Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş:

Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş:

"Türkiye, sahip olduğu bütün birikimini, bütün potansiyelini, İslam ülkelerinin ve genel olarak İslam coğrafyasının bu sorunlarını çözmek için seferber etmiş bulunuyor. Hiçbir Müslüman kardeşimize karşı en ufak bir ayrımcılık hissetmediğimizi bir kez daha

ANKARA (AA) - Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, "Türkiye, sahip olduğu bütün birikimini, bütün potansiyelini, İslam ülkelerinin ve genel olarak İslam coğrafyasının bu sorunlarını çözmek için seferber etmiş bulunuyor. Hiçbir Müslüman kardeşimize karşı en ufak bir ayrımcılık hissetmediğimizi bir kez daha ifade etmek isterim." dedi.

Kurtulmuş, Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından bir otelde düzenlenen İslam Ülkeleri Büyükelçileri Geleneksel İftar Yemeği programında yaptığı konuşmada, bütün İslam aleminin ramazanını tebrik etti.

Ramazanın iki açıdan ele alınması gerektiğini dile getiren Kurtulmuş, herkes için manevi, bireysel olgunlukların kuvvetlenmesi bakımından bu ayın bir fırsat verdiğini ifade etti.

Kurtulmuş, ramazanın bir ibadet ayı, Kur'an ayı olmasının yanı sıra paylaşmak, fakirleri, yoksulları görmek gözetmek, kimsesizlere, yolda kalmışlara el uzatmak, haksızlığa uğramış olanların haksızlığını giderebilmek için gayret sarf etmek; başkalarıyla da ilgilenerek en az başkasının hakkını, onun canını aziz bilmeyi hatırlattığını vurguladı.

Ramazanda toplumsal sorunları yeniden gözden geçirmek, İslam dünyasının karşı karşıya kaldığı problemleri aşabilecek fikir, güç ve siyaset oluşturmak bakımından da yeniden insanın kendisini kontrol etmek durumunda olduğunu belirten Kurtulmuş, şöyle konuştu:

"Bir milyar yedi yüz milyonu aşkın büyük bir Müslüman topluluğuz. Fas'tan Endonezya'ya kadar dünyanın en önemli bölgesinde Müslümanlar meskun bulunuyor. Neredeyse bu bölgelerde Allah'ın yeryüzünde insanoğluna ihsan ettiği bütün nimetlerin her birisi de bol miktarda bulunuyor. İslam dünyası nüfusunun içerisinde de çok önemli bir miktarda genç nüfusu bulunuyor. Maalesef bu kadar imkan ve gücüne rağmen stratejik gücüne, jeostratejik imkanlarına rağmen, maddi manevi çok büyük imkanlarına rağmen İslam dünyası maalesef yerlerde sürünüyor. Bu ay dolayısıyla bir kere daha bu mevcut durumu iyi tahlil etmek, sadece sonuçları ortadan kaldırmak değil, sonuçları doğuran sebepleri de ortadan kaldırmak için gayret etmek durumundayız."

- "Büyük bir bedelle İslam coğrafyası uğraşıyor"

Kurtulmuş, İslam dünyasının yabancı işgalleriyle, bazı ülkelerin de ekonomik ve siyasi istikrarsızlıklarla boğuştuğunu dile getirdi.

"İslam dünyasının büyük bir kısmı, İslam'ın asla kendi bünyesinden kaynaklanmayan ama birtakım güçler tarafından beslenip büyütülüp desteklenen terör örgütlerinin ortaya koyduğu büyük bir bedelle uğraşıyor." değerlendirmesini yapan Kurtulmuş, şunları söyledi:

"İslam'ın o aziz ve nezih adı, barış demek olan o adı, maalesef birtakım çevrelerce terörün o kirli yüzüyle bir şekilde bulandırılıyor. Diğer taraftan iç kavgaların, iç çatışmaların, kardeş çatışmalarının, mezhep-meşrep çatışmalarının İslam dünyasına ne kadar büyük sorunlar çıkardığı hepimizin malumudur. Aynı şekilde her ne kadar son yıllarda vaziyet bir miktar iyileşmiş olsa da İslam dünyası, büyük bir oranda eğitimsizlik sorunuyla da karşı karşıya bulunuyor. İnsanların, gençlerin ve özellikle kadınların eğitimin dışında geniş kitleler oluşturduğu hepimizin malumu.

Eğitimin olmadığı yerde insanların gerçekten iktisadi ve sosyal olarak ileriye gidebilmesi de mümkün görünmüyor. Aynı şekilde İslam dünyasında bütün bu iç sorunların bir başka önemli ayağı da kendi içlerinde kendilerini yönetme kabiliyeti, adına ne derseniz diyelim, ama Müslüman toplulukların, demokratik teamülleri geliştirerek kendilerini yönetme kabiliyetlerinden de bir miktar uzakta olduğu görülüyor. Halkların, yönetim ve karar süreçlerinde söz hakları ne kadar zayıfsa, ülkelerin iç çelişkileri de o kadar kuvvetli oluyor. Dolayısıyla bunların hepsini gözden geçirmek; buna mukabil kültürde, sanatta, eğitimde, diğer alanlardaki geri kalmışlığımızı da gözden geçirmek ve bu ayı, bu anlamda da rahmet bilmek durumundayız.”

- "Türkiye, İslam coğrafyasının tam ortasında"

Bütün bu konulardaki hassasiyetlerin Müslüman ülkelerde de gelişmekte olduğunun görüldüğünü ve bundan memnuniyet duyduklarını ifade eden Kurtulmuş, "Nerede olursa olsun; ister dini, ister siyaset, ister bürokrasi, ister eğitim, ister iş dünyasında, ister spor dünyasında, İslam ülkelerinin akil insanları bir araya gelmek, dayanışmayı, karşılıklı bilgi alışverişini artırmak ve sorunlarımızı çok güçlü bir şekilde çözmek mecburiyetindeyiz." şeklinde konuştu.

Bu tür toplantıların, İslam ülkeleri arasındaki diyaloğu artırması bakımından önemli bir fırsat olduğunun altını çizen Numan Kurtulmuş, şunları kaydetti:

"Türkiye, İslam coğrafyasının fiziki olarak, jeopolitik olarak neredeyse tam ortasında olan konumuyla, aynı şekilde doğuyla batının, Hristiyan dünyasıyla Müslüman dünyasının, gelişmiş ülkelerle az gelişmiş ülkelerin, zengin kuzeyle yoksul fakir olan güneyin arasında da tam mihenk noktasındadır. Türkiye, sahip olduğu bütün birikimini, bütün potansiyelini, İslam ülkelerinin ve genel olarak İslam coğrafyasının bu sorunlarını çözmek için seferber etmiş bulunuyor. Hiçbir Müslüman kardeşimize karşı en ufak bir ayrımcılık hissetmediğimizi bir kez daha ifade etmek isterim. Bugün hem İslam dünyasında hem küresel olarak yaşadığımız sorunların çözümünü, İslam medeniyetinin geçmiş sayfalarında gizli olduğunu hepimiz biliriz."

Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, Türkiye’nin, bütün dünyada barışın, huzurun yeniden tesisini sağlamak için gayret sarf ettiğini belirtti.

İslam ülkelerinin arasındaki farklılıkların ortadan kaldırılması için Türkiye'nin, elinden gelen bütün gayreti ortaya koyduğunu söyleyen Kurtulmuş, "İnşallah dinde kardeş olduğumuz Müslümanlarla farklılıklarımızı koruyarak bir olmayı, tevhid sancağı altında bulunmayı, aynı istikamette yürümeyi, aynı Allah'ın kulu, aynı peygamberin ümmeti olmayı, bunları da gönülde ve zihinde de gerçekleştirebilmeyi Cenab-ı Allah nasip etsin." ifadesini kullandı.


AA

Kaynak:Haber Kaynağı

Etiketler :