Cumhurbaşkanı Erdoğan AK Parti Grup Toplantısında konuştu

Cumhurbaşkanı Erdoğan AK Parti Grup Toplantısında konuştu

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan: "Bizim siyaset anlayışımızda millete küsmek, darılmak, hele hele milleti suçlamak asla ve asla yoktur"

 Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Bizim siyaset anlayışımızda millete küsmek, darılmak, hele hele milleti suçlamak asla ve asla yoktur." dedi.

Erdoğan, AK Parti TBMM Grup Toplantısı'nda konuştu.

Konuşmasının başında geçen pazar günü yapılan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı yenileme seçiminin şehre ve ülkeye hayırlar getirmesini dileyen Erdoğan, gayrıresmi sonuçlara göre İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı görevine seçilen CHP adayı Ekrem İmamoğlu'nu bir kez daha tebrik etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, "İstanbul halkının kararının başımızın üzerinde yeri vardır." dedi.

31 Mart seçimlerinde İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimiyle ilgili olarak hem birleştirme tutanaklarında hem de sandık kurullarında sonucu etkileyecek ölçüde sorunlar tespit edildiğini belirten Erdoğan, bunun üzerine Yüksek Seçim Kurulunun seçimin yenilenmesine karar verdiğini anımsattı. Erdoğan, seçimde Büyükşehir Belediye Meclisinde AK Parti'nin kahir ekseriyetle kazandığını, bunun ardından yapılan komisyon seçimlerini de tamamıyla AK Parti'nin aldığını, başkanvekilliklerinde AK Parti'li isimlerin göreve geldiğini hatırlattı.

Şu ana kadar yaşanan sürecin tamamen hukuki olduğunu dile getiren Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Elbette biz Cumhur İttifakı adayı Binali Bey'in seçimi kazanmasını arzu ettik. Kendisine gayreti ve mücadelesi için buradan teşekkür ediyorum. Binali Bey İstanbul'da bürokrat olarak başladığı milletine hizmet yolculuğunu milletvekili, bakan, başbakan, Meclis Başkanı olarak bugüne kadar sürdürmüştür. Kendisi bunca yıllık bilgisini, birikimini, tecrübesini, projelerini hayata geçirmek için Büyükşehir Belediye Başkanlığına aday olmuştu ama İstanbul halkının takdiri bu şekilde gerçekleşti. Altını çizerek tekrar ediyorum, bizim için asıl önemli olan milli iradenin en sağlıklı, en güvenli, en şaibesiz şekilde tecelli etmesidir. Son seçim kimin kazandığının ötesinde milli iradenin tecellisiyle ilgili tereddütleri ortadan kaldırmış olması bakımından başlı başına değerlidir, kıymetlidir."

Türkiye genelindeki asıl seçim olan 31 Mart'ın galibinin ise tartışmasız şekilde Cumhur İttifakı olduğunu vurgulayan Erdoğan, milletin 31 Mart seçimlerinde ülke genelinde kendilerine il genel meclisinde yaklaşık yüzde 60'lık, büyükşehir belediye başkanlıklarında yüzde 52'lik, il belediye başkanlıklarında yüzde 55'lik bir oranla destek verdiğini kaydetti. Erdoğan, İstanbul'da da Cumhur İttifakı olarak 39 ilçenin 25'ini, 312 belediye meclis üyeliğinin de 180'ini kazanarak yine tartışmasız bir zafere imza attıklarını söyledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:

"Büyükşehir seçimlerinde İstanbul'da, burası özellikle çok çok önemli, yani 2004'ten itibaren yerel seçimlerde nereden nereye geldiğimiz bakımından önemli. 2004'te yüzde 45,3, 2009'da yüzde 44,7 oranında, 2014'te de yüzde 47,9 oranında oy almıştık. Geçtiğimiz pazar günü de oy oranımız yüzde 45 olarak gerçekleşti, fakat bu oran kazanmamıza yetmedi. 2024 seçimlerine kadar AK Parti ve MHP olarak İstanbul'da sahip olduğumuz 25 ilçe belediyesi ve 180 büyükşehir belediye meclis üyesi ile halkımıza en güzel hizmetleri vermenin gayreti içerisinde olacağız. Aynı şekilde Cumhurbaşkanı, bakanlıklar ve kurumlar olarak da İstanbul ile ilgili projelerimizi, yatırımlarımızı, hedeflerimizi hayata geçirmeye devam edeceğiz. Derin bir aşkla bağlı olduğumuz bu şehre hizmet etmeyi en büyük paye görerek son nefesimize kadar inşallah bu yolda yürüyeceğiz."

Bundan sonra Cumhurbaşkanlığı ve Meclis için 4 yıllık, belediyeler için 5 yıllık kesintisiz icraat dönemi bulunduğunu aktaran Erdoğan, şunları kaydetti:

"Bundan sonra tüm mesaimizi ve gücümüzü önümüzdeki gündeme teksif ederek çalışmalarımıza devam edeceğiz. Bizim siyaset anlayışımızda millete küsmek, millete darılmak, hele hele milleti suçlamak asla ve asla yoktur. Tam tersine gerek 31 Mart'ta gerek 23 Haziran'da milletimize kendimizi niçin anlatamadığımızın muhasebesini yapacağız. Her alanda nerelerde eksiklik, kopukluk, yanlışlık olduğunu tespit ederek bunları gidermenin yollarını arayacağız. Bu değerlendirmenin sonucuna göre de atmamız gereken adımları kararlılıkla hayata geçireceğiz ama dışarıdan birilerinin yaptığı tanımlara göre değil biz tanımlamamızı kendi içimizde hep birlikte yapma kudretine sahibiz. Milletimizin verdiği mesajları görmezden gelerek kulağımızın üzerine yatma lüksüne sahip değiliz. Bu bakımdan hem Cumhur İttifakı'na hem partimize hem de şahsımıza gönül veren tüm kardeşlerimizin müsterih olmasını istiyorum."

Yunus Emre'nin "Biz sevdik aşık olduk, sevildik, maşuk olduk, her dem yeni doğarız, bizden kim usanır." sözlerini paylaşan Erdoğan, "Milletimizin sevgisine ve itimadına layık olmak için Allah ömür ve güç verdiği müddetçe çalışmayı sürdüreceğiz." dedi.

​AK Parti'nin kurulduğu günden beri, milli iradenin üstünlüğünü, milletin gösterdiği yolda yürümeyi, ortak hedefler için çalışmayı esas alan bir parti olduğunu söyledi.

Bu sayede 17 yıldır girdikleri her mücadelede milletin desteğini yanlarında bulduklarını vurgulayan Erdoğan, "Vesayet güçleri üzerimize geldiğinde, hatta Cumhurbaşkanı seçmemizi engellemeye çalıştıklarında, çareyi milletimize sığınmakta aradık. Kalkınma hamlelerimiz sabote edilmeye çalışıldığında, mücadeleye devam edecek gücü hep milletimizden aldık. Uluslararası alanda bizi tecrit etmek için üzerimize saldırdıklarında milletimizle birlikte 'one minute' dedik. Gezi olaylarında sokakları karıştırarak birliğimize ve beraberliğimize göz diktiklerinde milletimizle beraber bu oyunu bozduk." değerlendirmesini yaptı.

FETÖ ihanet çetesinin emniyet ve yargı içindeki uzantıları vasıtasıyla darbe girişiminde bulunduğunda alçakların karşısına yine milletle birlikte çıktıklarını ifade eden Erdoğan, "PKK'sıyla, DEAŞ'ıyla, terör örgütlerini üzerimize salıp, ülkemizin şehirlerini kana ve ateşe boğmaya çalıştıklarında, teröristlerin başlarını milletimizle birlikte ezdik. Yine terör örgütleri kullanılarak sınırlarımız kuşatılmaya kalkışıldığında güneyimize çekilen zincirleri milletimizle birlikte parçaladık. Aynı şekilde 15 Temmuz'da tanklarıyla, toplarıyla, uçaklarıyla, helikopterleriyle, silahlarıyla ülkemizi işgal etmeye kalktıklarında, darbeyi yine milletimizle birlikte önledik." diye konuştu.

Ekonomide tüm hadiselere paralel şekilde süren, ancak geçen ağustos ayında açık bir saldırı halini alan tuzakları da yine milletle birlikte göğüslediklerini belirten Erdoğan, Türkiye'nin bir türlü çökertemedikleri istikrar, güven ortamına yönelik saldırıların dün de eksik olmadığını bugün de sürdüğünü yarın da devam edeceğini kaydetti.

-"Gece gündüz çalışıyoruz"

"Kim ne yaparsa yapsın, biz milletimiz ile birlikte kendi hedeflerimiz doğrultusunda kararlılıkla ilerlemeyi sürdüreceğiz." diyen Erdoğan, bunun için gece gündüz çalıştıklarını bildirdi. Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Mesela yarın G-20 toplantısı ve resmi ziyaret için bir haftalık Japonya seyahatimiz var. Japonya seyahatimizi müteakip Çin'e ziyaret gerçekleştireceğiz. G-20'de en gelişmiş ülkelerin liderleri ve küresel kurumların temsilcileriyle, ikili ilişkilerimizi, dünyanın ekonomik ve siyasi gündemini konuşacağız. Türkiye ekonomisinin, dünyayla uyumlu şekilde büyümesine katkı sağlamak için görüşmeler yapacağız. Bakanlarımızla birlikte orada bu görüşmeleri yoğun bir şekilde ele alacağız.

Türkiye'nin güvenlik ihtiyaçları konusundaki çok yönlü arayışlarımızı sürdürüyoruz. Bu çerçevede sipariş ettiğimiz S-400 hava savunma sistemlerini inşallah önümüzdeki ay teslim almaya başlıyoruz. Güvenlik ihtiyaçlarımız konusundaki farklı tedarik seçeneklerine de kapılarımız daima açık olmuştur. Türkiye, kendi güvenlik gereksinimlerini karşılama konusunu hiçbir ülkeyle müzakere etmek, bu konuda izin almak, hele hele baskılara boyun eğmek durumunda değildir. S-400 meselesi, doğrudan egemenlik haklarımızla ilgili bir konudur ve bundan geri adım atmayacağız.

Temmuz ayı içerisinde Bosna Herkes'te Güneydoğu Avrupa Ülkeleri İşbirliği Girişimi Zirvesi'nde ülkemizin görüşlerini ifade edeceğiz. Eylül ayında, her yıl olduğu gibi BM Genel Kuruluna katılacağız. Genel Kurul çalışmalarında ülkemizi temsil etme yanında dünyanın dört bir yanından gelen devlet ve hükümet başkanlarıyla çok sayıda ikili görüşme gerçekleştireceğiz."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Körfez'deki gerilimin sadece Türkiye için değil tüm dünya için çok büyük bir tehdit kaynağı olduğunu vurgulayarak, "Bu gerilimin, bölge ülkelerinin hak ve hukukları gözetilerek geride bırakılması için üzerimize düşenleri yapıyoruz. Çin ve Amerika arasında süren ticaret savaşını herkes için kazanca dönüştürecek bir istikamete çevirecek tüm girişimlere destek veriyoruz. Dünya çapında İslama, Müslümanlara ve bunların en büyük temsilcisi olarak görülen Türklere karşı yürütülen husumet politikalarına en gür seda ile karşı çıkmaya devam ediyoruz. Kudüs'ün mahremiyetine ve Filistinlilerin haklarına yönelik tecavüzleri her platformda dile getirme kararlılığımızdan en küçük bir taviz vermedik, vermeyeceğiz." diye konuştu.

-"Hep meydan okumayı tercih ettik"

Her alanda gelişen ve kalkınan Türkiye'nin, tabii olarak sürekli yeni ve daha büyük sınamalarla karşı karşıya geldiğini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Biz bu sınamalar karşısında geçmişte olduğu gibi pısırık davranmak, kabuğumuza çekilmek yerine hep meydan okumayı tercih ettik." dedi.

Bölgeyi ve dünyayı ilgilendiren böylesine kritik gelişmelerin yaşandığı dönemde birilerinin yine Türkiye'yi "kendi içine hapsetmeye çalıştığını" vurgulayan Erdoğan, "Hedef, Türkiye'yi, yeniden düzenlenen küresel oyunun dışına itmektir. Biz, bu niyeti en başından gördüğümüz için hazırlıklarımızı yaptık. Ülkemizin temel diplomatik, güvenlik, ekonomik öncelikleriyle ilgili politikalarımızdan en küçük bir taviz vermeyerek, hiçbir tehdide boyun eğmeyerek, tavrımızı ortaya koyduk." diye konuştu.

Bölücü terör örgütünü yurt içinde ve yurt dışında etkisiz hale getirecek adımları kararlılıkla attıklarını söyleyen Erdoğan, yapılan operasyonlarla Kuzey Irak'tan Türkiye'ye yönelik terör tehditlerini kaynağında önleyecek başarılar elde edildiğini belirtti.

DEAŞ terör örgütünü yeniden diriltmeye ve Türkiye'nin üzerine salmaya yönelik oyunların birer birer bozulduğunu ifade eden Erdoğan, "Suriye'de terör örgütünün kazanımlarımıza yönelik saldırılarının tamamını da boşa çıkardık, Türkiye'yi bölgemizdeki krizin ve yıkımın bir parçası haline getirmeye yönelik tüm çabaları akim bıraktık. İmralı'daki terörist başının, son günlerde kamuoyuna yaptığı açıklamalar ve bununla ilgili değerlendirmeler, örgüt içinde hem iç politikada hem de bölge politikalarında ciddi görüş ayrılıkları ortaya çıktığının işaretidir." değerlendirmesini yaptı.

Türkiye'nin istikrarını bozmaya yönelik saldırılara dikkati çeken Erdoğan, "Ülkemizin geleceğini karartmaya, önünü kesmeye yönelik ekonomik tuzakların milletimizi günlük hayatında nasıl bunalttığını farkındayız. Kur, faiz ve enflasyon üçgeninde bunalan girişimcilerimizin, işadamlarımızın, esnafımızın ve çalışanlarımızın hangi sıkıntılar çektiğini de gayet iyi biliyoruz." diye konuştu.

Bu sıkıntıları gidermek için ekonomiyi dengeye oturtmaya, kurdaki istikrarsızlığı gidermeye, faizleri düşürmeye, enflasyonu yeniden tek haneli rakamlara indirmeye ve istihdamı arttırmaya çalıştıklarını vurgulayan Erdoğan, "İnşallah bunların sinyalleri gelmeye başlamıştır. Ekonomide istikrarı sağlamadan üretimi, yatırımı, ticareti istihdamı istediğimiz seviyeye getiremeyeceğimiz açıktır. Türkiye'nin üretimdeki ve insan gücündeki potansiyelini, kabiliyetini bilenler ülkemiz ekonomisine yönelik saldırıları işte hep bu istikrar noktasına yoğunlaştırıyor." diye konuştu

Erdoğan, gereken tedbirleri aldıklarını, şoklara karşı dirençli, uluslararası rekabete karşı daha güçlü, sağlıklı, sürdürülebilir ve dengeli büyümeyi hedef alan programları uygulama soktuklarına işaret etti.

Allah'ın yardımı ve milletin feraseti ile yakında yeniden ekonominin yükselişe geçeceğine inandığını vurgulayan Erdoğan, şöyle konuştu:

"Her şeye rağmen geçtiğimiz yıl yüzde 2,6 oranında büyümüştük. Bu yılın ilk çeyreğinde de yıllık bazdaki daralmaya rağmen mevsim etkisinden arındırılmış olarak baktığımızda bir önceki çeyreğe göre yüzde 1,3 büyüme ile kapattık. Haziran ayı itibarıyla her alanda göstergeler olumlu bir yönde bir yükselişi işaret ediyor. Dolar kuru bir süredir 6 TL'nin altında seyrediyor. Merkez Bankası döviz rezervlerimiz yeniden 100 milyar dolar seviyesine yaklaştı. Borsa bir ayda 86 binden 95 binin üzerine çıktı. Tahvil faizleri yüzde 19'un altına indi. Ülke risk primimiz geriliyor. Ekonominin nabzını tutan güven endekslerinin hepsinde de haziran ayında olumlu yönde yükseliş görülüyor. İmalat sanayiinde kapasite kullanım oranlarında da artış var. İhracatımızdaki ve turizm sektöründeki olumlu yükseliş sürüyor. İnşallah ihracatta 170 milyar doların üzerine ve turizmde de 50 milyon turistin üzerine çıkacağız. Bu durum cari açığın da fevkalade azalmasını sağlar."

Erdoğan, bu ay itibarıyla yıllıklandırılmış olarak cari fazla vermeyi beklediklerini, istihdamda 2018 yılındaki sıkıntıların geride kaldığını ve Mart ayı itibarıyla artıya geçildiğini vurguladı.

- "Kayıpları telafi edeceğiz"

En kısa sürede kayıpların telafi edileceğini belirten Erdoğan, "Uluslararası yatırımcıların ülkemize olan ilgisi artarak sürüyor. Hemen her gün ilgili kurumlarımız yeni yatımlarla ilgili görüşmeler yapıyor, programlar düzenliyor. Türkiye'yi bölgesel krizler ve iç politik gelişmeler üzerinden köşeye sıkıştıranlara fırsat vermiyoruz. G-20 zirvesi ve Çin ziyaretinden sonra bazı müjdeleri sizlerle paylaşacağıma inanıyorum. Ekonomide yapısal reformları kesintisiz sürdürüyoruz." ifadelerini kullandı.

"Demokrasi ve adalet konusunda ülkenin standartlarını yükseltme iradesini ortaya koyan Yargı Reformu Strateji Belgesini" açıkladıklarını anımsatan Erdoğan, çalışmanın yakın bir zaman içinde tamamlanarak Meclise sevkedileceği bilgisini verdi.

Milli Savunma Bakanı Hulisi Akar'ın, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nu ziyaret ettiğini anımsatan Erdoğan, "Milli Savunma Bakanımız etraflıca bilgilendirdi. Bunların artık 'bunu bilmiyorduk' deme durumları yok. Nerede ne tür bir sıkıntı varsa bunları bizzat Milli Savunma Bakanımızdan dinlemiş oldular. Gençlerimizin hayatlarını planlamasında çok büyük kolaylık sağlayacak olan yeni askerlik düzenlemesinin şimdiden hayırlı olmasını diliyorum. Bu düzenleme TSK'nin profesyonel yapısının güçlendirmesine ve yükümlülük kaynağını daha sistematik bir şekilde planlayabilmesine de imkan sağlayacaktır." değerlendirmesinde bulundu.

Erdoğan, 2023 hedeflerine ulaşmak için bakanlık ve kurumların kendi alanlarında çalışmalarını sürdürdüğünü belirterek, "Türkiye'nin istikrarını bozmayı amaçlayanlara en güzel cevapları icraatlarımızla, reformlarımızla, başarılarımızla vermekte kararlıyız. Bunun için her fırsatta tekrarladığımız bir hususu tekrar ediyorum. Bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız, kardeş olacağız, hep birlikte Türkiye olacağız. Bunu başardığımızda Allah'ın izniyle üstesinden gelemeyeceğimiz hiç bir meselemiz yoktur." diye konuştu.

Türkiye'nin istikrarını bozmaya yönelik saldırılara dikkati çeken Erdoğan, "Ülkemizin geleceğini karartmaya, önünü kesmeye yönelik ekonomik tuzakların milletimizi günlük hayatında nasıl bunalttığını farkındayız. Kur, faiz ve enflasyon üçgeninde bunalan girişimcilerimizin, işadamlarımızın, esnafımızın ve çalışanlarımızın hangi sıkıntılar çektiğini de gayet iyi biliyoruz." diye konuştu.

Bu sıkıntıları gidermek için ekonomiyi dengeye oturtmaya, kurdaki istikrarsızlığı gidermeye, faizleri düşürmeye, enflasyonu yeniden tek haneli rakamlara indirmeye ve istihdamı arttırmaya çalıştıklarını vurgulayan Erdoğan, "İnşallah bunların sinyalleri gelmeye başlamıştır. Ekonomide istikrarı sağlamadan üretimi, yatırımı, ticareti istihdamı istediğimiz seviyeye getiremeyeceğimiz açıktır. Türkiye'nin üretimdeki ve insan gücündeki potansiyelini, kabiliyetini bilenler ülkemiz ekonomisine yönelik saldırıları işte hep bu istikrar noktasına yoğunlaştırıyor." diye konuştu

Erdoğan, gereken tedbirleri aldıklarını, şoklara karşı dirençli, uluslararası rekabete karşı daha güçlü, sağlıklı, sürdürülebilir ve dengeli büyümeyi hedef alan programları uygulama soktuklarına işaret etti.

Allah'ın yardımı ve milletin feraseti ile yakında yeniden ekonominin yükselişe geçeceğine inandığını vurgulayan Erdoğan, şöyle konuştu:

"Her şeye rağmen geçtiğimiz yıl yüzde 2,6 oranında büyümüştük. Bu yılın ilk çeyreğinde de yıllık bazdaki daralmaya rağmen mevsim etkisinden arındırılmış olarak baktığımızda bir önceki çeyreğe göre yüzde 1,3 büyüme ile kapattık. Haziran ayı itibarıyla her alanda göstergeler olumlu bir yönde bir yükselişi işaret ediyor. Dolar kuru bir süredir 6 TL'nin altında seyrediyor. Merkez Bankası döviz rezervlerimiz yeniden 100 milyar dolar seviyesine yaklaştı. Borsa bir ayda 86 binden 95 binin üzerine çıktı. Tahvil faizleri yüzde 19'un altına indi. Ülke risk primimiz geriliyor. Ekonominin nabzını tutan güven endekslerinin hepsinde de haziran ayında olumlu yönde yükseliş görülüyor. İmalat sanayiinde kapasite kullanım oranlarında da artış var. İhracatımızdaki ve turizm sektöründeki olumlu yükseliş sürüyor. İnşallah ihracatta 170 milyar doların üzerine ve turizmde de 50 milyon turistin üzerine çıkacağız. Bu durum cari açığın da fevkalade azalmasını sağlar."

Erdoğan, bu ay itibarıyla yıllıklandırılmış olarak cari fazla vermeyi beklediklerini, istihdamda 2018 yılındaki sıkıntıların geride kaldığını ve Mart ayı itibarıyla artıya geçildiğini vurguladı.

- "Kayıpları telafi edeceğiz"

En kısa sürede kayıpların telafi edileceğini belirten Erdoğan, "Uluslararası yatırımcıların ülkemize olan ilgisi artarak sürüyor. Hemen her gün ilgili kurumlarımız yeni yatımlarla ilgili görüşmeler yapıyor, programlar düzenliyor. Türkiye'yi bölgesel krizler ve iç politik gelişmeler üzerinden köşeye sıkıştıranlara fırsat vermiyoruz. G-20 zirvesi ve Çin ziyaretinden sonra bazı müjdeleri sizlerle paylaşacağıma inanıyorum. Ekonomide yapısal reformları kesintisiz sürdürüyoruz." ifadelerini kullandı.

"Demokrasi ve adalet konusunda ülkenin standartlarını yükseltme iradesini ortaya koyan Yargı Reformu Strateji Belgesini" açıkladıklarını anımsatan Erdoğan, çalışmanın yakın bir zaman içinde tamamlanarak Meclise sevkedileceği bilgisini verdi.

Milli Savunma Bakanı Hulisi Akar'ın, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nu ziyaret ettiğini anımsatan Erdoğan, "Milli Savunma Bakanımız etraflıca bilgilendirdi. Bunların artık 'bunu bilmiyorduk' deme durumları yok. Nerede ne tür bir sıkıntı varsa bunları bizzat Milli Savunma Bakanımızdan dinlemiş oldular. Gençlerimizin hayatlarını planlamasında çok büyük kolaylık sağlayacak olan yeni askerlik düzenlemesinin şimdiden hayırlı olmasını diliyorum. Bu düzenleme TSK'nin profesyonel yapısının güçlendirmesine ve yükümlülük kaynağını daha sistematik bir şekilde planlayabilmesine de imkan sağlayacaktır." değerlendirmesinde bulundu.

Erdoğan, 2023 hedeflerine ulaşmak için bakanlık ve kurumların kendi alanlarında çalışmalarını sürdürdüğünü belirterek, "Türkiye'nin istikrarını bozmayı amaçlayanlara en güzel cevapları icraatlarımızla, reformlarımızla, başarılarımızla vermekte kararlıyız. Bunun için her fırsatta tekrarladığımız bir hususu tekrar ediyorum. Bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız, kardeş olacağız, hep birlikte Türkiye olacağız. Bunu başardığımızda Allah'ın izniyle üstesinden gelemeyeceğimiz hiç bir meselemiz yoktur." diye konuştu.

 

 

 

 

Kaynak:Haber Kaynağı

Etiketler :