“Bir hayal bekçisiyim”

Sevgili!

Mısralarla yoldaşlık ettiğimin bu bilmem kaçıncı yılında, sevginin bilmem hangi durağında beklerken seni:

“beklenmedik bir fırtınaydı gelişin

 uyandırdın sessizliğimi aysız gecelerde

miyop adımlarla izini sürüyorum

darbımesellerde, bilmecelerde”(1)

Ve bilmece düşüyorum tarihe, not diye. Seni yazıyorum gizli kodlarla. Yüreğimde o kadar vazıhsın ki ona nispeten şu itibarsız alemde o kadar perdeli…Ne kadar uzaksam sana bitanem, o kadar yakınım, bil inci tanem…

“yaralı bir deniz gibi hıçkırdığını

bir fanus altında sıkışıp kaldığını

aşkla kenetlenen kalplerimizin

me’yus olduğunu, bunaldığını

biliyorum, bir hayal bekçisiyim

mehtâbı arayan karanlıklarda”(2)

Zannetme ki suskunluğum öfkemden, sitemimden, suskunluğum bir sessiz çığlıktır özleme yokuşlarında. Bir sıla türküsü kadar yanık, bir yunan şarkısı kadar ahenkli ve bir esatir-i evvel kadar ulvi hayallerle dolu… Ama bu yanlarının bütünüyle de sana dair. Hep sana dair…

“yağmur yakışmıyorsa

 

nasıl açabilirim bulutlara derdimi

nasıl geçebilirim mayınlı köprülerden

sellere karışan ayaklarımla…”(3)

Her zaman çocuk kalan yanımla sesleniyorum dünyanın bütün çocuklarına:

Artık size bağışlıyorum “Pamuk Prenses”in masalını siz onunla avunun, ben içinde prenses geçen başka bir masalla süslerken hayallerimi…

***

 

 (1) Genç Nurullah, “Rüveydâ”, Timaş  Yayınları, İstanbul, 2000,s:94

(2) a.g.e,s:94

(3) a.g.e, 94

 



(1) Genç Nurullah, “Rüveydâ”, Timaş  Yayınları, İstanbul, 2000,s:94

(2) a.g.e,s:94

(3) a.g.e, 94

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Çok uzun metinler, küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.