Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Yaşayan İnsan Hazineleri Ödül Töreni"nde konuştu: (2)

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Yaşayan İnsan Hazineleri Ödül Töreni"nde konuştu: (2)

"Yaşayan İnsan Hazinelerimiz, milli kültürümüzün bayraktarı ve usta-çırak geleneğinin seçkin temsilcileridir"- "Bu sanatçılarımız, tüm hayatlarını vakfederek elde ettikleri bu becerileriyle, ortaya koydukları eserlerle, ülkemize ve dünyaya kazandırdıkları

ANKARA (AA) - Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Yaşayan İnsan Hazineleri'nin milli kültürün bayraktarı ve usta-çırak geleneğinin seçkin temsilcileri olduğunu belirterek, "Bu sanatçılarımız, tüm hayatlarını vakfederek elde ettikleri bu becerileriyle, ortaya koydukları eserlerle, ülkemize ve dünyaya kazandırdıkları bu özgün değerlerle her türlü teşekkürü ve takdiri hak ediyorlar." dedi.

Erdoğan, Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi'nde düzenlenen "Yaşayan İnsan Hazineleri Ödül Töreni"nde yaptığı konuşmada, katılımcıları anlamlı ödül töreni vesilesiyle Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde, milletin evinde, gazi mekanda ağırlamaktan büyük bahtiyarlık duyduğunu söyledi.

Ülkesinin kültürel zenginliğini yaşatmak için ömrünü vakfedenlerin Yaşayan İnsan Hazineleri olarak tanımlandığına işaret eden Erdoğan, şöyle konuştu:

"UNESCO çatısı altında imzalanan, Müşahhas Olmayan Kültürel Mirasın Korunması Sözleşmesi gereğince bu konuda her yıl yenilenen bir envanter çalışması yürütülüyor. Ülkelerin gelenek ve göreneklerindeki zenginliği ortaya koyan bu çalışmalara biz de Türkiye olarak 2006'dan itibaren iştirak ediyoruz. Bu sözleşmede imzası bulunan her ülke gibi Türkiye'de müşahhas olmayan kültürel miras ve yaşayan insan hazineleri kategorileri ile ilgili belirlenen kriterler çerçevesinde değerlendirmeler yapılıyor. Değerlendirmeler sonucunda tespit edilen kişilere de ödüller veriliyor."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2008'den bugüne her yıl devam eden değerlendirmeler neticesinde Türkiye'den 29 kişi ve bir topluluğun yaşayan insan hazineleri listesinde, 112 değerin de müşahhas olmayan kültürel miras ve milli envanteri içerisinde yer aldığını ifade etti.

"Marifet iltifata tabidir" sözüne uygun şekilde bu çalışmaların, belirlenen ilkeler çerçevesinde ve titizlikle sürdürülmesini temenni eden Erdoğan, "Bu sanatçılarımız, tüm hayatlarını vakfederek elde ettikleri bu becerileriyle, ortaya koydukları eserlerle, ülkemize ve dünyaya kazandırdıkları bu özgün değerlerle her türlü teşekkürü ve takdiri hak ediyorlar." diye konuştu.

- "Bizim medeniyetimiz her şeyden önce aşk medeniyetidir"

Kültür ve irfan için aşkla emek harcayan bu değerleri bir kez daha fark etmiş olmanın bahtiyarlığını yaşadıklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:

"Bizim medeniyetimiz her şeyden önce aşk medeniyetidir, sevgi medeniyetidir. Aşk bu toprakların mayası, hamurudur, harcıdır. Anadolu, şehitler diyarı, gaziler diyarı, yiğitler diyarı olduğu kadar aynı zamanda bir aşıklar yurdudur. Ortaya koyduğu her eseri aşkla var eden, hüner sahiplerinin vatanıdır. Selçuklu'dan Osmanlı'ya kadar bu topraklarda kurduğumuz tüm devletler, aşkla yükselmiş, aşkla düzelmiştir. Hattatların kalemleriyle, nakkaşların fırçalarıyla, ustaların çekişleriyle, ozanların mızraplarıyla yaptıkları dokunuşlar bin yıldır bu topraklarda aşkın şaheserlerini meydana getirmiştir.

Yüreklerdeki o aşk olmasaydı hat, ebru, kalem işi, minyatür, taş işleme, ahşap baskı, sedefkar, meddah, çini, keçe, kispet, çam düdüğü, kaval, bağlama, nazar boncuğu, yazma, basma, dokuma, aşıklık, zakirlik, mersiye hanlık gibi onlarca sanatın bugün hala yaşıyor olmasından, soruyorum, bahsedebilir miydik? Hayır. Her biri birbirinden kıymetli maharetleri sahip olan bu sanatçı üstatlarımız, unutulmaya yüz tutmuş olan değerlerimizi yine aşkla ayakta tutuyorlar. Yüreklerinde koca bir aşkı, ellerinde emsalsiz bir mahareti sımsıkı tutan bu sanatkarlarımızı takdir etmek için kelimeler kifayetsiz kalıyor."

- "178 ülke içinde en çok kültürel değerler sahip 5 ülke arasında bulunuyoruz"

Bağrındaki nice kıymetli hazineyi, insanlığın istifadesine sunan bereketli toprakların bugün de en nadide mücevherleriyle tüm dünyanın ilgisini üzerine çektiğini bildiren Erdoğan, "Ülkemiz, yaşayan insan hazineleri bakımından dünyanın en mümbit coğrafyasında yer alıyor. UNESCO Somut Olmayan Kültürel Miras Listelerine kayıt ettirdiğimiz 18 unsur ile 178 ülke içinde en çok kültürel değerlere sahip 5 ülke arasında bulunuyor." ifadelerini kullandı.

Sadece son 12 yılda bu listede yer alan isimlerin ülke zenginliğini göstermeye yeterli olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu vesileyle yakın tarihlerde ebedi aleme uğurlanan Aşık Şeref Taşlıova ve Neşet Ertaş'ı, Karagöz sanatçısı Tacettin Diker ve Orhan Kurt'u, çam düdüğü yapımcısı ve icracısı Hayri Dev'i, çini ustası Sıtkı Olçar'ı, minyatür sanatçısı Cahide Keskiner'i, klasik kitap sanatları üstadı İslam Seçen'i, bağlama yapımcısı Bekir Tekeli'yi rahmetle yad etti.

Erdoğan, varlıklarıyla kendilerini onurlandıran üstatlara da sıhhat ve afiyet içinde uzun ömürler diledi.

- "Usta-çırak geleneğinin seçkin temsilcileri"

Bugün ödül alan kişileri "Medeniyetimizin muhafızları" olarak gördüğünü belirten Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Yaşayan İnsan Hazinelerimiz, milli kültürümüzün bayraktarı ve usta-çırak geleneğinin seçkin temsilcileridir. Onlar, 'Her seherde besmele ile açılır dükkanımız, Ahi Evran'dır bizim pirimiz, sultanımız' diyen bir geleneğin varisleridir. Ahilik, geçmişte kalmış bir nostalji değil, bugün de hayatımızda yerini koruyan bir değerler silsilesidir. Ahilik, bir mesleki eğitim kurumu olduğu kadar aynı zamanda manevi tekemmül müessesesidir.

Talebelerine evvela doğruluğu, dürüstlüğü, helal kazancı, sabrı, kanaati öğreten bir mektep olan ahilikte usta, çırağını evladı gibi görür, korur, kollar. Çıraklıktan ustalığa doğru yürürken hem mesleğe hem de hayata dair incelikler keşfedilir. Bu süreç, ustanın çırağını el becerisi yanında kalben ve ruhen de eğittiği bir mektebin adıdır.

Bugün maalesef ahlak ve ekonominin birbirinden ayrı telakki edildiği bir dünyada yaşıyoruz. Dünyanın yaşadığı birçok buhranın temelinde bu sorunlu zihniyet var. Daha fazla kazanmaya, hırsa, açgözlülüğü, acımasız bir rekabete dayanan bu düzen, esasında insanlığın tamamını tehdit ediyor. Oysa bizler kalkınma, büyüme, zenginleşme yolunda insani değerlere daha çok sahip çıkmayı, ahlakı, maneviyatı, vefayı, diğerkamlığı, cömertliği esas alan bir medeniyete sahibiz. Bu medeniyet 'Kapını, keseni, sofranı açık tut. Elini, dilini, belini, bağlı tut' düsturunu benimseyen ahilerin elinde şekillenmiştir."

- "Maalesef kıymetini uzun yıllar bilemedik"

Çıraklarına "Dağıtan değil toparlayan, yıkan değil yapan ol" diye nasihat eden bu ustaları anlamayanların, milletin hiçbir hassasiyetini anlayamayacağını vurgulayan Erdoğan, "Ahi Evran'ların rahle-i tedrisinden geçmiş olan bu milletin terazisi çok hassastır. Değerlerine itibar etmeyene asla itibar etmez. Böylesine köklü, böylesine özgün bir medeniyet müktesebatına sahip olmamıza rağmen maalesef kıymetini uzun yıllar bilemedik. Bunda Türkiye'nin kültür, sanat ve siyaset hayatını kuşatan ideolojik bakış açısının elbette önemli payı bulunuyor." değerlendirmesinde bulundu.

(Sürecek)

Kaynak:Haber Kaynağı

Etiketler :