Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde Muhtarlar Toplantısı

Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde Muhtarlar Toplantısı

Cumhurbaşkanı Erdoğan: (6)- "Biz bu millete yakışanı yapıyoruz, yapmak zorundayız. Şimdi cumhurbaşkanlığı hükümeti sistemi şahsım için değildir, şahsımla baki hiç değildir. Hiç merak edilmesin, her sistem kendi liderini, kendi önderini üretir. Türkiye'de

ANKARA (AA) - Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, anayasa değişikliğine ilişkin, "Biz bu millete yakışanı yapıyoruz, yapmak zorundayız. Şimdi cumhurbaşkanlığı hükümeti sistemi şahsım için değildir, şahsımla baki hiç değildir. Hiç merak edilmesin, her sistem kendi liderini, kendi önderini üretir. Türkiye'de Allah'ın izniyle, Tayyip Erdoğanlar bitmez. Milletin yarısından fazlasının teveccühünü kazanmak zorunda olan bir cumhurbaşkanının bu sistemi kullanarak, yanlış yola sapma ihtimali yoktur." dedi.

Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde düzenlenen 36. Muhtarlar Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, yakın dönemde cumhurbaşkanlığı ile başbakanlık makamlarının uyum içinde olduklarını belirterek, "Bu durum sistemin doğruluğundan değil, şahsımla hükümetin uyumundan kaynaklanıyor. Biz işte bu durumu şahsi olmaktan çıkartıp sisteme bağlamak istiyoruz. Biz bugün varız, yarın yokuz. Öyle bir sistem inşa edelim ki yarın da bu sıkıntılar yaşanmasın." ifadesini kullandı.

Kısmi anayasa değişikliğini önemli gördüklerinin vurgulayan Erdoğan, şunları söyledi:

"Bu dünyadan hepimizin götüreceği, hep söylüyoruz ya, 9 metrelik bir kefen, 2 metreküplük bir mezar. Başka bir şey götürebiliyor musun? Multi milyarder olsan ne yazar? Cumhurbaşkanı, başbakan, milletvekili, belediye başkanı olsan ne yazar? Ne diyecekler? Koyacaklar musallaya. Er kişi niyetine, hatun kişi niyetine diyecekler. Hemen seni gömecekler, ayrılıp gidecekler. Bir daha yanına ya uğrarlar ya uğramazlar. Yani vefalı evlatların, yakınlar varsa arada bir uğrarlar ki o da tartışılıyor tabii ki. Onun için ne diyecekler. Baki kalan bu kubbede hoş bir sada imiş meğer."

Cumhurbaşkanlığı Külliyesi yapılırken, "Kendisine saray yaptı" şeklinde ithamlarda bulunulduğunu anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Ya eline diline dursun. Burada biz kalkıp da 340 bin metrekarelik yeri kendimize saray olarak neyini yapacaktık, 2 metreküp ya gideceğin yer orası ya. Biz tarihi yazacak bir millete burayı miras olarak bırakalım diye yaptık." diye konuştu.

Erdoğan, Başbakan olduğu dönemde Başbakanlık'ta tuvaletin içinde karafatmaların dolaştığını, bir başbakanın öyle bir odada çalışamayacağını belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Çok tasarruf sahibilermiş maşallah. Bunların yönetimleri döneminde hastanelerimizin halini biliyorsunuz. Beyefendi Genel Müdür değil miydi? Neydi o hastanelerin hali? Rahmetli Savaş Ay güzel bir program yapmıştı. O programda o hastanelerin halini gördük. SSK'lar maalesef, sağlam girer hasta çıkarsın, o durumdaydı. Bu hayır diyenleri hastaneye getirin bir görsünler. Bunların dikili taşı yok, hayatları böyle geçti. Buranın yüklenici firmaları her yıl buradan bir bedel alacaklar. O bedeli kim ödeyecek onlara? Devlet ödeyecek. Oraya gelen bütün bu hastalar, bu işin hep belli protokolde yeri var. Belli bir rakamı tabii bu yüklenici firma alacaktır. Devlet ödeyecek, kim adına, millet adına. 'Halk içinde muteber bir nesne yok devlet gibi, olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi.' Ecdadımız bir sağlıklı nefes için devleti feda etmeyi göze almış. Biz öyle yaşamak istemiyoruz. Biz diyoruz ki bu millet asil bir millettir. Bu millet, güçlü bir millettir. Bu millet 20 milyon kilometrekarelik dünya topraklarına hükmetmiş bir ecdadın torunlarıdır. Bu millet böyle bir millet."

- "Cumhurbaşkanlığı sistemi şahsımla baki değildir"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, anayasa değişikliğine ilişkin ise şu görüşlerini aktardı:

"Biz bu millete yakışanı yapıyoruz, yapmak zorundayız. Şimdi cumhurbaşkanlığı hükümeti sistemi şahsım için değildir, şahsımla baki hiç değildir. Hiç merak edilmesin, her sistem kendi liderini, kendi önderini üretir. Türkiye'de Allah'ın izniyle Tayyip Erdoğanlar bitmez. Milletin yarısından fazlasının teveccühünü kazanmak zorunda olan bir cumhurbaşkanının bu sistemi kullanarak yanlış yola sapma ihtimali yoktur. Ülkemizde artık milletin değerleriyle, tarihiyle, kültürüyle kavgalı hiç kimsenin, ülkenin başına bela olma ihtimali de kalmamıştır. Bu sistemde hiçbir etnik grubun, inanç grubunun yaşam biçiminin ortadan kaldırılması, tehdit altında olması mümkün değildir. Çünkü yeni dönemde, devletin sahibi şu veya bu kurum değil, bizatihi milletin ta kendisidir. Millet, doğrudan denetimi altında tuttuğu meclisi ve cumhurbaşkanı aracılığıyla demokrasisine de istiklaline de istikbaline de sahip çıkma imkanına kavuşuyor. Bu düzenleme aceleye getirilmiş değil bilakis geç kalmış hem de çok geç kalmış bir reformdur. Keşke bu sisteme darbelere, darbe teşebbüslerine, vesayet güçlerinin tahakkümüne, krizlere maruz kalmadan geçmiş olsaydık."

Anayasa değişikliğiyle gensorunun kaldırılmasına ilişkin eleştirilere de değinen Erdoğan, "Gensoru kalsın da devlet çalışamaz hale mi gelsin?" diye sordu.

Türkiye'de gensorunun denetim mekanizması olarak kullanılmadığını aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu:

"Gensoru mekanizması hükümeti işlemez hale getirmek, devleti çalışamaz hale getirmek için kullanılmıştır. Sen biliyorsun ki 'verdiğimiz bu gensoru geçmeyecek', adam kalkıyor yine gensoru veriyor. Günlerce geliyorsun onu tartışıyorsun. Yazıktır, günahtır ya. Parlamento'yu bu hale getirdiler. Biz sınıf atlamak istedik. Biz muasır medeniyetler seviyesinin üstüne Türkiye'yi çıkarmak istedik. Geç de olsa işte bu fırsatı yakaladık. Güçlü Türkiye, büyük Türkiye, istiklalimiz ve istikbalimiz için anayasa değişikliği, cumhurbaşkanlığı hükümeti sistemine 'Evet' diyor muyuz? Sandıklara, seçmen kütüklerine lütfen sahip olun."

(Bitti)




AA

Kaynak:Haber Kaynağı

Önceki ve Sonraki Haberler