BM Düşünce ve İfade Özgürlüğü Özel Raportöründen BYEGM'ye ziyaret

BM Düşünce ve İfade Özgürlüğü Özel Raportöründen BYEGM'ye ziyaret

Basın Yayın ve Enformasyon Genel Müdürü Akarca:- "Batı'da öyle bir rüzgar estirilmeye çalışılıyor ki, Türkiye sanki demokrasinin olmadığı bir ülke. PKK, PYD, YPG'nin aynı olduğunu, PKK'ya hangi Avrupa ülkelerinin yardım ettiğini, FETÖ'yü kimlerin himaye e

ANKARA (AA) - Basın Yayın ve Enformasyon Genel Müdürü Mehmet Akarca, "Batı'da öyle bir rüzgar estirilmeye çalışılıyor ki, Türkiye sanki demokrasinin olmadığı bir ülke. PKK, PYD, YPG'nin aynı olduğunu, PKK'ya hangi Avrupa ülkelerinin yardım ettiğini, FETÖ'yü kimlerin himaye ettiğini bütün dünya bilmiyor mu? Katilleri görmezden gelmek demokrasi midir? Öyleyse biz de demokrasi anlayışımızı gözden geçirelim." değerlendirmesinde bulundu.

Birleşmiş Milletler (BM) Düşünce ve İfade Özgürlüğü Özel Raportörü David Kaye, Basın Yayın ve Enformasyon Genel Müdürü (BYEGM) Mehmet Akarca'ya ziyarette bulundu.

Görüşmeye ilişkin BYEGM'den yapılan açıklamada, Akarca ile Kaye Genel Müdürlükte gerçekleştirilen görüşmede, 15 Temmuz FETÖ darbe girişimi ve sonrasında yaşanan süreç, Türkiye'nin terörle mücadele kapsamında yürüttüğü faaliyetler, basın yayın alanında BYEGM'nin gerçekleştirdiği çalışmalar, yabancı basın mensuplarının Türkiye'deki çalışma şartları, basın ile ifade özgürlüğü konularını ele aldı.

Akarca, dünyada özellikle bazı Avrupa ülkelerinde Türkiye'ye ve 15 Temmuz FETÖ darbe girişimine yönelik yoğun bir dezenformasyon yürütüldüğünü, farklı ve yanlış bir algı oluşturulmaya çalışıldığını ifade etti.

"Tarihe ve Milli Birliğe Tanıklık" programıyla bu dezenformasyonun önüne geçilmesi ve doğru bilginin verilmesi adına yabancı basın mensuplarının konuk edildiğini belirten Akarca, Uzakdoğu'dan Avrupa'ya, Afrika'dan Türk Cumhuriyetlerine kadar dünyanın dört bir yanından 200'ün üzerinde gazetecinin Türkiye'de ağırlandığını bildirdi.

- "Basın mensupları ile birebir iletişim halindeyiz"

Akarca, Kaye'in BYEGM'nin sorumluluk alanları, yabancı gazetecilere yönelik yürütülen çalışmalar, basın kartı verilmesi ve kartın iptaline yönelik sorularını da yanıtladı.

Yerli ve yabancı basın mensuplarının karşılaştığı sorunların çözümü için BYEGM olarak gayret sarf edildiğini belirten Akarca, şu değerlendirmede bulundu:

"Uluslararası gazetecilerin Türkiye'de çalışabilmesi için akreditasyonlarını yapıyor, tüm yayınları takip ediyoruz. Basın mensupları ile birebir iletişim halindeyiz. Bilgiye erişim de dahil herhangi bir sorunla karşılaştıklarında çözüm için elimizden geleni yapmaya çalışıyoruz. Yabancı basın mensuplarından, terör örgütleri ile ilişkileri kesinleşmiş, tutuklanmış, ülkesine iade edilmiş olanların dışında hemen her yabancı basın mensubuna basın kartı veriliyor. Dünyadaki uygulamalar da bu şekilde. Yerli basın mensuplarında ise gazete sendikaları, dernekler, basın yayın kuruluşlarının temsilcileri, medya sektöründen isimlerin yer aldığı basın kartı komisyonu tarafından basın kartı veriliyor. Bu komisyonda devletin ağırlığı yok."

Basın kartı iptallerine ilişkin dikkatli bir çalışma yürütüldüğünün aktaran Akarca, ön yargılı olunmamaya çalışıldığını, basın kartı iptali ile ilgili karar verileceği zaman birçok yerden araştırılarak, çeşitli kaynaklara bakıldığını belirtti.

- "Türkiye'nin karşı karşıya kaldığı hususlar göz önüne alınmalı"

Türkiye'nin terörle mücadele kapsamında yürüttüğü çalışmalara da değinen Akarca, birçok ülkenin Türkiye'yi anlamamakta ısrar ettiğine, 40 bin kişinin ölümüne sebep olan PKK terör örgütünün Avrupa'nın pek çok ülkesinde rahatça hareket edebildiğine, Avrupa Parlamentosunda sergi, pankart açabildiğine dikkati çekti.

Avrupa ülkelerinin PKK'ya karşı gösterdiği tutumu, çifte standardı da eleştiren Akarca, "Batı'da öyle bir rüzgar estirilmeye çalışılıyor ki Türkiye sanki demokrasinin olmadığı bir ülke. PKK, PYD, YPG'nin aynı olduğunu, PKK'ya hangi Avrupa ülkelerinin yardım ettiğini, FETÖ'yü kimlerin himaye ettiğini bütün dünya bilmiyor mu? Katilleri görmezden gelmek demokrasi midir? Öyleyse biz de demokrasi anlayışımızı gözden geçirelim." ifadelerini kullandı.

Akarca, birçok terör örgütü ile aynı anda mücadele eden bir ülke olan Türkiye'nin karşı karşıya kaldığı hususların göz önüne alınarak değerlendirme yapılmasını istedi.

- "Aynı ailenin üyesi olduğumuza inanıyoruz"

BM adına, 15 Temmuz'da hayatını kaybedenler için başsağlığı dileklerini ileten David Kaye, "Biz de 15 Temmuz'u Türk hükümetinin gördüğü şekilde görüyoruz. Bu, Türk demokrasisine ve Türk halkına karşı yapılmış bir saldırıdır." açıklamasında bulundu.

Türkiye'nin uzun zamandır demokratik batı dünyasının ayrılmaz bir parçası olduğuna işaret eden Kaye, "Aynı ailenin üyesi olduğumuza inanıyoruz. Türkiye'nin, AB'nin birçok kuruluşunun temel üyesi olarak, batının bir parçası olduğunun bilincindeyiz." ifadelerini kullandı.

Kendi çalışma alanları ile benzerlik taşıyan BYEGM'nin önemli görevler üstlendiğini belirten Kaye, şunları kaydetti:

"Hem Genel Müdürlük olarak hem de çalışanlar olarak önemli bir görev üstleniyorsunuz. Türkiye ile ilgili bilgi ve haberlerin gerek Türk halkına gerekse Türkiye dışındaki insanlara ulaşması bağlamında önemli bir rol oynuyorsunuz. Türkiye ziyaretinde öncelikli ele aldığımız konuların arasında BYEGM'nin de görev alanına giren bilgiye erişim ve bilginin paylaşılması yer almakta."

AA

Kaynak:Haber Kaynağı

Etiketler :