M. Mustafa Özdemir

M. Mustafa Özdemir

‘Çözüm Süreci’ bir kazanımdır

“Açılım”, “Kardeşlik”, “Çözüm” …

Genel olarak Çözüm Süreci olarak bilinen darklı isimler altındaki süreçler…

Suruç katliamı ( ki Diyarbakır saldırısnda olduğu gibi, arkasından muhtemelen PKK çıkacak) ve arkasından tırmanan terörle bu sureç sona erdi.

Bunca emek, bunca çaba boşa mı gitti, bunca yıl boşa mı geçti?

Aslında öyle olmadı.

Genel olarak,  yöntemde kimi zaman hatalar da yapılsa, “Çözüm Süreci” dediğimiz bu süreç çok şey ülkeye kazandırdı.

Belki ilerleyen yıllarda bunu daha iyi görüp anlayacağız.

Çözüm Süreciyle,

Asimilasyon ve red politikaları terkedildi, özgürlüklerin önündeki engelleri kaldırıldı.

Demokratik alanda önemli atılımlar yapıldı, yasaklar, kısıtlamalar kaldırıldı. Bölgeye Cumhuriyet tarihinin en büyük yatırımları yapıldı.

Çözüm Süreciyle,

Kürt kardeşlerimize bu ülkenin asli unsuru olduğu mesajı bir fiil “uygulamalarla” net bir şekilde gösterildi.

Çözüm Süreci,

PKK’nın ve uzantılarının derdinin; Kürt halkı, demokrasi, kalkınma, huzur ve refah olmadığını çok net bir şekilde gösterdi.

Çözüm Süreci,

HDP’nin terör örgütüne karşı çıkacak cesarete sahip olmadığını, dolayısıyla bırakın Türkiye partisi olmayı bölge halkının bile partisi olamayacağını dolayısıyla bundan sonra asla muhatap alınmaması gerektiğini gösterdi.

Ve en önemlisi Çözüm Süreciyle;

PKK’nın ve uzantılarının, 30 yıldır hem Kürt kamuoyunda hem de dünya kamuoyunda, kullandığı olumsuz argümanlar ortadan kaldırıldı.

Artık terör örgütü ve destekçilerinin söyleyeceği söz kalmamıştır.

Nihayete erdirilemeyen süreç boyunca yapılanlar, atılan adımlar, ülke için bir “kazanım” oldu.

Bu kazanımlardan da geri dönüş söz konusu olmayacaktır.

KESİNLİKLE CEZASIZ KALMAMALI

Çözüm Süreci, terörle mücadelede Türkiye’nin elini 8-10 yıl öncesine göre eli çok daha güçlendirdi. Süreçle bugün güvenlik güçlerimizin PKK’ya karşı çok daha “Sert” mücadele etmesinin (elbette yasal çerçevede) önünü açtı.

Örneğin;

Yüzünü kapatıp elinde, eline moltof, taş, spoa alıp sağa sola saldrıan yakıp yıkan maskeli göstericilere “Bugünlük yakıp yıktıklarınız yeter, gidin, yarın tekrar gelin biraz da yarın yakın” anlamına gelmekten öte gitmeyen  “sulu ve gazlı” müdahele yerine, tıbbı müdahale gerektiren ve teröristte  o eyleme katıldığına dair çok açık iz bırakan etkili “plastik mermi” li dönem (ABD ve birçok batı ülkesinde etkin kullanılıyor),

Yine elinde, uzun namlulu silahlarla, bombalarla” sokağa çıkan, yol kesen, hendek kazan, polise direnen maskeli grupları, “görüldüğü yerde etkisiz hale getirecek” müdahale döneminin önü açılmıştır  ya da açılmasının zamanı gelmiştir.

TÜRKİYE ALAYININ ÜSTESİNDEN GELİR

Karşımızda, gerektiğinde Kürt halkını kullanan, korkutan, öldüren bir örgüt var.

Karşımızda, ambulansları bile tarayan Kürt halkına sağlık dağıtan doktoru, işinden evine dönen bir hemşireyi, bir kadını bile katleden, küçük çocukları zorla dağa kaçıran, bombalarıyla bebekleri bile katleden alçak bir örgüt var.

Karşımızda arkasında ABD, Almanya, İsrail gibi büyük devletlerin ve istihbahrat örgütlerinin, İran, Irak, Suriye gibi komşu devletlerin desteklediği  bir örgüt var.

“İçeride” de güçlü bir meyda desteği ve bulunan bir örgüt var.

Ama şundan emin olun ki, Türkiye, dışarısıyla içerisiyle “alayının” hakkından gelecek güce  sahiptir.

Bunun için tek birşeye ihtiyacımız var: “Birliktelik”

Yeter ki millet olarak “tek yürek” olalım.

İnşallah hep birlikte göreceğiz. Hem de yakın zamanda göreceğiz.

Bu hainlerin bir bir nasıl yakalandığını, nasıl yok edildiğini, nasıl hakettikleri cezalara çarptırıldıklarını göreceğiz.

VATANIN HER FERDİ ŞEHİT OLMAYA HAZIR

Her şehit acısı elbette yüreğimizi yakıyor.

1071’den beri bu topraklar hainlerin, şer güçlerinin, insanlık ve islam düşmanlarının hedefi olmuş

ve bu her karışı oluk oluk şehit kanlarıyla sulanmıştır. Ve unutmamalıyız ki, bu topraklar bugün de, yarın da  bağımsızlık ve iman uğruna şehit kanlarıyla sulanmaya devam edecektir.

Şehitlerimiz bu ülkenin dimdik ayakta durduğunun ve yıkılamayacağının göstergesidir.

Ne mutlu ki, bu vatanın;

Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır,

Toprak eğer uğrunda ölen varsa vatandır”  düsturuyla, şehit olmaya hazır  hazır milyonlarlarca ferdi var.

ŞİMDİ YAVUZ OLMA VAKTİ

Sonuç olarak;

Devlet şefkat elini uzatmıştır.

Devlet “Yunus”luğunu yapmıştır.

Şimdi devletin “Şefkat” elini kıranlara, “Kudret” gösterme zamanıdır.

Şimdi “Yunus”u taşlayanlara “Yavuz” olma zamanıdır.

Şimdi Kürt kardeşlerimizi , başlarındaki bu beladan kurtarma vaktidir.

Şimdi topyekün, bu ülkeyi terörden, işbirlikçi hainlerden, ihanet şebekelerinden temizleme vaktidir.

 

Not: Çok acılı ve zorlu bir süreçten geçiyoruz. Bu süreçte öfkemizin, aklımızın  ve sağduyumuzun önüne geçmesine yol açacak, farkında olmadan terörün ekmeğine yağ sürecek davranışlardan kaçınmalıyız. Polise, askere destek vermek için sokaklara dökülüp de polisle çatışmak, teröre karşı çıkıpta yakıp yıkmak, hangi mantıkla izah edilebilir. Vatandaşlarımız, yabancı ajan ve terörist provakatörlerin öfkeli gruplar arasında kol gezdiğini unutmamalı.

 

 

 

 

 

 

 

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Çok uzun metinler, küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
3 Yorum