İSTANBUL (AA) - Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, kendisine, çocuklarına ve ailesine yönelik sözleri nedeniyle CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu aleyhine açtığı 1 milyon 500 bin liralık manevi tazminat davasının görülmesine devam edildi.

Anadolu 20. Asliye Hukuk Mahkemesi'ndeki duruşmaya, davacılar Cumhurbaşkanı Erdoğan ve yakınlarını temsilen avukat Ferah Yıldız, davacı Özdemir Bayraktar'ın avukatı Abdullah Demirhan ile davalı Kılıçdaroğlu'nun avukatı Celal Çelik katıldı.

Duruşmada avukat Ferah Yıldız, davanın kabulüne karar verilmesini ve sözlü yargılamaya geçilmesini talep etti.

Kılıçdaroğlu'nun avukatı Celal Çelik de dosyaya gelen evraklara ilişkin beyanda bulunmak için süre isteyerek, şöyle devam etti:

"Davanın ilk duruşmasından itibaren ifade ettiğimiz üzere yokluğumuzda yapılmış olan ön inceleme duruşmasının yüzümüze karşı tekrarını isteriz. Biz hangi konuşmada, hangi sözler üzerinden tartışma yapacağımızı ve delillerimizi sunacağımızı belirtmek zorundayız. Sayın Genel Başkan o kadar geniş kapsamlı farklı konularda konuşma yaptı ki. Hangi sözler üzerinden davanın açıldığının belirlenmesi gerekir. Şu anda belgeler sunuyorum. Bunlar genel başkanımızın iddialarını doğrular niteliktedir. Ayrıca Özdemir Bayraktar dışındaki davacılara dava konusu olguların doğruluğunun ispatlanması konusunda yemin teklif ediyoruz. Sözlü yargılama evresine geçilmesine muvafakatımız yoktur."

Avukat Ferah Yıldız ise bu aşamadan sonra sunulan delilleri kabul etmediklerini belirterek, "Davalı taraf bu tür belgeleri diğer dosyalara da sunmaktadır. Sunmuş olduğu evraklar bu davayla uzaktan yakından alakalı değildir. Zaten süresinde değildir ve davayı uzatmaya yöneliktir. Karşı taraf yurt dışına para transferinin yapıldığını ispatlamak zorundadır. Bu zamana kadar da ispatlayamadılar." diye konuştu.

- "Yemin teklifi" reddedildi

Mahkeme hakimi Memun Kılıç, davalı avukatının, Özdemir Bayraktar dışındaki kişilerin tamamına karşı yemin teklifinde bulunduğunu ancak Hukuk Mahkemeleri Kanunu'nun (HMK) 225. maddesinde davanın çözümü bakımından önem taşıyan, çekişmeli olan ve kişinin kendisinden kaynaklanan vakıalar hakkında yemin teklifinde bulunulabileceğini belirtti.

Yine aynı kanunun 225. ve devamı maddelerinde hangi hallerde ve konularda yemin deliline başvurulacağının açık olarak belirtildiğini kaydeden Hakim Kılıç, şunları tutanağa yazdırdı:

"Somut olayımızda ise dava haksız fiilden kaynaklı manevi tazminat davasıdır. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın verdiği kovuşturmaya yer olmadığına dair kararı, dosya içerisine sunulan ve davalı tarafın konuşmasını içerir CD'nin bilirkişi tarafından yapılan çözümü dikkate alındığında, eldeki olayda yemin delilinin somut uyuşmazlığı çözmekten ziyade davanın uzatılması ve yasanın açık hükmüne aykırı olduğu değerlendirilmektedir. Davalı vekilinin bu talebinin reddine karar verilmiştir."

Bunun üzerine söz alan Kılıçdaroğlu'nun avukatı Celal Çelik, hukuksuzluk yapıldığını ifade ederek, yargılamada "silahların eşitliği" gereği tarafların delilerinin toplandığını ve ispat hakkının verildiğini söyledi.

Oysa bu davada kendi delilleri toplanmayarak usulsüzlük yapıldığını savunan Çelik, yemin talebinin de usulsüzce reddedildiğini, yasal haklarını kullanmak üzere süre istediğini söyledi.

Bunun üzerine dava dosyasını inceleyen mahkeme hakimi Memun Kılıç, Celal Çelik'e bütün delilleri sunduklarını söyledi.

Şikayetçiler avukatı Ferah Yıldız ise müvekkillerine iftira atıldığı gibi hakimlerin de baskı altına alınmaya çalışıldığını belirterek, "Burası siyaset meydanı değildir. Sözlü yargılama evresine geçilmesine ve davamızın kabulüne karar verilsin." diye konuştu.

Mahkeme hakimi, HMK'nın 186. maddesi gereğince sözlü yargılama evresine geçilmesine karar verdi.

Gün ve saatinde mahkemede hazır bulunulmadığı takdirde, hazır olmayan tarafların yokluğunda karar verileceği ihtarında bulunan mahkeme hakimi, duruşmayı erteledi.

- Dava dilekçesinden

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın avukatı Ahmet Özel tarafından, İstanbul Anadolu Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi'ne sunulan dilekçede CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun 21 Kasım 2017'de partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmalara yer verilmişti.

Kılıçdaroğlu'nun sarfettiği sözlerin, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın çocukları, kardeşi ve dünürlerini hedef alan küçük düşürücü, aşağılayıcı, gerçek dışı ithamlar ve hakaretler içerdiği belirtilen dilekçede, Erdoğan adına 500 bin lira, çocukları ve diğer yakınları için de toplam 1 milyon lira manevi tazminat talep edilmişti.

AA