Boykooooott!

“Aç bir ecnebi colası ohhhh! Ağzının tadı kaçmasın.”

Babasız çocukların dilleri kurutulsun, boğazlarına acılar doldurulsun ne önemi var? Senin ağzının tadı kaçmasın yeter ki. Doldur bir bardak ölen masumlar için timsah gözyaşlarını kadehine akıtmayı unutma ha! Diğerleri de aynı tadı vermiyor ki, birilerine de aynı acıyı vermiyor lakin ne yaparsın.

Bir bardak daha doldur, on dokuzunda toprağa düşmüş, gözlerinde ölümün pusu kurduğu gençlerin fişeği çıksın içinden.  Şehit cenazelerine dair akıllara zarar nutuklarını dinleyelim. “Ben de askere gitmek istiyorum” derken, vıcık vıcık yapmacıklığını görmezden gelelim.

Sen de doldur bayan, aman sakın unutma, “diyet kola olsun hem de sıfır şeker” basenlerin taşmasın ortalığa. Selüloitlerin, bacaklarını örtmeyen kıyafetlerinden hortlayıp göz zevkimizi bozmasın da, bozulsun uzaktaki kadınların yuvası. Şehirler kanla boyanıyor boyanmasına ama elimizden gelen ne değil mi? Bu meret kan kırmızısına çok benzemese de, televizyon görüntülerinden hatırladıklarımızın kanı fazlasıyla kokmuyor mu sence. 

Mazlumların dertleriyle dertlenmeyi çok iyi bilirsin eminim. Onun için çek fişeklikten bir tane efkârlık sigara ama “amerikan sigarası olsun, kalite dertlenelim” değil mi. Anlıyorum kalite olmayınca içemiyorsun. Hâlbuki görüntün, midenin her şeyi kaldırabileceğini çok aleni ortaya koyuyor. Lakin bunu da görmezden geliveririz olur biter. Zaten görme yeteneğini kaybedeli Afrika’dan bu yöne göçmen kuşlarda gelmez oldu. Oysa ne çok severlerdi şarkılara kanat takmayı.  

Hadi kızım dal boya kutusuna dişiliği daha fazla çıkart ön plana. “Siyonist kozmetikten olmalı ki” daha bir dolgun ve ıslak görünmeli dudakların. Yüzün kıskandırmalı domates burunlu palyaçoyu. Bu halin çocukluk günlerini yeni terk eden ergenin, bir gecelik şehvet hayali yapmaya yeter seni. Evinin bahçesine bomba düşen annenin, canhıraş aradığı yavrusunun parçaları makyaj malzemelerinin arasında ne gezecek ki.

Şimdi sizlere ikiyüzlüler oyununun son sahnesini anlatmaya çalışacağım. Kimsesizlerin yakasından def-i hacet olarak, yeryüzünün lağımlarından cehenneme varıncaya kadar gideceksiniz. Merak etmeyin kimseden ücret istenmeyecek zira zebanilerin davetliler listesindesiniz. Tühhh! Dönüş bileti kulisteki yüzlerinizin arasında kaldı ama boş verin perde çoktan çekilmiş bile. Sonunda kirlettiğiniz topraklardan defoldunuz.          

Peki, iyi insanlar? İyi insanlar çoktan laflarının üzerine çekip gittiler.

 

 

 

              

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Çok uzun metinler, küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum