Başbakan Davutoğlu: (2)

Başbakan Davutoğlu: (2)

"Meclis'in onurunu korumak, hepimizin vazifesi. Biz AK Parti grubu olarak, çoğunluğa sahip grup olarak, bu onuru koruruz ama bakalım diğerleri ne yapacaklar. Bunu da gördükten sonra atacağımız adımla ilgili hukuk ne gerekiyorsa onu yaparız. Ne gerekiyorsa

İSTANBUL (AA) - Başbakan Ahmet Davutoğlu, "Meclis'in onurunu korumak, hepimizin vazifesi. Biz AK Parti grubu olarak, çoğunluğa sahip grup olarak, bu onuru koruruz ama bakalım diğerleri ne yapacaklar. Bunu da gördükten sonra atacağımız adımla ilgili hukuk ne gerekiyorsa onu yaparız. Ne gerekiyorsa... Ama toplumun mahşeri vicdanının böyle her gün zedelenmesine, her gün bu vicdanın örselenmesine de izin vermeyiz" dedi.

Davutoğlu, Brüksel'e hareketi öncesinde Atatürk Havalimanı Devlet Konukevi'nde düzenlediği basın toplantısında, gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Bir gazetecinin "Dokunulmazlıkların kaldırılmasında tüm dosyaların indirilmesi gibi bir yol mu izlenecek, yoksa sadece HDP'li milletvekillerin dosyalarıyla ilgili adım mı atılacak? Ayrıca MHP Lideri Devlet Bahçeli'nin anayasa referandumu konusunda yaptığı çıkışı nasıl yorumladınız?" şeklindeki sorusu üzerine Davutoğlu, dokunulmazlıklar konusunun bir dönemdir gündemde olduğunu söyledi.

Bunun sadece siyasilerin değil toplumun da gündeminde olduğunu ifade eden Davutoğlu, terörü teşvik eden bazı açıklamalarla, terörü kutsayan bazı taziye ziyaretleri gibi uygulamaların, milletin mahşeri vicdanında çok derin yankılar ve tepkiler doğurduğunu aktardı.

"Bunu yok sayamayız" diyen Davutoğlu, dokunulmazlığın siyasilerin Meclis kürsüsünü fikir özgürlüğü içinde ve demokratik hukuk devleti kuralları içinde kullanma özgürlüğü olduğunu kaydetti.

Başbakan Davutoğlu, şöyle devam etti:

"Kimsenin Meclis kürsüsüne müdahale etmemesini teminat altına alan bir özgürlüktür. Bu bağlamda dokunulmazlıkları savunuruz, savunacağız ama dokunulmazlık, Meclis kürsüsünün veya diğer siyasi faaliyetlerin hukuk devleti kurallarının dışına çıkma özgürlüğü de değildir. Burada çok ciddi bir toplumsal tepki var. Sadece Türkiye'nin batısında, kuzeyinde değil, ziyaret ettiğim Doğu, Güneydoğu bölgelerinde de çok ciddi tepki var. Şırnak'ta, Silopi'de de bu tepki var ve orada da insanlar, cuma günü oradaki vatandaşlarımız bizlerle kucaklaştığında, çok açık şunu ifade ettiler; 'Bunlar bizi temsil etmiyor Sayın Başbakanım' diyor, 'Bu tavırları, aman Kürt vatandaşlarımıza mal eden yaklaşımlara izin vermeyin' diyor. Bir kardeşimiz orada 'Ankara'daki saldırıda bizim canlarımızı alanları biz lanetliyoruz' diyor. Yükselen toplumsal tepki var ve bu haklı bir tepki. Dolayısıyla dokunulmazlıkların böyle istismar edilmesini engelleyecek bir tavır almamız gerekebilir. Benim bugün kastettiğim bütçe görüşmelerinden hemen sonra bir sürecin başlamasına da bütçe görüşmelerinden sonra Meclis Başkanımızla da istişare edeceğiz."

- "Sayın Kılıçdaroğlu'ndan cevap bekliyorum"

Bunun parti meselesi olmaması için bir çağrıda da bulunduğunu anlatan Davutoğlu, dokunulmazlığın bütün Meclis'in üzerinde mutabık kaldığı ve milletvekillerinin tek tek hakları olan bir konu olduğunu söyledi.

MHP ve CHP'ye de çağrıda bulunduğunu dile getiren Davutoğlu, "Bu konuda tutumlarını görmek istiyorum. MHP bir açıklama yaptı, CHP'nin de tutumunu görmek istiyorum" ifadelerini kullandı.

Davutoğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Bu meselenin bir AK Parti'nin tek başına yürüttüğü bir meselenin ötesinde, biz tek başımıza kalsak da ne yapacağımızı biliriz ama Meclis'in itibarını korumak, hepimizin ortak meselesi. Hatta HDP için de hala çağrımı yapıyorum. Eski bir müftünün çıkıp açıklama yapmasını bekliyorum. Böyle bir taziye olur mu? İnsanlar niye vefat ettikten sonra 'Haklarınızı helal ettiniz mi?' sorusuna muhatap olur. Çünkü orada birilerinin hakkı olursa hakkını talep etmesi için. Bu 29 canı alan teröriste, o 29 canın yakınları haklarını helal ediyorlar mı, ettiler mi, etmediler mi? Şimdi bunun cevabını vermek lazım, cevap bekliyorum. HDP içinde olup da akademik hayatta tanıdığım profesörler var. Bilim etiği adına çıkıp cevap vermelerini bekliyoruz. Tavırları ne olacak. Şimdi bunu yapmak suretiyle bu meseleyi bütün Meclis'in itibarını koruyan bir mesele haline dönüştürmemiz lazım. Bazıları şuna döndürmeye çalışıyor: 'Bu mesele HDP'ye dönük bir tavır veya bir parti ile diğer parti arasında arasındaki ihtilaf.' Meclis'in onurunu korumak, hepimizin vazifesi. Biz AK Parti grubu olarak, çoğunluğa sahip grup olarak, bu onuru koruruz ama bakalım diğerleri ne yapacaklar. Bunu da gördükten sonra atacağımız adımla ilgili hukuk ne gerekiyorsa onu yaparız. Ne gerekiyorsa... Ama toplumun mahşeri vicdanının böyle her gün zedelenmesine, her gün bu vicdanın örselenmesine de izin vermeyiz. Bu bağlamda cevaplarınızı bekliyorum. Sayın Kılıçdaroğlu'ndan cevap bekliyorum. Böyle bir durumda tutumu nedir? Özellikle zikrettiğim diğer her milletvekili aldığı oy dolayısıyla saygındır. Fikirlerine katılmasak dahi ona oy veren vatandaşlarımıza saygımız olup ama insani özellikleriyle özellikle insani konuları sürekli gündemde tutan bazı HDP milletvekillerinin de bakalım tavırlarını, tutumlarını görmek isteriz."

- "Sayın Bahçeli'nin de tutumunu daha açık, net ortaya koymasını bekliyoruz"

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin anayasa referandumuyla ilgili konuşmasını okuduğunu belirten Davutoğlu, "Mantık silsilesi ve cümleleri arka arkaya getirdiğimde, sonuç çıkarmakta zorlandığım yerler oldu. Dolayısıyla Sayın Bahçeli'nin bu konularda daha açık, daha net ifadeler kullanması, önümüzdeki sürecin aydınlatılması açısından ve atılacak adımlar açısından önemli. Yani şu netliği görmek isteriz Sayın Bahçeli'den. 'CHP olursa iyi olur Anayasa Komisyonu'nda ama CHP olmasa da ben varım' netliğini. 'Hani arkadaşlar çekilmeyecek' diyor, bu olumlu bir ifade ama arkasından gelen cümle, önünde gelen cümle, o ifadeyi naksedebiliyor. Onun için tutumunu açık ve net görmek isteriz. Gerek Anayasa Komisyonu'na katılım konusundaki tutumu, gerekse referandumla ilgili tutumu, tabi olumlu bir adım atarsa yani Anayasa Komisyonu'na katılım bağlamında, Anayasa Komisyonu kaldığı yerden devam eder" diye konuştu.

Davutoğlu, bir partinin sorumluluklarını yerine getirmiyor olmasının diğer partiye örnek teşkil etmeyeceğini aktararak, "Her birimiz, kendi hesabımızı halkımızın önünde veriyoruz. Onun için Cumhuriyet Halk Partisi'nin 'Başkanlık sistemi olursa ben gelmem' demesi, diğerlerine örnek teşkil etmemesi lazım. Ümit ederiz Sayın Kılıçdaroğlu, bir kez daha düşünür. Çünkü ben kendisiyle görüştüğümde böyle bir şartı bize öne sürmemişti. 'Biz kendi teklifimizi getiririz, siz de kendi teklifinizi getirirsiniz, darbe hukukundan arındırırız' gibi pozitif bir dille sürekli konuşulmuştu. Bu arada ne oldu, ben de merak ediyorum. Bir anda niye bu değişti bu tutum, dikkati şayandır. Sayın Bahçeli'nin de tutumunu daha açık net ortaya koymasını bekliyoruz" değerlendirmesinde bulundu.

- "Suriye konusunda insani boyutun öne çıkması memnuniyet verici"

Başbakan Davutoğlu, "AB zirvesiyle ilgili olarak 29 Kasım'da varılan mutabakatta bazı noktalarda adım atılmadığını görüyoruz. Bunlardan bir tanesi 3 milyar avroydu, şubat sonu, mart başı bekleniyordu, o para henüz gelmedi, ne zaman gelecek? Her zaman Türkiye'nin bu paraya ihtiyacı olmadığını söylüyorsunuz ama bu konu merak konusu. Birçok şey konuşuluyor ama Türkiye'den ne kadar mülteci alacağı konusunda hala bir uzlaşmaya varılabilmiş değil. Bu zirveden somut bir sonuç bekliyor musunuz? Müzakere başlıkları olarak da 23, 24. faslın biz ne zaman açıldığını göreceğiz?" şeklindeki soru üzerine, şunları söyledi:

"Haklısınız bu bir eylem planı. Bu eylem planının Türkiye tarafına düşen unsurlar var, AB tarafına düşen unsurlar var. Biz Türkiye tarafıyla ilgili olan konularda önemli adımlar attık. Tabi Suriye'de krizin tırmanarak devam etmesi sebebiyle mülteci sayısında dramatik düşüş olmadı ama bir düşüş yaşandı. AB'nin şu anda 3 milyar avro ve alacağı mülteci kotalarıyla ilgili bildirimde bulunması lazım. Bu fonun yine vurguladığınız gibi, biz her zaman söylüyoruz, Türkiye tek başına da olsa bunu göğüsler, adaletsizce olsa da külfet paylaşımı açısından doğru bulmasak da biz vazifemizi yaparız ancak son Sayın Merkel ile olan görüşmemizde Sayın Tusk ile görüşmemizde de önümüzdeki günlerde, belki de haftalarda ama çok uzun olmayan bir sürede Avrupa Birliği ile mutabık kaldığımız Suriyeli mültecilerle ilgili ilk projelerin devreye girmesini, temel atmalarını gerçekleştireceğiz. Özellikle mültecileri ağırladığımız illerdeki okul yapımları, hastane ve diğer ihtiyaçlarla ilgili hususlar konusunda önümüzdeki günlerde ciddi bir hareketlenme bekliyoruz. Biz bu konularda projelerimizi hazırladık. Yarın da bu projeleri AB ile görüşeceğiz."

Avrupa Birliği'nin kabul edeceği mültecilerin alımının da yarının önemli konularından birisi o olacağını kaydeden Davutoğlu, "Burada bir sıralama yapılmasını çok doğru görmüyoruz. 'Önce sayılar düşsün sonra mülteci alınsın' ya da 'önce tümüyle mülteci akını dursun', bunları kontrol etmek kimsenin elinde değil. Önemli olan eş zamanlı olarak gerekli adımların insani çerçevede atılması. Bu müzakere konusu olmaktan çok, insani bir konu. Biz gereğini yaptık, yapıyoruz, yapacağız. Avrupa Birliği'nin de ama dediğim gibi bizi ümitlendiren ve açıkçası olumlu gördüğümüz, Avrupa'da bu duyarlılığın artması ve başta Sayın Merkel olmak üzere Avrupa ülkelerinin liderlerinin bu konularda insani duyarlılığı öne çıkaracak bir tutum sergilemeleri. Tabi bizi üzen açıklamalar da oluyor ama neticede Suriye konusunda insani boyutun öne çıkması memnuniyet verici. Bütün bunları görüşeceğiz. Önümüzdeki günlerde, haftalarda gerekli adımların atılacağını ümit ediyoruz" şeklinde konuştu.

(Bitti)

Başbakan Davutoğlu: (2)

AA

Kaynak:Haber Kaynağı

Etiketler :