"Balyoz'da kumpas" davası

"Balyoz'da kumpas" davası

Beraat kararıyla sonuçlanan "Balyoz Planı" davasında yargılanan bazı sanıklara kumpas kurulduğu iddiasına ilişkin tutuklu sanık Mehmet Baransu ile firari sanık Tuncay Opçin'in 75 yıla, diğer sanıklar Ahmet Altan, Yasemin Çongar ve Yıldıray Oğur'un da 52,5

İSTANBUL (AA) - Beraat kararıyla sonuçlanan "Balyoz Planı" davasındaki bazı sanıklara kumpas kurulduğu iddiasına ilişkin tutuklu sanık Mehmet Baransu ile firari sanık Tuncay Opçin'in 75 yıla, diğer sanıklar Ahmet Altan, Yasemin Çongar ve Yıldıray Oğur'un 52,5 yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılanmasına devam edildi.

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesindeki ikinci duruşmaya, tutuklu sanık Mehmet Baransu katıldı. Tutuksuz yargılanan Ahmet Altan, Yasemin Çongar ve Yıldıray Oğur'u ise avukatları temsil etti. Duruşmada, müştekiler emekli Tuğgeneral Süha Tanyeri, emekli Tuğgeneral İhsan Balabanlı, emekli Tümgeneral Ahmet Yavuz ile emekli Korgeneral Feyyaz Öğütçü de hazır bulundu. Duruşmayı, Danimarka'nın İstanbul Başkonsolosu Jesper Kamp da izledi.

Duruşmada 47 müştekinin avukatlarınca mahkemeye sunulan dilekçelerle davaya müdahillik talebinde bulunuldu.

Savunması sorulan tutuklu sanık Mehmet Baransu, davaya ilişkin iki iddianame olduğunu, birinin çöpe atıldığını, birisiyle yargılama yapıldığını savunarak, cezaevinde avukatıyla görüşmesi için yeterli zaman verilmediğini, davaya ilişkin belgelerin kendisine tebliği edilmediğini, savunma hakkının kısıtlandığını ve savunmasını hazırlamak için kendisine gerekli kolaylığın sağlanmadığını öne sürdü.

- "Darbe teşebbüsü vardı, ben onu haber yaptım"

Kendisi adına açılan 25 dava bulunduğunu ve bir tek davasının 45 bin sayfayı bulduğunu anlatan Baransu, şunları söyledi:

"Savunma yapacağım, kaçmıyorum. Makul süre istiyorum. Devletin gizli bilgilerini açıklama suçlamasıyla 22 aydır tutukluyum. Bir haber yaptım ve halen de o haberimin arkasındayım. Ben gazetecilik yaptım. Dönemin cumhurbaşkanı, başbakanı, bakanları bile 'darbe' dediler. Başbakan Binali Yıldırım bile geçenlerde, Balyoz'la ilgili, 'sapına kadar gerçek' diye konuştu. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, beraatine karar verilen 7 kişiyle ilgili bozma kararı verilmesini istedi. Darbeciler hariç, buna 'darbe' demeyen kalmadı o dönem. Ahmet Zeki Üçok bile katıldığı bir programda, 'orada bir suç var' demişti. Onlar bile suç olduğunu kabul ediyorlar. Darbe teşebbüsü vardı ve ben onu haber yaptım. Niye tutukluyum anlamış değilim. Demek ki benden öç alınıyor. Eğer bir şey varsa, o dönem konuşan devlet yetkilileri dahil hepimizin yargılanması gerekir. Sanıklar, 'hoş olmamıştır' denilerek, beraat ettirildi. Burada müdahillik talebinde bulunmalarını kabul etmiyorum, bizimle uzaktan yakından ilgileri yok. Balyoz'a aklama kararı veren Anadolu 4. Ağır Ceza Mahkemesi, hükmünü başka gerekçelerle kuruyor. Yine söylüyorum Balyoz bir darbe planıdır. 15 Temmuz'da ne yapıldıysa, aynısı 2003'te de yapılacaktı. Dinlediğinizde, araştırdığınızda aynı şeylerin bu darbe girişiminde yapılacağı ortaya çıkacaktır. Ben yargıç değilim, gazeteciyim. Dönemin Kara Kuvvetleri Komutanı Aytaç Yalman bile kitabında ortada bir suç olduğunu yazmış."

Bu sırada izleyici sırasında bulunan davanın müştekilerinden emekli Tümgeneral Ahmet Yavuz, "Yalan, kitapta öyle bir şey yok" diye bağırırken, diğer müştekiler de Baransu'nun yalan söylediğini öne sürdü.

Beyanına devam eden Baransu, müştekilerin Gölcük ve Eskişehir'de yapılan aramalarda ele geçirilen delillerle ilgili Balyoz davasıyla birleştirilen dosyalar kapsamında sanık olduklarını ve yazdığı haberle ilgilerinin olmadığını savunarak, "Yargılamayı ben yapmadım. Gazeteciyim, haber yazdım." dedi.

Müdahillik talepleriyle ilgili beyanları sorulan diğer sanık avukatları da dilekçeleri görüp okuduktan sonra beyanda bulunacaklarını bildirdi.

- "Baransu FETÖ üyeliğinden yargılanıyor"

Duruşmada söz alan davanın müştekilerinden eski Hava Kuvvetleri Komutanı emekli Orgeneral Halil İbrahim Fırtına'nın avukatı Kazım Yiğit Akalın ise Baransu'nun sadece Egemen Harekat Planı'nın yayınlanması suçundan değil, aynı zamanda "örgüt kurma", "terör örgütü propagandası yapma" suçlamalarından da yargılandığını belirterek, "Dava doğrudan müvekkillerimizi ilgilendiren bir davadır. Sahte belgeler üretilmesi sonucu doğan mağduriyetler yüzünden buradayız. Balyoz planı, kendi üye olduğu FETÖ tarafından hazırlanmış bir darbe planıdır. Nitekim aynı aşama, 15 Temmuz'da gerçekleşmiş, başarıya ulaşamamıştır. Baransu'nun söylediği tek doğru şey de budur." ifadesini kullandı.

Beyanda bulunan diğer müşteki avukatları da müvekkillerinin sahte belgeler yüzünden 3,5-4 yıl hapis yattığını ve mağdur olduklarını anlatarak, müdahilliklerine karar verilmesini talep etti.

Söz alan müştekilerden Süha Tanyeri, "Yaklaşık 4,5 yıl suçsuz yere cezaevinde kaldım. Tüm sanıklardan şikayetçiyim." dedi. Ahmet Yavuz da "Sadece gazetecilik yapmadılar. 3,5 sene hapiste kaldım. Haberden sonra da yeni yalanlar ürettiler. Bu bir örgüt faaliyetidir, gazetecilik değil." değerlendirmesini yaptı.

Davaya ilişkin ara kararını açıklayan mahkeme, tutuklu sanıklardan Mehmet Baransu'nun üzerine atılı suçun vasıf ve mahiyeti, delil durumu ve savunmasının henüz alınamamış olması gerekçeleriyle bu halinin devamına hükmetti.

Baransu'ya savunmasını hazırlaması için süre veren mahkeme, duruşmayı 15 Şubat 2017'ye erteledi.

- İddianameden

Yargılananların beraatiyle sonuçlanan "Balyoz Planı" davası sanıklarına ''kumpas'' kurulduğu iddiasına ilişkin İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosunca yürütülen soruşturma sonucunda, "Balyoz" soruşturmasına gerekçe gösterilen belgelerin yayımlandığı dönemin Taraf gazetesi sorumluları ile gazeteciler hakkında iddianame hazırlandı.

İddianamede, Balyoz Planı davasında bir süre tutuklu yargılanan emekli Orgeneral Çetin Doğan, emekli Koramiral Kadir Sağdıç, emekli Tümgeneral Ahmet Bertan Nogaylaroğlu, Albay Nedim Ulusan ile emekli albaylar Ahmet Zeki Üçok ve Hakan Büyük müşteki, Genelkurmay Başkanlığı da müşteki kurum olarak yer aldı.

Soruşturma konusu gizli belgelerin, çok iyi korunan 1. Ordu Karargahı kozmik odasından, örgütün TSK'da bulunan üyeleri tarafından, hakkında yakalama kararı bulunan sanık Tuncay Opçin'e verildiği belirtilen iddianamede, Tuncay Opçin ve Mehmet Baransu'nun gizli görüştükleri, Taraf gazetesine teslim edilen DVD ve CD'lerin Opçin tarafından Baransu'ya getirildiği kaydedildi.

- ''FETÖ/PDY'nin amacının gerçekleştirilmesine yönelik"

İddianamede, Opçin ve Baransu'nun, TSK'da bulunan örgüt üyesi marifetiyle 1. Ordu Karargahı'nda bulunan "çok gizli" ibareli, yüksek korunmaya tabi belgeleri ele geçirip örgütün amacı doğrultusunda kullanmaya çalıştıkları, bu amaçla Baransu'nun çalıştığı gazeteyi kullanarak faaliyetlerini yürüttüğü, devletin güvenliğine ilişkin "çok gizli" içerikli bilgilere vakıf olduğu ve hatta belgelerin orijinallerini imha ettiği anlatılarak, bu sanıkların belgeleri Ahmet Altan, Yasemin Çongar, ve Yıldıray Oğur aracılığıyla Taraf gazetesinde yayımlanmasını sağladığı aktarıldı.

Sanıkların Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'nın (FETÖ/PDY) amacı doğrultusunda basında yapılandıkları dile getirilen iddianamede, Altan, Çongar ve Oğur'un, FETÖ/PDY üyesi olmamakla birlikte Opçin ve Baransu'nun teşvik ve yönlendirmeleriyle eylemlere katıldıkları, eylemlerin devlet kurumlarında yapılanan bu örgütün amacının gerçekleştirilmesine yönelik olduğu vurgulandı.

İddianamede, Baransu ile Opçin'in, "silahlı örgüt kurmak, yönetmek, zincirleme şekilde devletin güvenliğine ilişkin belgeleri tahrip etme dışında kullanma, hile ile alma, çalma, zincirleme şekilde devletin güvenliği veya iç veya dış siyasal yararları bakımından, niteliği itibarıyla, gizli kalması gereken bilgileri temin etmek ve açıklamak" suçlarından 35 yıldan 75 yıla kadar hapisle cezalandırılması, dönemin Taraf Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ahmet Altan, Genel Yayın Yönetmen Yardımcısı Yasemin Çongar ve köşe yazarı Yıldıray Oğur’un da "devletin güvenliğine ilişkin belgeleri tahrip etme dışında kullanma, hile ile alma, çalma, zincirleme şekilde devletin güvenliği veya iç veya dış siyasal yararları bakımından, niteliği itibarıyla, gizli kalması gereken bilgileri temin etmek ve açıklamak" suçlarından 20 yıldan 52 yıl altışar aya kadar hapisle cezalandırılması istendi.

Bu arada, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu tarafından "Balyoz Planı" davasında yargılanan bazı sanıklara ''kumpas'' kurulduğu iddiasına yönelik aralarında kamu görevlilerinin de bulunduğu birçok isim hakkında yürütülen ana soruşturma devam ediyor.

AA

Kaynak:Haber Kaynağı

Etiketler :