliğe sahip olması gerekir diye düşünüyoruz. Dolayısıyla Türkiye bundan sonra da bu İHA'ları, SİHA'ları kendi güvenli çerçevesinde elbetteki kullanmaya devam edecek. Çünkü bunlar bizim ulusal güvenlik meselemizdir. Nasıl diğer ülkeler ulusal egemenlik hakları ve ulusal güvenlikleri çerçevesinde bu mücadeleyi yürütüyorlarsa Türkiye de bu mücadeleyi en etkin bir şekilde bundan sonra da yürütmeye devam edecektir."

- Tuğluk'un annesinin cenaze törenindeki olaylar

Kalın, Aysel Tuğluk'un vefat eden annesi Hatun Tuğluk'un cenazesinde yaşananlara da değinerek, "Cumhurbaşkanlığı adına bu hadiseyi en net şekilde kınadığımızı ifade etmek isterim. Bu gayriinsani tutumu kabullenmek mümkün değildir. Bu, bizim inanç değerlerimizle, kültür ve medeniyet değerlerimizle asla bağdaşmayan bir tutumdur, çirkin bir yaklaşımdır. Ölüye saygı bizim inancımızın, medeniyetimizin en temel unsurlarından bir tanesidir. Bir cenaze töreninde bu tür hadiselerin yaşanmasını telin ettiğimizi ifade etmek isterim." diye konuştu.

Bu konuda adli sürecin başladığını ve soruşturmanın devam ettiğini anımsatan Kalın, ilgili birimler tarafından bu konunun takipçisi olacaklarını da kaydetti.

- "Büyüme rakamının 5,1 olarak açıklanması sevindirici ve umut vericidir"

Ekonomi gündemine ilişkin de görüşlerini paylaşan Kalın, büyüme rakamının 5,1 olarak açıklanmasını "sevindirici ve umut verici" olarak değerlendirdi.

Kalın, "Bazı çevrelerin, kredi derecelendirme kurumlarının, vesairenin beklentilerinin tersine bu, Türkiye ekonomisinin bünyesel yapısının ne kadar güçlü olduğunu bir kez daha teyit etmektedir. Özellikle dünyadaki Avrupa bölgesindeki, Amerika'daki hatta Asya ekonomilerindeki büyüme oranlarına baktığınız, bunların yüzde 2, 3 civarında olduğunu değerlendirdiğiniz zaman 5,1 gibi bir büyüme oranının gerçekten Türk ekonomisinin geleceği açısından da ümitvar bir tablo arzettiğini ifade etmek isterim." değerlendirmesini yaptı.

Bu sonucun alınmasında yatırımlar, dış sermaye, turizm, ihracat gibi tüm alanlarda atılan adımların olumlu katkı sunduğuna işaret eden Kalın, 5,1'in bile yeterli olmadığını, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın değerlendirmesinin de üçüncü çeyrekte bu rakamın biraz daha yukarı çekilmesi yönünde olduğunu dile getirdi.

(Sürecek)



AA

Kaynak:Haber Kaynağı

Etiketler :