Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş: (2)

Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş: (2)

"Ruslar ilk andan itibaren biliyorlar ki Türkler taammüden Rus uçağı olduğu için bunu düşürmedi. Ama uçak nasıl düşürüldü, ne oldu, burada bir kasıt var mı? Çok büyük şüpheler var. İlgili kişilerin ordudan ayrıldığını, bunların bir kısmının tutuklandığını

ANKARA (AA) - Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, Rus uçağının düşürülmesinde Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) parmağı olduğu iddiasına ilişkin, "Ruslar ilk andan itibaren biliyorlar ki Türkler taammüden Rus uçağı olduğu için bunu düşürmedi. Ama uçak nasıl düşürüldü, ne oldu, burada bir kasıt var mı? Çok büyük şüpheler var. İlgili kişilerin ordudan ayrıldığını, bunların bir kısmının tutuklandığını biliyoruz. Soruşturmalarla sonuna kadar gidilir ve ne olup olmadığı ortaya çıkar." dedi.

Kurtulmuş, Habertürk TV'de yayınlanan "Teke Tek" programında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu, soruları yanıtladı.

FETÖ'nün Türkiye'de millete ve devlete karşı düşmanca faaliyetlerinin 15 Temmuz'da başlamadığını belirten Kurtulmuş, 17-25 Aralık darbe girişimi, MİT krizi, Oslo görüşmelerinin deşifre edilmesi ve Habur'da yaşanan görüntülerin suistimal edilmesini, örgütün devlete karşı faaliyetlerine örnek gösterdi.

Türkiye-Rusya ilişkilerinde krize neden olan Rus uçağının düşürülmesinde, FETÖ'cü yapılanmanın etkisi olduğu iddiasına yönelik Kurtulmuş, konuya ilişkin ilk bilgiler kendilerine sunulduğunda, ciddi tereddütler yaşadıklarını belirtti.

Rusya ile ilişkilerde yumuşama sürecine girilmesinde, Türkiye'nin uçak krizine ilişkin ilk baştan itibaren ortaya koyduğu tavrın da büyük katkısı olduğuna işaret eden Kurtulmuş, "Yani Ruslar ilk andan itibaren biliyorlar ki, Türkler taammüden Rus uçağı olduğu için bunu düşürmedi. Ama uçak nasıl düşürüldü, ne oldu, burada bir kasıt var mı? Çok büyük şüpheler var. İlgili kişilerin ordudan ayrıldığını, bunların bir kısmının tutuklandığını biliyoruz. Soruşturmalarla sonuna kadar gidilir ve ne olup olmadığı ortaya çıkar." diye konuştu.

- "Türkiye-Rusya ilişkileri de hiçbir zaman tekdüze gitmedi"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in görüşmesinin ardından Rusya ile ilişkilerde bir toparlanma olup olmayacağını değerlendirmesi istenen Kurtulmuş, şunları ifade etti:

"Aynen Amerika ilişkileri gibi Türkiye-Rusya ilişkileri de hiçbir zaman tekdüze gitmedi. Çok yakınlaştığımız dönemler oldu, çok uzaklaştığımız dönemler oldu. Tehdit ettiği dönemler oldu, zaten o tehditlerin sonucudur; Türkiye, Rusya tehdidinin bir nükleer koruma şemsiyesi ihtiyacıyla NATO'ya girmiştir.

İki doğu imparatorluğu olarak Türkiye ve Rusya ne zaman birbirleriyle dalaştıysa bundan kazanan başka güçler olmuştur. Dolayısıyla Türkiye'nin de Rusya'nın da menfaati birbiriyle dalaşmak değil ortak menfaatler ve saygı çerçevesinde ilişkilerini geliştirmektir. Şimdi inşallah bugün Rusya'da bu yapılmaya çalışılıyor."

- "Bunu göze alıyorlarsa yaparlar"

"Rusya ile aramızdaki sorunun büyüdüğü yer Suriye krizidir." diyen Kurtulmuş, "Suriye krizinde maalesef ne Rusya ne bölgesel güçler ne de Batılı devletlerin hiçbiri, 'Suriye'de nasıl bir barış ortaya koyarız?' perspektifine sahip olmadılar. Bunun sonucu olarak önce bir iç savaş, arkasından vekalet savaşları... Ben bunu iki senedir söyledim, hani dilimde tüy bitti derler ya işte tam da onun sonuçlarını görüyoruz. Artık Amerika da Rusya da bütün büyük güçler, vekalet savaşları öyle bir noktaya gelmiştir ki bundan sonra bu savaşı sürdüremezler. Sürdürmeleri birbirleriyle savaşmaları demektir. Bunu göze alıyorlarsa yaparlar." ifadelerini kullandı.

Bölgede bir barış perspektifine ihtiyaç olduğunun altını çizen Kurtulmuş, "Burada ümit ederim ki, tabii bir günde olacak bir şey değil bu, Rusya ile Türkiye, aralarındaki bu makası, görüş farklılıklarını, bu toplantıda mümkün olduğu kadar yakınlaştırabilirse ben bunun Suriye barışına da katkı sağlayacağını düşünüyorum." dedi.

- "Uzaktan yakından ilgisi yok"

Kurtulmuş, "Türkiye'nin, Rusya ile ilişkileri geliştirmeyi ve bugünkü görüşmeyi Batı'ya karşı bir koz olarak ortaya koyduğu" iddiasına yönelik, "Bu görüşme biliyorsunuz çok öncesinden planlanmış bir görüşmeydi. Yaklaşık bir ay önce, ağustos ayının ilk 15 gününde Rusya'da bir görüşme olacağını herkes biliyordu. Dolayısıyla 15 Temmuz işgal teşebbüsüyle, ondan sonra Batı'nın geliştirmiş olduğu tavırla bu Rusya seyahatinin uzaktan yakından ilgisi yoktur. Önceden planlanmış olan bir meseledir." ifadelerini kullandı.

- AB ile Geri Kabul Anlaşması

"Normalde mülteci meselesi olmasa bile eylül ayında vizelerin kalkması gündeme gelecekti fakat şu anda ipe un sermiş vaziyetteler. Vize serbestisinde ne bekliyoruz?" sorusuna Kurtulmuş, "Bu, yeni bir şey değil. Türkiye-Avrupa ilişkileri bakımından 1963'ten beri bu iş böyle. Yani sözler veriliyor. Bakın biz bu mülteci ve Geri Kabul Anlaşması meselesinde bir adım hilafıhakikat davranmadık yani ne söylediysek ona uygun davrandık." karşılığını verdi.

"Eylülde bu iş olacaktı, niye bunu mayısa çektik? Hakikaten Türkiye'yi de baskı altına alan bir mülteci sorunu var. Ayrıca bu baskı artık Avrupa için dayanılmaz bir noktaya geldi." ifadesini kullanan Kurtulmuş, Türkiye'nin bu anlamda üzerine düşen bütün sorumlulukları yerine getirdiğini vurguladı.

- "Türkiye'yi enayi yerine koymaktır"

Numan Kurtulmuş, vize serbestisi çerçevesinde Türkiye'nin 73 maddelik kriterin tamamını yerine getirdiğine dikkat çekerek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bunu sadece Avrupa istediği için de değil Türkiye'nin reform perspektifiyle uyumlu olduğu için yaptık. Bunun geldiği noktada Geri Kabul Anlaşması uygulamaya girdi. Günde on binlerce insanın geçtiği Ege, Akdeniz sularından artık sayılı insanlar geçiyor. Anlaşma gereği orayı kaç kişi geçerse buradan Türkiye, Avrupa'ya o kadar gönderecek. Dolayısıyla bu, geçmek isteyen mültecileri, yasa dışı mülteci hareketini engelleyen en önemli faktör oldu. Türkiye bu anlamda pratik olarak Avrupa'ya karşı yükümlülüklerinin tamamını yerine getirdiği gibi Avrupa'yı büyük bir mülteci baskısından kurtardı.

Yani bunun bir sonucu olmasın mı? 'Biz size vizeyi söz vermiştik ama artık unutuyoruz bunu. Siz bu Geri Kabul Anlaşması'na devam edin.' demek, Türkiye'yi enayi yerine koymaktır. Bunu açıkça söylemek lazım. Dolayısıyla burada biz eğer bundan sonra devam edeceksek mutlaka Türk vatandaşlarının Avrupa'ya vizesiz seyahatini öngörüyoruz. Geri Kabul Anlaşması'nın gereğini de zaten yerine getiriyoruz, getirmeye devam ederiz. Yapmazlarsa biz de bu anlaşmayı sürdürmek mecburiyetinde değiliz."

- "Bundan sonrası Avrupa'nın işi"

"Yine denizler mültecilerle dolar mı?" sorusuna Kurtulmuş, "Bundan sonrası Avrupa'nın işi. Yani nasıl çözecek mülteci baskısını, nasıl bu büyük dalganın karşısında durabilecekler, oturup kara kara düşünecekler. Bu, 'Eğer vize serbestisi tanınmazsa Türkiye Avrupa ile ilişkilerini kesecek' manasına gelmiyor. Avrupa Birliği ile bu ortamda bile yeni fasıllar açılmış ve Türkiye bu fasıllarla görüşmelerini sürdürüyor. Bu ayrı bir şey." karşılığını verdi.

- "Bu milletin çok iyi yetişmiş özellikle genç kadroları var"

Kurtulmuş, kamuda görevden almalara ilişkin, "Adam müdür olmuş, altındaki adam da ondan hatta bir arkasındaki de ondan. Nasıl yapılacak bu iş?" sorusunu ise şöyle yanıtladı:

"Zor bir iş yani uzun bir süre alacak. Ama bir kere Türkiye'ye güvenmek lazım. 15 Temmuz sonrasındaki üç hafta ve 7 Ağustos gösterdi ki bu millet büyük bir millet. Bu milletin çok iyi yetişmiş özellikle genç kadroları var. Bundan sonraki süreçte ehliyet, liyakat, millete ve vatana sadakat prensipleri çerçevesinde memleketin bütün çocuklarına, bütün evlatlarına devletin bütün kadroları açılacak. Yani şimdiye kadar bu tür devleti ele geçirme heveslisi olan gruplara bundan sonra prim verilmeyecek."

(Sürecek)

AA

Kaynak:Haber Kaynağı

Etiketler :