ANKARA (AA) - Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, "Emek örgütleri olarak barışın, huzurun, kalkınmanın, adaletin, bireyin ve toplumun güvenliğinin sağlanmasına da katkı vermekle mükellefiz. Barış yoksa yüksek ücretin, güvenlik yoksa kapsayıcı sosyal güvenliğin değerinden, öneminden ve varlığından söz etmenin mümkün olmadığını en iyi biz biliriz." ifadelerini kullandı.

Memur-Sen'den yapılan açıklamaya göre, Afrika Sendikalar Birliği Örgütü'nün (OATUU) 41'inci Genel Kurulu, "Sendikaların Barış ve Güvenliğin Sağlanmasındaki Rolü ve Uluslararası Sendikal Dayanışmanın Önemi" temasıyla Cezayir'de yapıldı.

Kurula, Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın'ın yanı sıra dünyanın birçok ülkesinden emek hareketi temsilcileri, akademisyenler, siyasetçiler ve uzmanlar katıldı.

Programda katılımcılara hitap eden Yalçın, tüm emek örgütlerine uzlaşı çağrısı yaptı. Her geçen gün dünya üzerindeki şiddetin arttığının, özgürlüklerin azaldığının altını çizen Yalçın, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Aslında bunun sebebini hepimiz biliyoruz. Yürürlükteki sömürgeci düzen, yaşadığı çıkmazı, krizi aşmak için yine insanları ve özgürlükleri bir çatışma aparatına dönüştürüyor. Özellikle medya ve iletişim araçlarıyla yaptığı manipülasyonlarla da olayları, olguları saptırırken, en yukarıdakilerin iktidar alanını geliştiriyor. Evet, dünyanın mevcut durumuyla ve insanlığın hali hazırda yaşadıklarıyla ilgili paylaştığım bu değerlendirme ve tespitler, çelişkiler yumağı ve zıtlıklar topluluğu olarak görünüyor."

Yalçın, sendikaların toplumsal barışın sağlanması ile diplomatik barış masalarının kurulmasında bir baskı unsuru konumunda olduğunu belirterek şunları kaydetti:

"Emek örgütleri, emek mücadelesinin liderleri olarak sadece emeğimizin hakkı noktasında ekonomiden, pastadan hakkımız olan payı almakla mükellef değiliz. Emek örgütleri olarak barışın, huzurun, kalkınmanın, adaletin, bireyin ve toplumun güvenliğinin sağlanmasına da katkı vermekle mükellefiz. Barış yoksa yüksek ücretin, güvenlik yoksa kapsayıcı sosyal güvenliğin değerinden, öneminden ve varlığından söz etmenin mümkün olmadığını en iyi biz biliriz."

AA