Cumhurbaşkanı Erdoğan G20'de

Cumhurbaşkanı Erdoğan G20'de

Erdoğan: (2)- "Sınırlarımızın hemen yanı başında terör örgütlerinin desteklenmesi, silahlandırılması, bölgede terör adacıkları oluşturulmasına kesinlikle sessiz ve tepkisiz kalmayacağız. Ülke güvenliğimizi tehdit eden oluşumlara karşı meşru müdafaa hakkım

HAMBURG (AA) - Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Sınırlarımızın hemen yanı başında terör örgütlerinin desteklenmesi, silahlandırılması, bölgede terör adacıkları oluşturulmasına kesinlikle sessiz ve tepkisiz kalmayacağız. Ülke güvenliğimizi tehdit eden oluşumlara karşı meşru müdafaa hakkımızı kullanmakta tereddüt göstermeyeceğiz." dedi.

Erdoğan, Hamburg Messe Konferans Merkezi'nde düzenlenen "G20 Liderler Zirvesi"nin kapanış oturumu öncesinde basın toplantısı düzenledi. Erdoğan, konuşmasına dünya genelinde yaşanan terör olaylarına vurgu yaparak başladı.

"Türkiye olarak şu gerçeğin bilinmesini arzu ediyoruz: Sınırlarımızın hemen yanı başında terör örgütlerinin desteklenmesi, silahlandırılması, bölgede terör adacıkları oluşturulmasına kesinlikle sessiz ve tepkisiz kalmayacağız." diyen Erdoğan, Türkiye'nin ülke güvenliğini tehdit eden oluşumlara karşı meşru müdafaa hakkını kullanmakta tereddüt göstermeyeceğini vurguladı.

Erdoğan, şöyle devam etti:

"Terör örgütlerine verilen silahları topraklarımızda yapılan eylemlerde ele geçiyor olmamız sorunun şimdiden mevcut sınırlarının dışına taşmaya başladığına işaret etmektedir. Dün bölgede dağıtılan ve bugün namlusu bize yöneltilen silahların yarın dünyanın başka yerlerindeki eylemlerde kullanılmayacağının garantisi yoktur. Dilerim bu toplantı terörün dini, dili ve ırkı olmaksızın hepimizi hedef aldığının kabul edilmesi bakımından bir kırılma noktası olur. Yine ümit ederim ki yeni acılar yaşanmadan terörü ve terörizmin finansmanını engellemede başarıya ulaşabiliriz."

Mültecilere ilişkin konuları görüştükleri oturumda Türkiye'nin bu alandaki çabalarını ifade etme imkanı bulduklarını belirten Erdoğan, Türkiye'nin, açık kapı politikasını Suriye krizinin ilk günlerinde devreye soktuğunu ve kararlılıkla uygulamaya devam ettiğini söyledi. Erdoğan, "Zor duruma düşen kardeşlerimizin ihtiyaçlarını karşılama yanında, onların kendi ayakları üzerinde durabilmelerini temin için altyapı oluşturmaya başladığımızı da ifade ettik." dedi.

Şu ana kadar 3 milyonu aşkın Suriyelinin Türkiye'de misafir edildiğine ve yapılan harcamanın 30 milyar dolara ulaştığına dikkati çeken Erdoğan, dünyanın hiçbir ülkesinin mültecilere böyle bir ev sahipliği yapmasının söz konusu olmadığının altını çizdi.

- "Buyursunlar Kilis'e gelsinler

Yine yüzbinlerce Iraklının Türkiye'de misafir edildiğini anımsatan Erdoğan, şunları aktardı:

"Bütün bunları yaparken şu ana kadar bizlere AB'nin vermiş olduğu söz 3 artı 3 yani 6 milyar avrodur. Fakat bize şu ana kadar ulaşan sadece 800 milyon avrodur. Burada ifadeler, rakamlar, yalan yanlış saptırılıyor ve 'Bütün bunların projesi gelmedi' diyorlar. Proje uygulandı. Projenin nesi gelecek? Buyursunlar Kilis'e gelsinler, buyursunlar Gaziantep'e gelsinler, buyursunlar Mardin'e gelsinler. Oradaki konteynır kentleri gezdikleri zaman, oradaki çadır kentleri gezdikleri zaman, orada yaşayan bunca insanların bütün eğitim, sağlık... Bu tür ihtiyaçlarının nasıl giderildiğini bizzat yerinde görürler."

Zorla yerinden edilen insanlara sağlanan yardım ve hizmetlerin sürdürülebilir olması için uluslararası toplumun sorumluluk ve yük paylaşımının gerekli olduğunun altını özellikle çizdiğini ifade eder Erdoğan, mültecilerin yurt edinme haklarına saygı gösterilerek, kendilerine yeniden yerleştirme imkanının verilmesi konusunda diğer ülkelere sorumluluklarını hatırlattıklarını anlattı.

-"Taahhüdün gerçekleşmesi için her türlü takibi yapacağız"

G20 bildirgesinde, "göçün kaynağı olan bölgelere yakın olanlar başta olmak üzere mülteci ve göçmenlerin ihtiyaçlarının karşılanmasına" yönelik taahhüt verildiğini vurgulayan Erdoğan, Türkiye olarak bu taahhüdün gerçekleşmesi için her türlü takibi ve yardımı yapmaya devam edeceklerini bildirdi.

G20 Antalya Zirvesi'nde tüm liderlere, hem Suriye kaynaklı göç dalgasının önlenebilmesi hem de bölgede yaşanan insani krizin çözümü için terörden arındırılmış güvenli bölgeler oluşturulması teklifini ilettiklerini anımsatan Erdoğan, prensipte herkesin olumlu bulduğuna ancak bu teklifin hayata geçirilememiş olmasının daha sonra Avrupa'yı etkileyen mülteci akınının en önemli sebebi olduğuna işaret etti.

Erdoğan, Türkiye'nin AB ile vardığı anlaşma kapsamında 3 milyonu aşkın Suriyeli ve yüzbinlerce Iraklıyı kendi topraklarında barındırarak düzensiz göç dalgasını karadan ve denizden kestiğini bildirdi.

Bir dönem her ay onbinlerce kişinin Avrupa'ya doğru "umut yolculuğu"na çıktığına ama artık Ege Denizi'ndeki mülteci trafiğinin neredeyse sıfıra düştüğüne işaret eden Erdoğan, buna karşılık AB'nin Türkiye'ye verdiği sözleri tutmadığını, aksine tam üyelik sürecini de çıkmaza sokacak menfi bir tavır içine girdiğini söyledi.

- "AB'nin verdiği sözü tutmaması manidar"

AB'nin Türkiye'deki sığınmacıların yükünü paylaşmak üzere verdiği sözü tutmamasının manidar olduğunu vurgulayan Erdoğan, şunları söyledi:

"Ne yazık ki Avrupalı dostlarımız milyonlarca masum insan için ölüm kalım meselesi olan bu konuya kayıtsız kalmayı sürdürmüşlerdir. Biz imkanlarımızı zorlayarak insani görevlerimizi eksiksiz olarak yerine getirmenin gayreti içinde olduk. Sığınmacılar için ülkemizde inşa ettiğimiz kampların dünyada örneği yoktur. Mültecileri gettolara, açık hava hapishanesine dönüştürülen adalara, yokluk ve açlığa mahkum etmedik, etmiyoruz. Bilakis onları insan onuruna yakışır geçici barınma merkezlerinde ve şehirlerimizde misafir ediyoruz. Ülkemizdeki mültecilerin eğitimden sağlık hizmetlerine, dil eğitiminden istihdamına kadar her türlü ihtiyacıyla ilgili çalışmaları yürütüyoruz. Bugüne kadar hükümet kurumları, belediyeler ve sivil toplum kuruluşlarımız aracılığıyla az önce de ifade ettiğim gibi 30 milyar dolara yakın yapmış olduğumuz harcama uluslararası toplumdan ciddi hiçbir destek görmemiştir. Bunun özellikle bilinmesini istiyorum."

- 100 binin üzerinde Suriyeli döndü

Erdoğan, Cerablus, Rai, Dabık ve El Bab bölgesinde Özgür Suriye Ordusu ile oluşturulan 2 bin kilometrekarelik bölgeye şu ana kadar 100 binin üzerinde Suriyelinin dönerek yerleştiğini de bildirdi.

Bunun bir benzeri olmadığını belirten Erdoğan, bir yıl önce DEAŞ'lı teröristlerin cirit attığı bu bölgelerin Suriyelilerin kendilerini emniyet içinde hissettiği yerlere dönüştüğünü ifade etti.

Erdoğan, şu ana kadar 3 bini aşkın DEAŞ'lının o bölgede etkisiz hale getirildiğini dile getirerek, şöyle konuştu:

"Sadece bu manzara dahi bizim 2 yıl önce gündeme getirdiğimiz terörden arındırılmış güvenli bölgeler teklifinin ne kadar isabetli olduğunu çok açık, net göstermektedir. Bu doğrultuda Suriye'nin ve Irak'ın toprak bütünlüklerine, etnik, dini ve kültürel yapılarına saygılı her adımı atacak ve destekleyeceğiz. Uluslararası toplumdan bizim de bu yöndeki girişimlerimize destek verilmesini bekliyoruz."

- Katar krizi

Erdoğan, henüz bu bölgedeki terör sorunu ve insani krizler çözülememişken Körfez'de yeni sıkıntıların kapısının aralanmasını kesinlikle istemediklerini vurguladı.

Katar'a yönelik ithamları haksızlık olarak değerlendirdiklerinin ve yaptırımları da doğru bulmadıklarının altını çizen Erdoğan, şunları kaydetti:

"Dünyadaki her ülke gibi Katar'ın da egemenliğine saygı duyulmalıdır. Daha önce de ifade ettiğim gibi kardeş kavgasının kazananı olmaz. Türkiye'nin Körfez bölgesindeki bütün ülkelerle çok yakın dostluk ve kardeşlik bağları vardır. Körfez'deki bütün kardeşlerimizin güvenliği, huzuru ve istikrarı en az kendimizinki kadar önemlidir. Bunu tehlikeye atacak adımlardan imtina edilmelidir. Bu konuda bölgenin büyüğü olarak gördüğümüz Suudi Arabistan başta olmak üzere tüm ülkelerin en kısa sürede makul bir çözüm üzerinde anlaşmalarını arzu ediyoruz. Kışkırtmalara asla prim verilmemesini istiyoruz. Türkiye krizin ilk günlerinden itibaren hukukun, adaletin ve istikrarın tarafında yer almıştır. Başta şahsım olmak üzere krizin büyümemesi ve suhuletle çözülmesi için tüm diplomatik araçları kullandık. İnşallah bundan sonra da meselenin aklı selimle halledilmesi için elimizden geleni yapacağız.

(Sürecek)

AA

Kaynak:Haber Kaynağı

Etiketler :