ANKARA (AA) - BAYRAM ALTUĞ - Belçika Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Didier Reynders, PKK'nın AB'nin terör örgütleri listesinde olduğunu hatırlattı, PKK yanlısı yayın yapan televizyon kanallarının suç işlediğinin ispatlanması durumunda gerekli adli kovuşturmaları başlatacaklarını söyledi.

Türkiye-Belçika Üçlü Bakanlar Toplantısı için Türkiye'ye gelen Reynders, sığınmacı krizi, İslamofobi, Belçika'daki Türk toplumu ile terör örgütü mensuplarının ülkesindeki faaliyetlerine ilişkin AA muhabirine değerlendirmelerde bulundu.

Belçika'dan yayın yapan PKK'ya ait iki televizyon kanalına yönelik Türkiye'nin eleştirilerini cevaplayan Reynders, AB'nin terörist listesinde yar alan terör örgütleri arasında bir ayrım yapmak istemediklerini, terör örgütü PKK'nın da buna dahil olduğunu belirtti.

"Eğer bir kişi veya kurumun suç işlediğini ve kriminal faaliyetler yaptığını ispatlarsak, bunları takip edeceğiz ve gerekli adli kovuşturmaları başlatacağız. Suç unsuruna rastladığımız zaman daha fazla adım atmaya da açığız" diyen Reynders, ifade ve basın özgürlüğü ile terör suçlarını birbirinden ayırdıklarını söyledi.

Terör örgütleri arasında ayrım yapmaksızın soruşturma ve kovuşturma yürüttüklerini kaydeden Reynders, "PKK, AB'nin listesinde olan terörist bir organizasyondur. Biz, Belçika'da PKK ve DHKP/C mensuplarının işlediği suçlar ve bu unsurlara yönelik birçok adli kovuşturma açtık. Eğer bu kişilerin suç işlediğine dair unsurları mahkemelerde ispatlayabilirsek daha fazlasını da yapacağız. Belçika'daki adalet sistemi buna karar verecek" diye konuştu.

- "Sığınmacılar için daha fazla destek vermemiz gerekli"

Bakan Reynders, sığınmacı kriziyle ilgili de Türkiye'nin kapsamlı ve kalıcı bir siyasi çözüm bulunması gerektiği yönündeki politikasını benimsediklerini söyledi. Halihazırda Suriye'de bir anlaşmaya varılmasının mümkün olmadığının görüldüğünü kaydeden Reynders, sığınmacıları kabul eden bölge ülkelerine yardım edilmesi gerektiğini de vurguladı.

Sığınmacı kriziyle ilgili olarak gerçekçi ve kesin çözümün Suriye, Irak ve Libya gibi çatışma bölgelerinde siyasi çözüme varılmasıyla mümkün olduğunu savunan Reynders, "Türkiye, Lübnan ve Ürdün'e destek olmamızın gerektiğinin tam olarak farkındayız" dedi.

Reynders, Türkiye'deki Suriyeli sığınmacılar için AB'nin gönderme kararı aldığı 3 milyar avroya ek olarak bir 3 milyar avro desteği de tartışmaya devam ettiklerini dile getirdi,

"Başta Türkiye olmak üzere bölgedeki ülkelere sığınmacıları en iyi şartlarda ağırlamaları için daha fazla destek vermek de elbette mümkündür" diyen Reynders, bunun sığınmacıların daha istikrarlı bir hayat yaşamalarını mümkün kılacağına işaret etti. Reynders, nihai hedefin ise Suriyeli ve Iraklı sığınmacıların savaşın sona ermesinin ardından evlerine gönderilmeleri olduğunu hatırlattı.

AB olarak sığınmacılar için ellerinden geleni yaptıklarını da kaydeden Reynders, "Şunu bilmenizi istiyorum ki, biz de AB içinde sığınmacılar için çok fazla para harcıyoruz. Belçika olarak, tıpkı Almanya, İsveç ve diğer AB ülkeleri gibi birçok sığınmacıyı kabul ettik. Ama dediğim gibi Türkiye, Lübnan ve Ürdün gibi ülkeleri de desteklemek zorundayız" ifadelerini kullandı.

- "Küçük bir azınlığın radikalleşmesini bütün Müslümanlara mal edemeyiz"

Son aylarda eleştiri konusu haline gelen Belçika polisinin Müslümanlara karşı tutumu hakkında da konuşan Reynders, polisin sert tutumunu ülkesinde ve Fransa'daki antisemitik saldırılara bağladı.

Belçika'da Müslümanların sorunsuz bir şekilde yaşadığını ileri süren Reynders, şunları söyledi:

"Eminim ki bu insanları ihmal etmemeliyiz. Ülkedeki İslam toplumu daha sıkı işbirliği yaparak Müslümanların negatif yönlere yönelmelerini engellememiz gerekiyor. Elbette çok küçük bir azınlığın fanatikleşmesi ve radikalleşmesini, bütün Müslümanlara mal edemeyiz. Ülkemizdeki Müslümanların ezici çoğunluğunun barış içinde yaşadıklarını ve resmi otoriteyle işbirliği içinde yaşadığını söyleyebilirim."

Reynders, Belçika'da yaşayan Türklerin sorunlarına ilişkin de Türk mevkidaşlarıyla işbirliğine açık oldukları mesajını verdi. Reynders, Belçika'daki Türk toplumundan Suriye'ye giden yabancı savaşçılar bulunmadığını da sözlerine ekledi.

AA