Başbakan Yıldırım, medya temsilcileriyle bir araya geldi

Başbakan Yıldırım, medya temsilcileriyle bir araya geldi

Yıldırım: (3)- "(Afrin'e yönelik operasyon ihtimali) Güney sınırlarımıza, topraklarımıza, vatandaşlarımıza yönelik hangi tehdit olursa olsun, buna anında karşılık veririz. Bunu Fırat Kalkanı ile gösterdik, Sincar operasyonuyla gösterdik. Bundan sonra da n

ANKARA (AA) - Başbakan Binali Yıldırım, Afrin'e yönelik operasyon ihtimaline ilişkin, "Güney sınırlarımıza, topraklarımıza, vatandaşlarımıza yönelik hangi tehdit olursa olsun, buna karşı anında karşılık veririz. Bunu Fırat Kalkanı ile gösterdik, Sincar operasyonuyla gösterdik. Bundan sonra da ne gerekiyorsa bunu yaparız." dedi.

Yıldırım, Çankaya Köşkü'nde bir araya geldiği medya temsilcilerine gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu, soruları yanıtladı.

"Yarın TBMM'de yapılacak törene, CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun sizin nezdinizde daveti söz konusu olacak mı?" sorusu üzerine Yıldırım, "CHP'nin her şeye alındığını, her şeyden etkilendiğini" belirtti. "Orası milletin Meclisi, milletin Meclisine davet olmaz" ifadelerini kullanan Yıldırım, şunları kaydetti:

"Zaten 15 gündür Mecliste yoklar, herhalde tekrar gelmek için davet bekliyorlar. Meclis onların evi, milletvekillerinin, partilerin, hepimizin evi. Meclise gitmek için davete ne lüzum var. O gece Meclise davetle mi gittik? CHP de MHP de AK Parti de vardı. 'Gece bombaların atıldığı saatte Meclisin önünde olalım' diye bir çağrı var. Bu, umuma, 80 milyona yapılmış bir çağrıdır. Biz de onun bir parçasıyız. İş bu kadar açık ve net. Gelmemek, orada gözükmemek için yani böyle dolambaçlı yollara girmeye lüzum yok. Açıkça deyin ki 'Biz gelmeyeceğiz, alternatif program yapacağız.' İşte 'Bizi çağırmadılar, etmediler.' diye bu yollara başvurmaya lüzum yok. Biz de herhangi bir davet almadık, bir davet de beklemiyoruz. Oraya koşa koşa gideceğiz, o anı orada vatandaşlarımızla ölümsüzleştireceğiz."

- "Buna karşı çıkıyoruz ve kabul etmiyoruz"

Katar ile bazı Arap ülkeleri arasındaki kriz hatırlatılarak, "Yakın zamanda siz veya Sayın Cumhurbaşkanı tarafından belirlenmiş bir takvim içinde Katar'a ziyaret olacak mı?" sorusu üzerine Yıldırım, bölgedeki sorunun çözümü için her an ziyaretlerin, görüşmelerin olabileceğini bildirdi.

Körfez'de yeni bir kaosun, krizin çıkmaması ve bölge ülkeleri arasındaki bu gerginliğin suhuletle sona erdirilmesini amaçladıklarını vurgulayan Yıldırım, "ABD Dışişleri Bakanı da bu mealde önemli bir gayret gösteriyor. Biz Katar'a dayatılan bu yaptırımların, adil, doğru olmadığını düşünüyoruz. Katar, hükümranlık haklarına sahip bir ülkedir, dolayısıyla hiçbir ülkeye yapılmaması gereken birtakım dayatmalar söz konusudur. Biz buna karşı çıkıyoruz ve kabul etmiyoruz." şeklinde konuştu.

Türkiye ile Katar arasında güvenlik ve savunma iş birliği anlaşması bulunduğunu hatırlatan Yıldırım, "Bu, bugün kararlaştırılmış bir şey değil. 2002'de görüşmeleri başlamış ve 2014'ten beri gündemde olan bir konudur. Bu bağlamda sadece Katar'ın değil, bölge güvenliği için bizim orada bir askeri varlığımız söz konusudur." açıklamasında bulundu.

İsrail polisinin üç Filistinli'yi öldürmesinin ardından Mescid-i Aksa'nın cuma namazına kapatıldığının hatırlatılması üzerine Yıldırım, "Çok tehlikeli bir adım. Umarım bunda ısrarcı olmazlar." dedi.

- "Tedbiri, sınırlarımızın ötesinde alma hakkına sahibiz"

Afrin'e yönelik operasyon olup olmayacağı sorusu üzerine Yıldırım, şunları söyledi:

"Güney sınırlarımıza, topraklarımıza, vatandaşlarımıza yönelik hangi tehdit olursa olsun, buna karşı anında karşılık veririz. Bunu Fırat Kalkanı ile gösterdik, Sincar operasyonuyla gösterdik. Bundan sonra da ne gerekiyorsa bunu yaparız. Esasen bizim güvenliğimiz, güney sınırlarımızın güvenliğiyle doğru orantılı. Terörle mücadelemiz de doğrudan buna bağlı. İçeride terörle mücadele oldukça başarılı bir şekilde devam ediyor, ancak dışarıdan girişleri tam olarak kontrol alamadığımız zaman bu mücadele istediğimiz bir noktaya, istediğimiz zamanda gelmemiş olacak. O yüzden tedbiri, sınırlarımızın ötesinde alma hakkına da sahibiz."

- "CHP'nin FETÖ karşısındaki duruşu sır değil"

FETÖ'nün Darbe Girişimini Araştırma Komisyonunun hazırladığı raporda, CHP'ye yönelik "FETÖ ile amaç birliği içinde olduğu ve cesaret verdiği" yönünde ifadelerin yer aldığı belirtilerek, "CHP-FETÖ ilişkisi konusunda bu zamana kadar sizin kafanızda net bir fotoğraf oluştu mu?" sorusuna Yıldırım, şu yanıtı verdi:

"Darbe Komisyonu Raporu çok geniş bir rapor. Orada bir mutabakat yok. CHP'nin, zannediyorum MHP'nin de muhalefet şerhleri var. Kapsamını görmek, bakmak lazım ama CHP'nin FETÖ karşısındaki duruşu bir sır değil, yani herhangi bir duruş göstermemiştir. Bugün bile gösterdiğini düşünmüyorum. 15 Temmuz'a 'kontrollü darbe' diyebiliyorsa CHP, bu FETÖ'ye karşı bir duruş değildir, bir anlamda FETÖ'nün zımnen, dolaylı olarak yanında olmak anlamına gelir. Her ne kadar şimdi bir tornistan yaptılar, 15 Temmuz çok ağır oldu, çok büyük infial oldu, 20 Temmuz'u 'kontrollü darbe'ye çevirdiler. Ne yaparlarsa yapsınlar CHP'nin, FETÖ konusunda kafası sürekli karışık vaziyette."

CHP'nin, "17-25 Aralık'ta bile FETÖ'ye amansız destek verdiğini" söyleyen Yıldırım, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Milletvekillerinin biri açıkça çıktı, bu konuda eleştirdi ve daha sonra da ayrıldı bildiğim kadarıyla. Bir başka şey, o yerel seçimlerde ben İzmir'den belediye başkanı adayıydım, korkunç bir iş birliği içinde oldular. Çok açık ve seçik. CHP'lilerden fazla CHP kampanyası yaptıklarını gördük. Yani bu halk oylaması kampanyasında da örtülü destek verdiklerini biliyoruz, bazı organizasyonlara. Geçen de söyledim yine tekrar edeyim, siyasi irade olarak FETÖ ile amansız mücadeleyi yapan AK Parti'dir, Recep Tayyip Erdoğan'dır, 28 Şubat sürecinde de rahmetli Erbakan çok net bir duruş sergilemiştir. MHP Genel Başkanı Sayın Bahçeli'nin de özellikle son zamanlarda FETÖ konusunda çok net bir duruşu vardır ve FETÖ'nün alçak terör örgütü olduğunu, bu ülkenin demokrasisini, geleceğini yok etmeye çalıştığını her platformda ifade etmiştir."

- "Hedefimiz, gayri memnunların oranını azaltmak"

15 Temmuz gecesi, FETÖ'nün darbe girişimine karşı neredeyse toplumun tüm kesiminden insanların darbeye karşı mücadele sergilediğini ancak gelinen noktada "AK Parti ile MHP'nin aynı potada buluştuğu, diğerlerinin ayrı kaldığı" iddiasının hatırlatılması üzerine Yıldırım, "Böyle bir hedefimiz yok, böyle olmasını da asla arzu etmeyiz. Biz iktidar partisiyiz, seçmenin yarısının doğrudan desteğini alan bir partiyiz ama bizim hedefimiz ve başarımızı perçinleyecek olan gayri memnunların oranını azaltmaktır. Bundan sonraki hedefimiz gayri memnunların oranını olabildiğince aşağıya çekmektir." dedi.

Böyle bir tasnifi doğru bulmadığını belirten Yıldırım, şunları kaydetti:

"Bize göre bu ülkenin bayrağı altında yaşayan, bu ülkenin kimliğini taşıyan herkes ortak değerlerde birleşebilmelidir. Tıpkı 15 Temmuz gecesi olduğu gibi. Bunu önemsiyoruz, bunun gerçekleşmesi için de AK Parti olarak var gücümüzle çalışacağız. Bütün toplum kesimlerinin, bize destek versin, vermesin. Seçimler ayrı bir şeydir, seçimden sonra artık siz 80 milyonun iktidarısınız. Herkese kucak açmak, herkesin sesine kulak vermek mecburiyetindesiniz, yani herkesin dediğini yapamayız ama çoğunluğun taleplerini gözardı edemeyiz."

(Sürecek)

AA

Kaynak:Haber Kaynağı

Etiketler :