İSTANBUL (AA) - Kadın ve Demokrasi Derneği (KADEM) Başkanı Sare Aydın Yılmaz, çocuk istismarının tüm dünyada yükselen bir insanlık suçu olduğunu belirterek, "Masumiyetin temsili olan çocuğun istismara konu olması bile vicdanlarımızda büyük yaralara sebep olur. Biz yetişkinler olarak bu acı ile yüzleşmekte zorlanırken, küçücük bir yavrunun bu türlü bir kötülükle baş etmesi nasıl mümkün olabilir?" dedi.

KADEM tarafından düzenlenen KADEM Çocuk İstismarının Nedenleri ve Koruyucu Önlemler Çalıştayı'nda konuşan Yılmaz, toplum olarak hassas olunan bu son derece önemli konuda paydaş oldukları kurumlarla bir araya geldiklerini söyledi.

Konuya ilişkin önleyici ve çözüm odaklı öneriler aracılığıyla, acil ve etkin politikaların ortaya çıkabilmesini hedeflediklerini aktaran Yılmaz, "Bu anlamda çocuk istismarının nedenlerini fizyolojik, psikolojik, kültürel ve toplumsal açıdan sizlerle birlikte bugün ve yarın değerlendirmeyi amaçlıyoruz. İnanıyorum ki bu çaba hükümetimizin ve sivil toplum kuruluşlarının da yoğun katkılarıyla gerekli yerlerde gerekli karşılığı bulacaktır. Allah'ın bize emanet olarak bahşettiği, geleceğimizin teminatı ve emanetçisi olan çocuklarımızın ihmal edilmesi ve istismara uğraması her şeyden önce insanlık için acı ve utanç vericidir. Şayet bir insanın sorumluluğunu alıyorsak, onun güvenlik, beslenme, barınma, eğitim ve sağlık gibi temel ihtiyaçlarını da karşılamakla mükellef olduğumuzu bilmemiz gerekiyor." diye konuştu.

Çocukların saflığın, temizliğin, umudun ve geleceğin yüzü olduğunu dile getiren Yılmaz, şöyle devam etti:

"Yetişkinler olarak bizler dünyanın zorluklarıyla karşılaştığımızda çocuklara, onların minik hayal dünyalarına ve oyunlarına sığınırız. Çocuklar bize hayatı öğretir. Empatiyi, anlayışı ve samimiyeti gösterirler. Gerçeklerin farkında olarak, hayat dediğimiz oyunu hilesiz, telaşsız, dürüstçe oynamayı bilirler. Yetişkinler olarak onlardan öğreneceğimiz daha çok şey var. İnanıyoruz ki dünyayı içinde bulunduğu krizden kurtaracak olan, çocukların en saf şekline sahip oldukları empati, anlayış ve samimiyet duygularını korumak olacak. İstismar kime olursa olsun can acıtıcı ve utanç vericidir. Hele ki bu, bizim savunmasız ve korumasız yanımız çocuklarımıza olduğunda, bu utancı kat be kat artar."

Çocuk istismarının tüm dünyada yükselen bir insanlık suçu olduğuna dikkati çeken Yılmaz, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Masumiyetin temsili olan çocuğun istismara konu olması bile vicdanlarımızda büyük yaralara sebep olur. Biz yetişkinler olarak bu acı ile yüzleşmekte zorlanırken, küçücük bir yavrunun bu türlü bir kötülükle baş etmesi nasıl mümkün olabilir? Hepimiz biliyoruz ki çocuğun istismar durumu çoğu kez gizli kalır. Yavrularımız ya bu durumu anlamlandıramaz ya da gizliliğe zorlanırlar. Çocuğun gelişiminin en hassas evresi olan dönemde istismara uğraması, ileriye dönük olarak fizyolojik ve psikolojik olarak arızi durumlar meydana getirir. Bu sebeple çocukların duygu dünyalarının ve günlük yaşamdaki davranışlarının gözlenmesi, önleyicilik ilkesi açısından oldukça önemlidir."

Yılmaz, bilinçli ebeveynlerin güçlü bir toplumun teminatı olduğunu vurgulayarak, şöyle konuştu:

"Bu toplumu inşa etmenin yegane yolu ise geleceğin sahibi olan çocukların ihmal ve istismardan uzak bir şekilde büyümeleridir. Psiko-sosyal ve fizyolojik açıdan gelişimlerini tamamlayabilmeleri, öncelikli olarak bu önleyici tedbirlerin alınmasıyla mümkün olur. Çatışma ve kaos ortamından uzak, huzurlu ve mutlu bir toplum inşası için çocuk haklarını temel alan bir toplumsal kültürün oluşturulması zaruri, zorunlu ve gereklidir. Bu ise hepimizin üzerine düşen insani ve toplumsal bir sorumluluktur. Bu sorumluluk ailelerin olduğu kadar, devletimizin, sivil toplum kuruluşları olarak bizlerin ve aynı zamanda medyanın da en önemli sorumluluk alanlarından bir tanesidir. İçinde bulunduğumuz modern zamanlarda aile içerisindeki denetim mekanizmasının ve akrabalık bağlarının zayıflamış olması, çocukların ebeveynleri ile olan ilişki ve iletişimlerini sekteye uğratmaktadır. Bu durum ne yazık ki çocuklarımızı olduğundan daha savunmasız hale getirmektedir."

Yılmaz, bir annenin çocuğun eğitim gördüğü ilk mektep olduğuna değinerek, çocuğun bilinçlendiği ve sosyalleştiği kurumun aile olduğunu anlattı. Yılmaz, şunları söyledi:

"Bu anlamda kadının ve aile birlikteliğinin güçlenmesi, çocuk istismarının önlenmesi adına oldukça mühimdir. Unutmayalım ki ilgiden uzak çocuklar her türlü riskin muhatabıdır. Bu kötü gidişatı durdurmak ve gerekli tedbirleri alabilmek ancak ve ancak meseleyi tüm yönleriyle değerlendiren çok yönlü bir bakış açısı ile mümkün olacak. Bunun için eğitim, sağlık, hukuk gibi önemli alanların rehberliğine ihtiyacımız var. KADEM olarak 12 ilde düzenlediğimiz çalıştaylar dizisinin sonuncusunu, bu iki gün içerisinde gerçekleştireceğiz. Çalıştay sonucu ortaya çıkacak olan değerlendirmenin bu konuda izlenecek olan politikalara ve çalışmalara katkı sağlayacağını ümit ediyoruz."

- Çalıştay

Çocuk İstismarının Nedenleri ve Koruyucu Önlemler Çalıştayı yarın da devam edecek.

Çalıştayda, çocuk istismarının tanımı, türleri, farkındalık oluşturma yolları, çocuk istismarının sebepleri, çocuk İstismarını önlemek için genel olarak yapılabilecekler konuları tartışılıyor. Marmara Bölgesi'nin durum değerlendirmesinin yapılacağı çalıştayda KADEM’in Türkiye genelinde yaptığı çalıştayların da raporları değerlendirilerek sonuç raporu açıklanacak.

Konunun uzmanlarıyla ve çözümde paydaş olan kurum ve kuruluş yetkilileriyle birlikte yapılması hedeflenen çalıştay kapsamında, ülkemizde çocuk istismarı vakalarının durumunu tespit ederek varsa bölgesel farklılıkların nedenlerini anlamak, çocuk istismarı vakalarının önüne geçmek, özellikle önleyici tedbirler konusuna yoğunlaşmak ve çözüm yollarının bulunmasına katkı sağlamak amaçlanıyor.

AA