Bangsmoro direniyor

Bangsmoro direniyor

Kökeni Müslüman olan fakat zamanla asimilasyona uğramış bir halk Filipinler… Ve asimilasyona karşı direnen Bangsmoro Mücahitleri… İHH-Ayder, tamamı Müslüman olan Moro Adası’na giderek mücahitleri ziyaret etti

İHH-Ayder Yönetim Kurulu Üyesi İhsan Erdim 4 kişilik bir İHH ekibiyle Filipinler’in Moro Adası’na ziyaret gerçekleştirdi. Ada’daki okulları, kampları ve barınakları gezen İHH-Ayder ekibi, halk tarafından büyük bir sevgi seliyle karşılaştı. Radikal Katolik Hıristiyanlarla mücadele eden ve hepsi Müslüman olan Bangsmoro Mücahitleriyle bir araya gelen Erdim, aslı Müslüman olan Filipinler’in ve aslını koruyan tek adanın yani Moro’nun tarihi hakkında bilgi aldı. Tüm topladığı bu bilgileri gazetemizle paylaşan Erdim, yeni neslin çok fazla tanımadığı bu direnişçi halk hakkındaki gözlemlerini anlattı. Liderliğini Hacı Murat İbrahim'in yürüttüğü Moro İslami Kurtuluş Cephesi'ne ait adada 23'den fazla askeri kampın bulunduğunu ve Ebubekir Sıddık, Ömer İbnül Hattap, Halid bin Velid gibi sahabelerin yanı sıra Selahaddin Eyyubi gibi büyük İslam komutanlarının isimlerinin verildiği kampların tek tek gezildiğini ve fikir alışverişinde bulunulduğunu kaydetti.

VATANLARINI TERK ETMİYORLAR

Moro Müslümanları ve Moro Adası’nın Türkiye’de özellikle de yeni nesil tarafından pek fazla bilinmediğini belirten Erdim, geçmişte Müslümanlara ait bağımsız bir İslam Devleti tarafından yönetilen Moro Adası’nın bugün Filipinler yönetiminin işgali altında olduğunu kaydetti. Yetmişli yıllardan itibaren Filipinler yönetimi tarafından düzenlenen Hıristiyanlaştırma faaliyetlerinin Filipinler’de Müslüman nüfusun azalmasına neden olduğunu ve bu nedenle misyonerlik çalışmalarının tebliğden ziyade şiddet içerikli eylemlerle sürdürüldüğünü belirten Erdim, “Filipinler yönetimi tarafından desteklenen Hıristiyan milis örgütleri zorla Müslümanların topraklarına, evlerine el koymuşlar. Bundan dolayı milyonlarca Müslüman evlerini, topraklarını terk etmek zorunda kalmış. Evlerini terk etmek zorunda kalan Morolu Müslümanların bir kısmı nehirlerin üzerinde yaşıyor. Hiçbir teknolojik aletin kullanılmadığı bu evlerde yaşayan on binlerce Müslüman, bütün ihtiyaçlarını üzerinde yaşadıkları nehirlerden sağlıyor. Matanboy Nehri’nin üzerinde yaşayan Müslümanlara niçin nehirlerin üzerinde yaşadıklarını sorduğumda aynen şu cevabı aldım: ‘Suyun üzerinde yaşamak pahasına da olsa topraklarımızı terk etmeyeceğiz. Eğer Mindanao Adası’nı terk edersek gelecekte adada Müslüman kalmaz. Biz her ne olursa olsun dinimizi, vatanımızı savunmaya devam edeceğiz. Ve adadaki İslam toplumu hep var olacak.’ Müslümanların bir nehrin üzerinde de olsa topraklarını terk etmemeleri bana son derece asil ve kahramanca bir davranış olarak geldi” dedi.

BİR ADANIN HAKLI MÜCADELESİ

Topraklarına el konulan Müslümanların diğer kısmının ise Moro İslami Kurtuluş Cephesi’ne sığındığını dile getiren Erdim, Cephe’ye bağlı askeri kamplarda yaşayan bu mültecilerin geçimlerini toprağı ekip-biçerek sağladığını belirtti. Mücahitlerin kendilerine sığınan halka toprağı ekip-biçmeleri için manda, hatta saban bile verdiğini vurgulayan Erdim, kamplarda yaşayan insanların da sırayla bu sabanları kullanarak günlük rızıklarını elde ettiklerini söyledi. Tamamı ormanlık alanların içinde bulunan kampların her birinde binlerce Morolu Müslüman’ın yaşadığına işaret eden Erdim, “Kamplardaki Müslüman direnişçiler disiplinli görünümleriyle bir gerilla hareketine mensup savaşçılardan çok, düzenli bir ordunun askerlerine benziyorlar. Bu kamplarda yaptığım görüşmelerin sonunda Moro’daki direnişin İslami anlayış olarak dengeli ve siyasi ufku geniş bir liderliğin, kadronun kontrolünde olduğunu anladım. Mücahitlere ait askeri kamplarda en çok dikkatimi çeken şeylerden biri de kadın savaşçılar oldu. İslami Cephe’nin saflarında Filipinler yönetimine karşı bağımsızlık için savaşan bu kadın savaşçılara Ümmü Mümine isimli bir bayan komutanlık yapıyor” diye konuştu.

EMANİLLAH’IN (FİLİPİNLER) ÖZÜ İSLAM

İslam coğrafyasının 300 yıldır batılılarla, emperyalistlerle ve siyonistlerle mücadele halinde olduğuna dikkat çeken Erdim, Doğu Türkistan’ın Budist Çin’le, Filistin’in Siyonist İsrail’le, Çeçenistan’ın Faşist Rusya’yla, Keşmir’in Hindu’larla, Irak ve Afganistan’ın Emperyalist Amerika’yla ve Suriye’nin Ateist yönetimle savaştığını hatırlattı. Ezilenlerin hep Müslüman olduğunu ve İslam dünyasının bu zulümlere duyarsız kaldığını ifade eden Erdim, Filipinler’deki misyonerlik faaliyetleri ve asimilasyon çalışmalarının tarihinden bahsetti. 1310 yılında Müslüman Arap tüccarların Filipinler’e gelerek güzel ahlaklarıyla halkın Müslüman olmasına vesile olduklarını, 1521 yılına gelindiğinde ise zalim İspanyol Komutan Ferdinand Magellan'ın ülkeyi işgal ederek halkı Hıristiyanlaştırdığını söyledi. İşgal öncesine kadar ismi Emanillah(Allah’ın emaneti) olan Filipinler’in bu ismi ise 1500’lü yılların sonuna doğru Fliph isimli bir Hıristiyan komutan tarafından ülkeye verildiğini belirten Erdim, “Ülkenin başkenti Manilla’nın başına ‘e’ sonuna ise ‘h’ konulduğunda ülkenin gerçek ismi ortaya çıkıyor. 1800’lü yıllarda İspanyolların gücünü kaybetmesiyle Amerika’nın Emperyalistçe hedeflerini gerçekleştirmek için 20 milyon dolara bu ülkeyi satın aldığını öğrendik. Aslı Müslüman olan bu ülkede bir süre sonra Müslümanlar azınlığa düşmüş. Şimdi Filipinler’in yüzde 10 kadarı Müslüman. Hatta adı Ahmet, Mahmut olan binlerce Hıristiyan Filipinli var. Müslümanların yoğunlukta yaşadığı hatta tümünün Müslüman olduğu yer ise Bangsmoro denilen bu ada” şeklinde konuştu.

“TÜRKİYE DUALARINA BİZİ DE ALSIN”

Bangsmoro halkının Türkiye’ye büyük bir sevgi beslediğine işaret eden Erdim, Türkiye Halkı’nın dualarında kendilerini ihmal etmemelerini istediklerini belirterek, “Morolu Mücahitler, işgale karşı mücadele veren tıpkı Filistin, Suriye, Irak, Afganistan, Keşmir ve Çeçenistan gibi mazlum halkların fedaileri. Bu yüzden Türkiye insanının dualarında olmak istiyorlar. Bizden Kur’an-ı Kerim meali ve radyo kurulmasını talep ettiler. Bu vesileyle Hıristiyanlığın, İslam dininin önüne geçmesini engellemek istiyorlar. Çünkü burada şiddetli bir misyonerlik faaliyeti söz konusu. Daha fazla asimilasyonun yaşanmaması için biz de en kısa zamanda buraya bir radyo kuracağız. Ayrıca Kur’an-ı Kerim meallerini yaptıracağız” ifadelerini kullandı. Mehmet Emin Yumuşak-Memleket

 

Önceki ve Sonraki Haberler