Başbakan Yıldırım medya temsilcileriyle bir araya geldi

Başbakan Yıldırım medya temsilcileriyle bir araya geldi

Yıldırım: (2)- "(Olağanüstü hal uygulaması) 19'unda doluyor, prensip olarak bizim hükümet olarak kararımız, MGK'ya uzatılması yönünde teklif götürmek"- "(Olağanüstü hal) Burada da yine bir çifte standart görüyoruz. Fransa'da uzayınca problem olmuyor, Türk

ANKARA (AA) - Başbakan Binali Yıldırım, olağanüstü hal (OHAL) uygulamasına ilişkin, "19'unda doluyor, prensip olarak bizim hükümet olarak kararımız, MGK'ya uzatılması yönünde teklif götürmek." dedi.

Yıldırım, Çankaya Köşkü'nde medya temsilcileriyle bir araya geldiği toplantıda, gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.

Bir gazetecinin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "olağanüstü hal uygulamasının uzak olmayan bir zamanın sonunda kalkacağı"na yönelik açıklama yaptığını belirterek, bunun zamanını sorması üzerine Başbakan Yıldırım, "Mutlaka bir gün kalkacak bu olağanüstü hal. Böyle devam edecek diye bir şey yok. Şartlar oluştuğunda kalkacak." karşılığını verdi.

Tarih vermesinin yanlış olacağını dile getiren Yıldırım, şunları söyledi:

"Bunlar MGK'da görüşülüyor, konuşuluyor, ona göre ya uzatılıyor ya da kaldırılmasına karar veriliyor. Münferit bir kararım olsa bunun cevabını veririm ama bu 19'unda doluyor. Prensip olarak, bizim hükümet olarak kararımız, MGK'ya uzatılması yönünde teklif götürmek. Yani bir dönem, her bir şey 3 ay oluyor, ilk 4 ay sonra üç gidiyor, üç ay daha uzatılması yönünde teklifimiz olacak. Ondan sonra da tabii bakılır duruma. Dediğim gibi, biz sürekli bunu devam ettirmekten yana değiliz."

Yıldırım, olağanüstü halin vatandaşlar açısından olağanüstü bir durumu olmadığını belirterek, "Bunu daha ziyade, Türkiye'nin dışından bazı çevreler size karşı kullanmaya gayret ediyor. Ama burada da yine bir çifte standart görüyoruz. Fransa'da uzayınca problem olmuyor, Türkiye'de uzayınca problem oluyor veya eleştiriliyor, bu da tipik Avrupa çifte standardının bir yansıması. Hiçbir zaman, hiçbir ülkede olağanüstü şartların ilanihaye devam etmesi arzusu olamaz. Biz ilk gün dedik ki 'Biz olağanüstü hali vatandaşa değil, kendimize ilan ediyoruz. Bu mücadelede daha etkin, sonuç alıcı işler yapabilmek için bunu yapıyoruz.' Kaldı ki olağanüstü halde aldığımız bütün kararları aynı gün Meclis'e gönderiyoruz." diye konuştu.

Bu kararlardan üçünün Meclis Genel Kurulu'nda görüşülmesinin ardından yasalaştığını anımsatan Yıldırım, "Ondan sonra da tabii ana muhalefet partisi bu işin peşini bıraktı, 'Gelsin görüşülsün' filan demiyor. Görüşülmeyince bunların geçersiz olduğunu düşünüyor, halbuki Anayasa'da açık hüküm var, bunların bir anayasal, yasal dayanağı var, her şey hukuk içerisinde cereyan ediyor." dedi.

- Olağanüstü Hal İşlemleri İnceleme Komisyonu

Bu süreçte bazı mağduriyetlerin olduğuna yönelik söylemler hatırlatılarak, Olağanüstü Hal İşlemleri İnceleme Komisyonunun bunları giderip gidermeyeceğine yönelik soruya Başbakan Yıldırım, "Amacımız bu" karşılığını verdi.

Komisyonun kuruluşu, yapısı, çalışmalarına ilişkin bilgi veren Yıldırım, "Bunun amacı şu, kamudan ilişiği kesilmiş, hatta tutuklu, hükümlü, müşteki kim varsa herkesin müracaatını alacak, 60 gün içerisinde. 17 Temmuz'dan itibaren 60 gün içinde geçmişe yönelik bütün talepleri alacak." dedi.

Şu ana kadar bununla ilgili bir rakamın olup olmadığı sorusuna Yıldırım, "Şu gün itibarıyla memuriyetten uzaklaştırma alan 38 bin 202, memuriyetten çıkarma 103 bin 844 toplam 142 bin 46. Bu arada 34 bin 320 kişi de iade edilmiş, yani önce çıkarılmış veya açığa alınmış. Ayrıca hakkında işlem yapılan şüpheli sayısı 168 bin 796. İtiraz başvuru sayısı 296 bin 350. Burada tabii şey olabilir, mükerrerlik olabilir, işte valiliğe de etmiş olabilir, bakanlığa da etmiş olabilir, başbakanlığa da etmiş olabilir. Bunlar ayıklanacak. Yani buradaki sayı yanıltıcı olmasın. Bunlar tasnif edilecek." yanıtını verdi.

Sürece ilişkin bilgi veren Yıldırım, şunları kaydetti:

"Şimdi olacak olan ne? Bu başvuralar önceden idareye yapılıyordu. İdare değerlendirmiş, 34 bin 320 tanesini iade etmiş, diğerlerini reddetmiş. Şimdi bu sistemin özelliği şu, bu artık bir yargı yolunu açan bir iş, bir komisyon oluyor. Ne demek? Diyelim ki siz mağdur olarak müracaat ettiniz, daha önce sizi filanca bakanlık memuriyetten çıkardı, hakkınızda takibat başladı, tutuklusunuz, hükümlüsünüz. Bu komisyona müracaat ediyorsunuz, komisyon sizin durumunuzu inceliyor. Size iade veriyor, diyor ki 'yanlış işlem yapılmış, iade edeceksiniz.' 15 gün içinde idare bunu yerine getirmek zorunda. Eğer yok 'yapılan, tesis edilen işlem doğru' derse, bu sefer müracaatçıya yargıya gitme yolu açılıyor."

- "Komisyon, yargı yolunu açacak bir süreci başlatıyor"

Şuan OHAL'den yargıya gitme yolunun olmadığına dikkati çeken Yıldırım, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Yargı yolu açılıyor. Nereye gidiyor, idari mahkemesine gidiyor. Nereye gidiyor, eğer diyelim genel müdür, müsteşar falansa, o doğrudan Danıştaya gidiyor. Memurların biliyorsunuz alt kademedekiler idari yargı, üst kademedekiler Danıştayda haklarını arayabiliyorlar. Daha sonra kademe kademe Anayasa Mahkemesi, temyiz mahkemesi, hatta Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine kadar varan bir yargı sürecini başlatmış oluyor.

Bu hangi alanlarda, ihraç edilenler, öğrencilikle ilişiği kesilenler, kapatılan kuruluşlar yani dernek, vakıf vesaire, TSK'dan emekli edilen, rütbeleri ellerinden alınanlar, hatta tutuklular ve hükümlüler de bu itiraz hakkından yararlanabilecekler. En önemli özelliği bu komisyon, yargı yolunu açacak bir süreci başlatıyor veya bir şekilde memuriyetten çıkarılanların haksız bir işlem yapıldıysa bunu düzeltebiliyor."

(Sürecek)

AA

Kaynak:Haber Kaynağı

Etiketler :