AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu, hafta sonununu Nevşehir, Adana, Elazığ ve Adıyaman'da geçirdi. Bu ziyaretlerde bir grup gazeteciyle birlikte Başbakan Davutoğlu'nu izledik.

Dönüşte Davutoğlu'na ülkenin sıcak gündemini sorma fırsatı bulduk. Çözüm Süreci'nden, Paralel Yapı'ya yönelik operasyonlara Fethullah Gülen'den ve Hrant Dink Davası'ndaki gelişmeye kadar Davutoğlu, önemli açıklamalarda bulundu.  

Gazetecilikle ilgili olduğunu sanmıyorum

Zaman Genel Yayın Yönetmeni Ekrem Dumanlı gözaltına alındı. Basın özgürlüğü açısından sert eleştiriler var. Ne düşünüyorsunuz? 

Gazetecilik faaliyetleriyle ilgili bir soruşturma olduğunu sanmıyorum. Ayrıntılarını bilmiyorum henüz, resmi gerekçeleri görünce değerlendirme yaparız ayrıca.

Türkiye'nin değişik bölgelerinde hep aynı dili mi kullanıyorsunuz? Yoksa Doğu'da ayrı, Batı'da ayrı mı?

Bizim şu anda toplumda en fazla ihtiyaç hissedilen şey ortak bir dili yakalamak istiyoruz. Buna halk tepeden daha yakın. Selahattin Demirtaş ile Devlet Bahçeli bir araya gelse hiçbir konuda anlaşamazlar. Ama Demirtaş'ın oy aldığı tabanla Bahçeli'nin oy aldığı taban bir araya gelse, ben bu iki tabana da hitap etsem ortak bir heyecan uyandırabilirim. AK Parti'nin farkı budur.

'Arındırma' poltikası izliyor

PKK'nın varlıklı ailelere yönelik baskı yaptığına dair iddialar var; Güneydoğu'dan sermaye göçü yaşandığı söyleniyor; ne düşünüyorsunuz? 

Bize çokça gelen bir şikâyet. Kamu düzeninden kast ettiğimiz de zaten bu. Bunlar Çözüm Süreci'nin getirdiği atmofserde silah yerine başka baskı yöntemlerini uygulayarak, sokak şiddetini kullanarak bir tür arındırma politikası izliyorlar. Kendileri gibi düşünmeyenleri bölgeden uzaklaştırıyorlar. Çok tehlikeli bir durum. Kamu düzeni ve Çözüm Süreci bir yere oturdu mu göç tersine başlayacak, herkes birbiriyle yeniden karışacak. Ekonomik moderleşmenin en önemli özelliği her kesimi birbirine karıştırması, orta sınıf böyle gelişiyor. 

Zalimi meşrulaştırıyor

Polise verilen ateş etme yetkisi revize edilecek mi?

Polise verilen yetki şu, molotofkokteyliyle eyleme gelenler engellenecek. Adam gelip de hâlâ molotofkokteyli atıyorsa, polisin üzerine üzerine geliyorsa silah olarak görülecek. Bu hemen silah kullanma yetkisi anlamına gelmiyor. Böyle bir şey özellikle çıkarılıyor. Çok iddialı söylüyorum, iç güvenlik yasası hazırlanırken tüm Avrupa ülkeleriyle karşılaştırıldı, hiçbirinden geri bir şey yok bu düzenlemede. 

Paralel Yapı poliste hâlâ güçlü değil mi?

Onların oyununa düşmek istemiyorlarsa molotofkokteyliyle sokağa, gösteriye, eyleme gelmeyecekler. İki kötüden birini tercih etmek zorunda bırakamazsınız. Suç suçtur. Paralel Yapı olursa onlar da cezalandırılacak.

150 gazetecinin gözaltına alınacağı iddia ediliyor, bunun üzerine Gülen'in 'zalime karşı direnin' yönünde bedduası yayımlandı? 

Birinin beddua etmek zorunda kalması, ortada şizofrenik bir hâl olduğunu gösterir; hele hele bu kişi alim olduğunu iddia ediyorsa burada bir kimlik bölünmesi vardır. İsrail Filistinlilere zulüm ederken, sen "Bu otorotiye başkaldırmamak gerek" diyeceksin, zalimi meşrulaştıracak şekilde konuşacaksın. Sonra Türkiye gibi öyle veya böyle ne kadar eleştirilirse eleştirilsin demokrasisi ve özgürlüğü ileri boyutta olan ülke yönetimini zalimlikle suçlayacaksın, 'zalim' deyip isyan çağrısında bulunacaksın. Bu da bir şizofrenik hâl. Bunun tutarlı bir yanı yok, zaten sıkıntı buradan kaynaklanıyor. Dikkat edin bütün kendi iddialarını yok ettiler. Bizim Paralel Yapı'ya ilişkin tutumuz nettir; kriminal yapıya dönüşmüş olan unsurlar takip edilecek, soruşturulacak ve gereken yapılacak.

Dink suikast tesadüf değildi

Hrant Dink suikastıyla ilgili olarak Ogün Samast, iki Cemaatçi polisi suçladı, bunun üzerine Dink Davası yeniden gündeme geldi. Dink Ailesi'yle görüşecek misiniz?  

Bu cinayet tesadüfi değil. Katledildiği günü çok iyi hatırlıyorum. Haber bana geldi. Abdullah Bey'i aradım, Dışişleri Bakanı'ydı o zaman; "Müsaade ederseniz bütün diasporayı cenazeye çağıralım, resmi olarak elçilerimiz arayıp davet etsin" dedim. Gül de onay verince hepsini aradık ve geldiler. Sonra da bir kısmıyla görüştüm, "Biz Türkiye'yi böyle bilmiyorduk" dediler. Hükümetin davet etmesi onları şoke etti, halkın Dink'e sahipi çıkması. Aileyle doğal seyri içinde elbette görüşürüm. 

Seçime giderken sıra dışı olaylar, sabotaj bekliyor musunuz? 

Ben hiç ümit etmem, arzu etmem; ama devlet demek tedbir demektir. Seçimler öncesi hep bir şeyler oldu. Çözüm Süreci'yle başladığında oldu. Çözüm Süreci'nde ne zaman olumlu bir gelişmenin eşiğinde olsak bazı provokasyonlar gelişti. Ama devlet elbette tedbirini alır. 

Dedikodu değil elimizde belge var

Demirtaş ile Paralel Yapı arasında bağlantı olduğuna dair bir imada bulunmuştunuz, bu konuda ayrıntı verebilir misiniz

Ortada bir tartışma olsun diye söylemedim. Sadece Demirtaş'ı kast etmedim. Demirtaş niye o ropörtajı oraya verdi? Niye Çözüm Süreci'ne en çok karşı çıkan gazeteden tehdit savurdu? Sormak lazım. Ama bizim elimizde başka bilgiler var; hem örgüt hem de HDP paralel ilişkisine dair. Dedidoku değil, bilgi var.

AKŞAM