Cebini düşünen altına bakıyor: Yıl sonu talebi arttı

Cebini düşünen altına bakıyor: Yıl sonu talebi arttı

Küresel belirsizlikler, jeopolitik riskler ve merkez bankalarının temkinli politikalarıyla altın fiyatları yükseliş trendini koruyor. Uzmanlar, bu hareketin geçici değil, yapısal bir güven arayışının sonucu olduğunu belirtiyor.

2025’in son haftalarına yaklaşılırken altın piyasası, küresel ölçekte artan belirsizlikler ve jeopolitik tansiyonun etkisiyle güçlü seyrini sürdürüyor. Para politikalarındaki netlik eksikliği, yüksek kamu borçluluğu ve küresel büyümede yavaşlama beklentileri, yatırımcıları güvenli liman arayışına yönlendiriyor.

ABD Merkez Bankası (FED) başta olmak üzere büyük merkez bankalarının faiz indirimlerine ilişkin net bir takvim ortaya koyamaması, altını ön plana çıkaran başlıca faktörler arasında yer alıyor. Uluslararası finans kuruluşları, küresel belirsizlik ortamının 2026’ya sarkabileceğine dikkat çekiyor.

Jeopolitik tansiyon ve rezerv politikaları etkili

Orta Doğu’daki çatışma riski, Rusya-Ukrayna hattındaki kırılgan denge ve Asya-Pasifik’te artan ABD-Çin rekabeti, altının yalnızca bir yatırım aracı değil, aynı zamanda sistemik risklere karşı koruma enstrümanı olarak görülmesine neden oluyor.

Bu süreçte merkez bankalarının altın rezervlerini artırma eğilimi, rezerv çeşitlendirme politikalarının hız kazandığını gösteriyor. Doların mutlak güvenli liman olma konumunun sorgulanmasıyla birlikte, ons altın fiyatları geri çekilmelerde dahi güçlü kalıyor.

Türkiye’de TL bazlı altın fiyatlarında yapısal yükseliş

Türkiye’de ise altın fiyatları yalnızca küresel ons hareketlerinden değil, aynı zamanda makroekonomik dinamiklerden de etkileniyor. Yüksek enflasyonla mücadele, sıkı para politikası ve Türk Lirası’nın reel değerine ilişkin belirsizlikler, TL bazlı altın fiyatlarını destekliyor.

Cari denge, rezerv yönetimi ve finansman ihtiyacı gibi başlıklar yılsonuna yaklaşılırken piyasaların odağında yer alıyor. Bu çerçevede altın, Türkiye’de tasarruf ve değer koruma aracı olarak önemini sürdürüyor. Fiziki altına olan talep, yatırım amaçlı alımlarla canlılığını koruyor.

“Altın, küresel sistemin yeniden şekillendiğinin göstergesi”

DEMAŞ A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Cumhur Kitiş, altın piyasasına ilişkin değerlendirmesinde, altın fiyatlarındaki yükselişin dönemsel bir dalgalanma olarak görülmemesi gerektiğini vurguladı.

Kitiş, yatırımcıların kısa vadeli kazançtan ziyade uzun vadeli güven arayışına yöneldiğini belirterek, bu tabloda altının tartışmasız şekilde ön plana çıktığını ifade etti. Gümüşün ise sanayi ve yatırım talebinin kesişim noktasında stratejik bir varlık haline geldiğine dikkat çekti.

Gümüş sanayi talebiyle destekleniyor

Yenilenebilir enerji, elektrikli araçlar, savunma sanayi ve yüksek teknoloji yatırımlarında gümüş kullanımının artması, bu metalde yapısal talep artışını beraberinde getiriyor. Uluslararası piyasalarda dalgalanmalar yaşansa da, uzmanlar gümüşün orta ve uzun vadede yukarı yönlü potansiyelini koruduğunu değerlendiriyor.

Türkiye özelinde ise döviz kuru etkisiyle birlikte gümüş, erişilebilirliği yüksek ve portföy çeşitlendirmesinde tamamlayıcı bir yatırım aracı olarak öne çıkıyor.

2025, kıymetli metaller için stratejik bir yıl

Küresel belirsizlikler, jeopolitik riskler ve merkez bankalarının temkinli duruşu birlikte değerlendirildiğinde; altın ve gümüşün 2025’i güçlü bir zeminle kapatması sürpriz olarak görülmüyor. Uzmanlara göre kıymetli metaller, belirsizlik çağında denge ve güvenin en somut karşılığı olmaya devam ediyor.

Kaynak:Haber Kaynağı

Etiketler :
HABERE YORUM KAT
UYARI: Çok uzun metinler, küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.