ANKARA (AA) – Suriye Türkmen Meclisi ve Türkmeneli İşbirliği ve Kültür Vakfı tarafından "Bayırbucak’tan Kerkük’e Suriye ve Irak Türkmenlerinin Stratejik Rolü ve Türkiye’nin güvenliği" başlıklı panel Ankara'da düzenlendi.

Holiday Inn Otel'de yapılan panelde konuşan Suriye Türkmen Meclisi Başkanı Emin Bozoğlan, sözlerine “Fırat Kalkanı Harekatı ile mazlum Suriye halkının sesine kulak veren Türk ordusunu selamlıyorum” diyerek başladı.

Suriye’de 24 yıl Fransız mandasının, 53 yıl Baas diktatörlüğünün baskılarına rağmen milli hassasiyetlerini koruduklarını, dil ve kültürdeki baskılar, devlet yönetiminde yok sayılmak gibi nice acılar yaşadıklarını anlatan Bozoğlan, Türkmenlerin milli değerleri için ağır bedeller ödediğinin altını çizdi.

Türkmenlerin doğal muhalifler olarak Suriye rejimi karşısında saflarını en başından belli ettiklerini söyleyen Bozoğlan, “Humus Türkmenleri savaşın en başında büyük bir zulme maruz kaldı, Zara, Babu Amro Türkmenleri rejim tarafından etnik temizliğe uğratıldı, Şam ve Golan Türkmenleri savaşın başından bu yana tümüyle rejimin ablukası altında büyük bir yaşam mücadelesi veriyor.” diye konuştu.

Konuşmasında Bayırbucak Türkmenlerine de değinen Bozoğlan, “Özellikle Türkmen dağına yönelik yoğun bombardıman nedeniyle büyük bir kısmı elimizden çıktı, bölgede sivil insanımız kalmadı, gençlerimiz ise halen toprağımızı koruma mücadelesi veriyor” dedi.

Önce DEAŞ’ın, geçen yıl mayıs ayında PYD-YPG’nin bölgeyi kontrol etmesiyle Rakka Türkmenlerinin de tehcire maruz kaldığını ifade eden Bozoğlan, en yoğun Türkmen nüfusun ise Halep'te olduğunu dile getirdi. Bozoğlan, "Son gelişmelerle birlikte aylardır dünya tarihinin en korkunç ablukası ve bombardımanına maruz kalan Halep’te bugün insanlık tükenmiş, sözler bitmiştir. Halep’teki Türkmen mahallelerimiz tamamen rejim ve PYD teröristlerinin eline geçmiştir.” ifadelerini kullandı.

Halep’in kuzeyinde tüm olumsuz tabloya karşılık Türk ordusunun ortaya koyduğu iradeyle kendilerinin de iradelerinin yeşerdiğini söyleyen Bozoğlan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Azez-Cerablus hattındaki Türkmen köylerimiz Fırat Kalkanı Harekatı ile birer birer özgürlüğüne kavuşmaktadır. Şu an El Bab’da DEAŞ’a karşı devam eden mücadele belki de gelecekte tutunacak dalımızdır. Irak ve Suriye farklı dinamikler olmasına rağmen, ateş çemberinde olan biz Türkmenler kimliğimizi muhafaza etmek için nasıl direndiysek yarın da direnmeye devam edeceğiz.

Suriye Türkmen Meclisi olarak 4 yıldır savaşan ve savaş sonrasında yönelik dillendirdiğimiz öngörülerimizin gerçeğe dönüştüğünü görüyoruz.

Halep’e yağdırılan füzeler, Telafer’de sıkılan kurşunlar, Ankara’da İstanbul’da patlatılan bombalar aynı sinsi odakların kirli oyunlarıdır. Türkiye’nin güvenlik hattı Kerkük’ten başlar, Musul’dan Rakka’dan Halep’ten geçer, Bayırbucak dahil Akdeniz’e ulaşır, bu coğrafyada Türkmenlerin korunması Türkiye’nin milli güvenliğinin garantisidir.”

-"Türkmen dünyası çok önemli bir süreçten geçiyor"

Irak Türkmen Cephesi Başkanı Erşad Salihi de Türkmen dünyasının çok önemli bir süreçten geçtiğini söyledi. Irak ve Suriye Türkmenlerinin kaderinin Türkiye'nin kaderiyle aynı olduğunu belirten Salihi, “Stratejik bir kuşak olan Türkmeneli coğrafyası dağıtılmaktadır” dedi.

Her iki toplumun da ortak zulümlere maruz kaldığına işaret eden Salihi, “Biz Türkmenler hem Irak’ta hem de Suriye’deki rejimler tarafından baskı altında tutulduk, kültürümüz ve dilimiz yasaklandı, siyasi faaliyetlerimiz engellendi ve hepimiz asimilasyona maruz kaldık” şeklinde konuştu.

-"Uluslararası camia Halep'te yaşananlar nedeniyle utanmalıdır"

Kerkük Vakfı Başkanı Erşad Hürmüzlü de Halep'te yaşananlardan dolayı utanç duyduğunu ve bu utancı en çok uluslararası camianın duyması gerektiğini vurguladı.

Hürmüzlü, “Halep bizim vicdanımızdır, Kerkük ne ise Halep odur, Musul ne ise Halep odur, hepimizin kalbi beraber atmaktadır” ifadesini kullandı.

AA