Çevremiz çehremizdir

Ülkemizde yıllardır çevre eğitiminden bahsedilmekte ve çeşitli çalışmalar yapılmaktadır. Ancak bu konuda hiçbir ilerleme sağlanamamıştır.

Peki, nerde yanlışlık yapılmıştır neden bu eğitimde istenilen başarı sağlanamamıştır.

Ben başarısızlığın sebebini bilmiyorum. Çevre eğitimiyle ilgili tam olarak neler yapılmak istendi onu da tam olarak bilmiyorum.

Eğitimde sadece şekilciliğe takılan insanlara Müfredatları değiştirmeleri gerektiğini bundan sonra “nasıl bir çevre eğitimi” verilmelidir onu düşünmelerini yazmak istiyorum.

Çevre eğitiminin konusu; İnsanoğlunun yaşarken çevresine neler yaptığını, geçmişten ne devraldığını, geleceğe neler bırakacağını, tüm insanlara kavratmak yaşayışı ile örnek olan insanlar yetiştirmek olmalıdır.

Çevre eğitimi, insanın yaşadığı yerküreyi uygulama sınıfı olarak görerek, doğuştan ölünceye kadar bu sınıf içinde, öğrenmek ve öğretmek, yaşamak ve yaşatmak, konularında sürdürülebilir bir metot izleyerek, vaaz ederek değil, yaşayarak. uygulayarak ve uygulatarak öğrenmeyi sağlamaktır..

Çevre eğitimi bazı derslerin aralarına sıkıştırılmadan seçmeli ders mantığından uzak bu dersi geçemeyenin bir üst sınıfta okuma hakkının elinden alınması kadar zorunlu ders durumuna getirilmelidir.

Çevre eğitiminin birinci basamağı, özellikle Anaokulu öğretmenin çevreci olmasından geçmektedir. Onun için öncelikle çevreci öğretmenler yetiştirilmelidir.

Çevre Eğitimini, Doğuştan aile tarafından verilmekle beraber, Anasınıfı eğitiminin olmazsa olmazlarından biri çevre eğitimi olmalıdır. Ana okulunda eğitim, bir ders başlığı altında değil, yaşayarak tüm hayatın içinde bir ders olmalıdır.

Çevre eğitimi, doğa sevgisi ve bilincinin verilmesiyle birlikte, manevi kirlenmenin öğrencilere verildiği, çevre eğitimini bir yaşam şekline getirme çalışmaları olmalıdır.

(Anaokulları reklamlarında yabancı dil eğitimine verdikleri değer kadar “Çevre eğitimine” değer vermeli anaokullarının farklılığı çevre eğitimiyle belirlenmelidir)

Öğrenci Anaokulundan aldığı bu eğitimle ilkokula başlamalı, İlkokul çağı çocuğunun, ilgili bilgilenme ve bilinçlenmesi, alınan bazı derslerin kapsam ve içeriğinde yapılacak bazı düzenlemelerle devam etmelidir.

Örneğin; Tarih, edebiyat, coğrafya, sosyal bilgiler, müzik ve temel bilimler (matematik, geometri, fizik kimya, biyoloji) konuları içine doğal çevre, hayatın temelleri, insan yapısı çevre ve doğal etkileşimi, çevre kirliliği kavramları ilave edilerek oluşturulacak müfredat programları yararlı olacaktır.

Çevre Eğitimin Metotları aktif, hayatın içinden, yaşarken, eğlenirken, öğrenme şeklinde olmalıdır. Çocuklarımız Gürültüyü duyarak, Pis kokuyu koklayarak. Dağınıklılığı ve kirlenmeyi görerek. Sürekli sürdürülebilir çevre eğitiminin içerisinde bulunmalı gören duyan uyaran olmalıdır.

Gazete, radyo, televizyon araçlarının kullanımı, Çevre eğitiminin sürekliliği açısından çok önemli olduğu kadar, öğrenen ve çevre eğitimini alan kişilerin kendisine güveninin gelmesi ve bu ayrıcalıklı durumlarını karşıya aktarmaları açısından da çok önemli olduğu kavranmalıdır.

Tüketici toplum dan, üretici topluma, geçmek için, çocuklarımıza dinimizin güzel prensiplerinin sürekli öğretilmesi için Din alimlerimizden bu konuda yardım alınmalı çocuklarımızın yaptıkları işin hem dünya için hem de öldükten sonraki hayatları için önemli olduğunun kavratılması, temel prensip olarak benimsenmelidir.

Verilecek eğitimde Amaç, dengeli bir kişiliği geliştirmek, doğuştan gelen yetenekleri geliştirilmiş, yeni yetenekler kazandırmak, karşılaştığı yeni durumlarda uyum sağlayabilen, kendini geliştirmesini ve düzeltmesini bilen, çevre bilinci gelişkin bir kişi yetiştirmek olmalıdır.

Peki sonra?

Çocuğun aldığı bu eğim okulla sonlandırılmamalı, bu eğitim hayat boyu devam ettirilmelidir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Çok uzun metinler, küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.