Bozdağ, AA Editör Masası'na konuk oldu

Bozdağ, AA Editör Masası'na konuk oldu

Adalet Bakanı Bozdağ: (6)"Türkiye'de darbe rüyası görenler bitti mi bitmedi mi? Bundan sonra da bu iş için rüyaya yatan, hayal kuranlar mutlaka olacaktır. Ama ben bir darbe teşebbüsünün Türkiye'de bundan sonra başarılı olacağına ihtimal vermiyorum. Hem 15

ANKARA (AA) - Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, "Türkiye'de darbe rüyası görenler bitti mi bitmedi mi? Bundan sonra da bu iş için rüyaya yatan, hayal kuranlar mutlaka olacaktır. Ama ben bir darbe teşebbüsünün Türkiye'de bundan sonra başarılı olacağına ihtimal vermiyorum. Hem 15 Temmuz hem de 7 Ağustos, darbeler döneminin kapatıldığının dosta ve düşmana ilanıdır. Yeniden teşebbüs ederlerse ne olur? Daha büyük bir ders alırlar." dedi.

Anadolu Ajansı (AA) Editör Masası'na konuk olan Bozdağ, gündeme ilişkin soruları yanıtladı.

"Darbe girişimi püskürtüldü ama ikinci darbe girişimi ihtimali hala var mı?" sorusu üzerine Bozdağ, Türkiye'de bu darbe teşebbüsünden sonra FETÖ'cü terör örgütü veya başka bir yapının yeniden darbe teşebbüsüne kalkışacağına ihtimal vermediğini belirtti.

Demokratik güçlerin teyakkuz halinde olduğuna vurgu yapan Bozdağ, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, hükümetin, Meclis'in, siyasetin, sivil toplumun ve görüş farkı olmaksızın bütün Türk milletinin demokrasiye, hukukun üstünlüğüne ve milli iradeye sahip çıktığını söyledi.

Bozdağ, Türk milletinin, 7 Ağustos mitinginde 81 ildeki görkemli duruşuyla bundan sonra da milli iradeye ölümüne sahip çıkacağını dosta düşmana ilan ettiğini aktardı.

Bakan Bozdağ, "Türkiye'de darbe rüyası görenler bitti mi bitmedi mi? Bundan sonra da bu iş için rüyaya yatan, hayal kuranlar mutlaka olacaktır. Ama ben bir darbe teşebbüsünün Türkiye'de bundan sonra başarılı olacağına ihtimal vermiyorum. Hem 15 Temmuz hem de 7 Ağustos, darbeler döneminin kapatıldığının dosta ve düşmana ilanıdır. Yeniden teşebbüs ederlerse ne olur? Daha büyük bir ders alırlar." diye konuştu.

- "Bu yapı 40 yılı aşkındır var"

FETÖ yapılanmasına ilişkin, "17-25 Aralık sürecinden önce bizi uyardılar, 17-25 Aralık’tan sonra da biz uyardık muhalefet inanmadı." şeklinde açıklamalarınız oldu. Bu sözünüz bir özeleştiri midir?" sorusuna Bozdağ, şu yanıtı verdi:

"Esaslı bir özeleştiridir bu. Zira 'Paralel Devlet Yapılanması bugün nasıl buraya geldi' sorularına cevap verirken herkesin bir kusuru var. Bu yapı 40 yılı aşkındır var. AK Parti 2002'de iktidar oldu. Demek ki 2002'den önceki dönemde bir taksirat varsa orada AK Parti'nin taksiratı yok. Rahmetli Özal, Demirel, Ecevit döneminde de bu yapının devletten destek gördüğünü ve pek çok yerde, yurt dışında, yurt içinde güç bulduğunu görüyoruz. Bizim dönemimizde de keza oldu. Sebep çok açık. Biz bunların iyi bir eğitim ve dinle ilgisi olduğunu görüyorduk. Kriminal bir işle uğraşmadığını ve o açıdan da olumlu bakıyoruz. 2010 yılına kadar gelen sürece baktığımızda da bunu görüyoruz. Kendi açımızdan söylüyorum. 'Bunlar iyi işler yapıyorlar' öyle bakılıyor, kriminal bir gözle hiç bakılmadı. 'Bunların söyledikleri doğrudur, eğridir' böyle de hiçbir değerlendirmeye tabi tutulmadı. "

Ergenekon ve Balyoz davalarının, Şemdinli iddianamesinin önemli olduğunu, bu iddianamelerle herkesin her şeyi tam olarak görmediğini ifade eden Bozdağ, 2010 referandumu ve sonrasında yaşananlar, yargıda olanlar ve 7 Şubat hadisesinin kendilerinde tavır değişikliklerini beraberinde getirdiğini belirtti.

Bozdağ, "AK Parti ne zaman ki bu yapının bir kriminal yapı olduğunu fark etmiş, o zaman buna dair kanaatlerini değiştirmiştir. İnsanları dinlediği, kumpas kurduğu, yargının, polisin, kamunun içinde olan elemanlarını kullanarak devlete ve millete zarar vermekten çekinmediğini fark ettiği an AK Parti buna karşı tutumunu değiştirmiştir." dedi.

- "17 Aralık'tan sonra bunlarla aleni şekilde mücadeleye başladık"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde dershanelerle ilgili atmaya çalıştıkları adımın son derece önemli olduğunu dile getiren Bozdağ, "Çünkü bu beyin yıkama ilkokuldan itibaren alıyor, dershaneler vasıtasıyla zeki, çalışkan çocukları tespit ediyorlar. Ailelerine, çevreye, çocuklara ilgi gösteriyorlar, sonra dershaneye aktarıyorlar, sonra özel kendi okullarına aktarıyorlar. Oradan sonra üniversiteye aktarıyorlar ve çocuklar onların elinde şekilleniyor. Bakıyorsunuz örgüte nasıl insan kazandırıyorlar ve kazandırdıklarını ölümüne nasıl değiştirip dönüştürüyorlar görüyorsunuz. Orada en önemli işlerden biri dershane. O yüzden biz kararlı bir biçimde bunun üzerine gittik." şeklinde konuştu.

Bozdağ, 17 Aralık'ın, bu yapının bir terör örgütü olduğunu, hukuk darbesi yaparak o dönemde hükümeti düşürmeye teşebbüs ettiğini bütün dünyaya gösterdiğini aktardı.

17 Aralık'tan sonra da bunlarla aleni şekilde mücadeleye başladıklarını anlatan Bozdağ, bu duruşlarını muhalefet partilerinin farklı değerlendirdiğine dikkati çekti.

Bozdağ, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Muhalefet partileri dediler ki, 'AK Parti 17-25 Aralık operasyonuna muhatap oldu, bunlar onların ayıplarını, kusurlarını ortaya koydular, zarar görüyorlar, o yüzden de onlara karşı tavır koyuyorlar, abartıyorlar'. 'Aslında bunlar kötü de değiller, iyiler' falan diye bir pozisyon değişikliğine gittiler. 17 Aralık'tan önce de onlar anlatıyorlardı. Biz bu sefer onlara diyorduk ki, 'Bunlar, eğitimle dinle alakalı şeyler yapıyor, siz de dini konularda yapılanlardan rahatsızsınız, o yüzden de siz abartıyorsunuz, bunlar sizin bildiğiniz gibi değil.' Biz, 17 Aralık'tan önce bize bunları anlatanlara karşı çıktık. Ama bir şeyi ifade etmekte fayda var. 17 Aralık'tan önce FETÖ örgütüne karşı çıkanlar, bunların devleti ele geçirip paralel bir devlet yapısı kurup sonra da paralel devlet olmaktan yetinmeyip devlet olma yönüne doğru gittiğini fark etmişler mi? Yok, hiçbiri fark etmemiş. Onlar konuşuyorlar, hepsine bakıyorsunuz. Sadece dini konulardaki farklılıktan dolayı onlara tavır koyulmuş. Ama bizim tavır koyuşumuza baktığınızda, biz 17 Aralık'tan sonra hem dini konularda, milleti farklı yöne, İslam'la, Kur'an-ı Kerim'le, sünnetle bağdaşmayan bir anlayışa sevk etmeleri hem de kriminal bir örgüt olmaları nedeniyle biz karşı çıktık."

Geçmişte Meclis'te yaptığı konuşmalarının, okullarını ziyaret ettiklerinin muhalefet tarafından önüne koyulduğunu hatırlatan Bozdağ, "Ben de onlara diyorum ki biz eğer laf yarıştırmaya girersek ben de sizin övdüğünüz de eleştirdiğiniz de çok cümle bulabilirim. Bu konu laf yarıştırma konusu değil. Onun için biz, yanlışı gördüğümüzde tavır koymuş muyuz, koymamış mıyız ona bakalım." değerlendirmesinde bulundu.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun "Biz bu konuyu size çok anlattık ama siz bir türlü ikna olmadınız buna." ifadesini kullandığını aktaran Bozdağ, "Ben de dedim ki doğru söylüyorsun. 17 Aralık'a kadar siz bize anlattınız biz ikna olmadık, 17 Aralık'tan bu yana da biz anlatıyoruz siz ikna olmadınız." dedi.

Bakan Bozdağ, bu konuda laf yarıştırılmasından vazgeçilmesi gerektiğini, herkesin ortak bir özeleştiri yapıp ortak adım atmasının önemine değindi.

Bu yapının, ülke ve millet için tehlike ve tehdit oluşturduğunu, bu tehlike ve tehdit karşısında birlikte yapılacakların konuşulması gerektiğini vurgulayan Bekir Bozdağ, şunları kaydetti:

"Herkesin özeleştiri yapması gerekiyor. 17 Aralık'tan sonra partilere dönük bu yapının neler yaptığı ortada. MHP'ye, CHP'ye nasıl operasyonlar yapıldı. Sadece asker, yargı, polis, kamudaki paralel yapılanma değil, siyasette de kendi istikametlerinde bir yapılanmayı CHP'den, MHP'den, AK Parti üzerinden nasıl yapmaya çalıştığına şahit olduk. Onun için de bu yapıya karşı hepimizin birlikte mücadele etme vaktidir. Birbirimizin 'şöyle dedik, böyle yaptık' laflarını gündeme getirerek biz bu işle mücadele edemeyiz. Artık kusurları konuşma vakti değil, birlikte bu meselenin üstüne gitme vaktidir."

(Sürecek)



AA

Kaynak:Haber Kaynağı

Önceki ve Sonraki Haberler