KONYA (AA) - Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Biz Irak'ta Irak'ın birliği beraberliği için koalisyon güçleri içerisinde yerimizi almakta kararlıyız. Koalisyon güçleri eğer Türkiye'yi istemiyorlarsa B planımız devreye girer. O da olmuyorsa C planımız devreye girer." dedi.

Erdoğan, Kılıçarslan Şehir Meydanı'ndaki toplu açılış töreninde yaptığı konuşmada, "tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet" vurgusu yaparak, Türk'üyle, Kürt'üyle, Laz'ıyla, Çerkez'iyle, Gürcü'süyle Abaza'sıyla 80 milyonun tek millet olduğunu vurguladı.

"Tek bayrak, bayrağımızın dışında asla." diyen Erdoğan, "Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır, toprak eğer uğrunda ölen varsa vatandır. Rengi şehidimizin kanı, hilal bağımsızlığımızın ifadesi, yıldız, şehidimizin ta kendisi. Her yıldız, bir şehittir unutmayın. Onun için Şehitler Tepesi hiçbir zaman boş kalmadı, kalmayacak." ifadelerini kullandı.

Ülkenin 780 bin kilometrekareyle "tek vatan" olduğunu dile getiren Erdoğan, "Vatanımızın topraklarında operasyon yaptırtmayız. Bu vatanda kimse o tür hayaller kurmasın. Kendilerine hayatı zehir edeceğiz, ederiz." diye konuştu.

Şu anda bütün güvenlik güçlerinin güneydoğuda, sarp dağlarda yılmadan usanmadan mücadeleyi sürdürdüklerini dile getiren Erdoğan, "Şehit de veriyoruz. Ama o şehitlerimiz, şu anda cennette Rabbimin onlara tahsis ettiği yerde ağırlanıyorlar." değerlendirmesini yaptı.

İstiklal Marşı'nın "Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki feda? Şüheda fışkıracak, toprağı sıksan şüheda. Canı, cananı, bütün varımı alsın da Hüda, Etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüda" kıtasını okuyan Erdoğan, asker, polis ve köy korucuları ile hep birlikte bu mücadelenin sürdüğünü vurguladı.

"Ve rabia. Tek devlet. Devlet içinde devlet olur mu?" diyen Erdoğan, "Birilerinin hayali vardı, devlet içinde devlet kuracaklardı, ne oldu? Hesabı evelallah görüldü, görülecek." dedi.

Alanda bulunanlara, "Tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet, rabia." diye seslenen Erdoğan, "İşte bizim rabiamız bu. Bunu unutmayacağız ve bununla geleceğe yürüyeceğiz. Varsa başka iddiası, başka niyeti olan mertçe ortaya çıksın, kozlarımızı paylaşalım. Terör örgütlerini maşa olarak kullanarak üzerimize gelenler bilsinler ki bu maşalar eninde sonunda kendilerini de yakacak. Bu bir tehdit değil, sadece bir ikazdır." diye konuştu.

- "Kanlı pençelerinin nerelere kadar uzanabileceğini çok iyi tahmin ediyoruz"

1984'ten bu yana neredeyse kesintisiz olarak yaşanan terör meselesini çok iyi bildiklerine işaret eden Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Terör örgütlerinin kanlı pençelerinin nerelere kadar uzanabileceğini çok iyi tahmin ediyoruz. Bunun için terör örgütleri üzerinden bölgemizi yeniden yapılandırmaya çalışanları ikaz ediyoruz. Her kim FETÖ'yü kucağında taşıyorsa, bu örgütün eninde sonunda zehrini oraya da akıtacağını bilmelidir. Her kim PKK'yı kucağında taşıyorsa bu örgütün bir gün orada da patlayacağını bilmelidir. Her kim DEAŞ'ı el altından destekliyorsa, bu örgütün mutlaka kendi başlarına da musallat olacağını bilmelidir. Bizim tüm terör örgütlerinin tamamını da ilkeli bir duruşla reddetmemizin gerisinde işte bu 35 yıllık tecrübe yatmaktadır. Türkiye'nin kimsenin toprağında, kimsenin egemenliğinde gözü yoktur.

Biz işte bu tecrübeyle kendi geleceğimizi bölgemizdeki kardeşlerimizin geleceğini güvence altına almak için bugünden yapmamız gerekenleri yapıyoruz. Bugün Suriye'de, Irak'ta terör örgütlerinin karşısına dikilmezsek bölge ile ilgili hesapları bozmazsak yarın bunun bedelini hep birlikte ödeyeceğimizi biliyoruz. Bazıları diyor ki 'Başika'dan çıkın, Başika'dan çekilin.' Biz elimizi kolumuzu sallaya sallaya oraya gelmedik ki. Başika'ya bizi davet eden sizsiniz. Bizi Başika'ya davet ettiniz, şimdi de 'buradan çıkın' diyorsun. Kusura bakma, orada benim soydaşlarım var. Orada Türkmen kardeşlerim var, oralarda benim Arap, Kürt kardeşlerim var, bize 'gelin, bize yardımcı olun' diyorlar ve Sayın İbadi, az önce Sayın Davutoğlu söyledi, işte bizi ziyarete geldiğinde bizzat kendisi bu talebini yaptı. Onun üzerine biz de oraya gittik. Şimdi oradan çekilmek. Kusura bakma.

Şu anda koalisyon güçlerine talebimizi arkadaşlarım bugün veya yarın iletecekler. Biz Irak'ta, Irak'ın birliği, beraberliği için koalisyon güçleri içerisinde yerimizi almakta kararlıyız. Koalisyon güçleri eğer Türkiye'yi istemiyorlarsa B planımız devreye girer. O da olmuyorsa C planımız devreye girer. Türkiye Cumhuriyeti devleti bir kabile devleti değildir. Bunu böyle bilsinler."

- "Kimse bizi iç işlerine karışmakla itham etmesin"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, geriye doğru bir asırlık geçmişe bakıldığında bir gerçeğin görüldüğünü, hatta o kadar uzağa gitmeye gerek olmadan Körfez Savaşı'na kadar çeyrek yüzyıllık yakın tarihin bile tek başına bazı gerçekleri göstermeye yettiğini ifade etti.

Erdoğan, "Onun için diyoruz ki; kimse bizi iç işlerine karışmakla itham etmesin. Biz kimsenin iç işlerine karışmıyoruz. Biz sadece kendi vatanımızın, kendi milletimizin geleceğini güvence altına almaya çalışıyoruz. Bu çaba aynı zamanda bölgedeki tüm kardeşlerimizin güvenliğinin sağlanması anlamına geliyor. Şu bir gerçektir; Türkiye güvendeyse bölgedeki herkes için bir umut vardır. Türkiye güvende değilse zaten kimse bölgede güvende değildir." değerlendirmesini yaptı.

Erdoğan, şunları kaydetti:

"Yaşadıklarımızdan ders alarak daha güçlü, daha büyük, daha müreffeh bir Türkiye için çalışmak, ülkeyi yönetme sorumluluğu üstlenen herkesin boynunun borcudur. Eğer bugünümüzü dünden daha iyi hale getirmek için çalışmıyorsak millete karşı vazifemizi hakkıyla yerine getirmiyoruz demektir. Türkiye'nin son 14 yılı, demokrasiden ekonomiye güvenlikten adalete kadar her alanda çok zengin tecrübelere sahip olduğumuz bir dönem olmuştur. Herşeyden önce Cumhuriyet tarihimizin en uzun istikrar ve güven ortamını yaşadık. Ne darbe teşebbüsleri, ne vesayet girişimleri, ne terör saldırıları, ne küresel krizler bu ortamı bozmaya yetmemiştir.

Konya'da ne gibi yatırımlar yaptığımızı biliyorsunuz değil mi? Konya bunun en yakın şahidi midir? 14 yıl önce Ankara'dan Konya'ya gelmek ne idi, şimdi ne? Uçakla mı geleceksin, gel, raylı sistemle mi geleceksin, gel. Yollar duble, otoyol, nasıl istiyorsan gel. Gel, ne olursan ol yine gel. Nasıl istiyorsan öyle gel. Elhamdülillah. Bakıyorsunuz mavi tüneller, inşallah şimdi yeni tüneller de yapılıyor."

(Sürecek)

AA