Bakanlar Kurulu toplantısı

Bakanlar Kurulu toplantısı

Başbakan Yardımcısı Canikli: (2)- "Esasında genel olarak bakıldığında çok ciddi kamuda bir reforma ihtiyaç olduğu, bu çalışmalar uzun yıllardan beri devam ediyor ama yeniden biraz daha farklı bir bakışla bu reform çalışmalarının yürütülmesi gerektiği kara

ANKARA (AA) - Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli, kamuda çok ciddi bir reforma ihtiyaç olduğunu belirterek, "Bu çalışmalar uzun yıllardan beri devam ediyor ama yeniden biraz daha farklı bir bakışla bu reform çalışmalarının yürütülmesi gerektiği kararı ortaya çıktı. Buna yönelik olarak da çalışmalar başlatıldı ve burada hem kamunun gerçek anlamda etkin hale getirilmesi ve aşırı harcama eğiliminin ortadan kaldırılması, törpülenmesi, telafi edilmesi, diğer taraftan da genel olarak kamunun ekonomideki payının küçültülmesi hedefleniyor." dedi.

Canikli, Çankaya Köşkü'nde, Başbakan Binali Yıldırım başkanlığında yapılan Bakanlar Kurulu toplantısına ilişkin yaptığı açıklamada, ele alınan konular arasında "kamuda tasarruf"un da yer aldığını belirtti.

Başbakan Yıldırım'ın, daha önce bütün kamu kuruluşlarında çok kapsamlı, etkili tasarruf tedbirlerinin uygulanması talimatı verdiğini anımsatan Canikli, kamu kurumlarından kendilerine tahsis edilen 2016 yılı bütçe ödeneklerinden ne kadar tasarruf edecekleri hususuyla ilgili çalışma yapıldığını, bunun bir noktaya geldiğini ancak çalışmanın devam ettiğini söyledi.

Canikli, bunun bir kerelik, sadece konjonktürel olarak gündeme getirilen bir çalışma olmadığına işaret ederek, şöyle konuştu:

"Sistematik ve kalıcı olacak şekilde düşünülen, dizayn edilmesi planlanan bir çalışma. Maalesef kamuda genel olarak bu anlamda söylediğimiz çerçevede bir tasarruf alışkanlığının olduğunu söylemek mümkün değil. Tam tersi, hem bütçenin hazırlanış biçimi hem de bugüne kadarki kamu harcamalarının alışkanlık biçimi, tasarrufu değil, tam tersine daha çok harcamayı teşvik eder özellikler içermektedir. Özellikle kurumlara ödenek tahsis edilirken baz olarak kullanılan bir önceki yıl harcama rakamları, bu konuda tasarrufları sınırlandırıcı bir sonuç ortaya koymaktadır. Dolayısıyla kurumlar, bu özellik nedeniyle, bu bütçe yapma tekniği nedeniyle bürokrasi ve kamu, genelde olabildiğince bir sonraki yıl ödeneğinin daha çok olabilmesi için içinde bulunan cari yıldaki harcama rakamlarını yukarıya çekme eğilimindedir otomatik olarak. Dolayısıyla bir sonraki yılda daha fazla ödenek talep edebilmek için. Dolayısıyla böyle bir tasarruf hedefinde ya da amacında mutlaka bu yöntemin değiştirilmesi gerekiyor."

- "Kamunun ekonomideki payı azalıyor"

Bu konuların tüm boyutuyla ele alındığını dile getiren Canikli, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Esasında genel olarak bakıldığında çok ciddi kamuda bir reforma ihtiyaç olduğu, bu çalışmalar uzun yıllardan beri devam ediyor ama yeniden biraz daha farklı bir bakışla bu reform çalışmalarının yürütülmesi gerektiği kararı ortaya çıktı. Buna yönelik olarak da çalışmalar başlatıldı ve burada hem kamunun gerçek anlamda etkin hale getirilmesi ve aşırı harcama eğiliminin ortadan kaldırılması, törpülenmesi, telafi edilmesi, diğer taraftan da genel olarak kamunun ekonomideki payının küçültülmesi hedefleniyor. Devlet ne kadar küçülürse, büyüme o kadar yüksek olur. Bu birçok ülkede test edilmiş, ortaya konulmuş bir gerçektir. Bir başka ifadeyle, büyümeyle devletin, kamunun ekonomiye müdahale oranı arasında doğrusal bir ilişki vardır. Yani bu oran yükseldikçe büyüme düşüyor, küçüldükçe de büyüyor. Aslında son 15 yılda Türkiye açısından da belli ölçülerde test edilmiş bir teoridir bu. Kamunun ekonomideki payı, ağırlığı son 15 yılda yaklaşık 8 puan azalmıştır ve yüksek büyüme hızları yakalanmıştır. Bir başka ifadeyle, son 15 yılda yüksek büyüme hızlarının ortaya çıkartılmasında, elde edilmesinde kamunun genel olarak ekonomideki ağırlığının azaltılmasının büyük payı vardır. Bu eğilim devam etmelidir. Devletin zenginliği değil, vatandaşın zenginliği. Devletin elindeki tüm zenginlik unsuru olan faktörlerin mutlaka vatandaşa aktarılması, devredilmesi gerekiyor. Bu, piyasa tarafından, vatandaş tarafından en iyi şekilde yatırıma dönüştürülerek büyümenin ivmesine çok ciddi anlamda bir katkı sağlamaktadır. Buna yönelik olarak da şu ana kadar ki yapılan çalışmalar daha da hız kazandırılarak devam ettirecektir."

Başbakan Yardımcısı Canikli, vergi matrahı nedeniyle asgari ücretin bin 300 liranın altına düşmesinin söz konusu olduğunu aktararak, bununla ilgili çalışmaların son aşamaya geldiğini ve bu konudaki açıklamanın Başbakan Yıldırım tarafından yapılacağını ifade etti.

Toplantıda terörle mücadele konusunun da ele alındığı bilgisini paylaşan Canikli, bu konuyla ilgili de genel değerlendirmenin yapıldığını, terörle mücadele konusundaki kararlılığın en yüksek perdeden bir kez daha ifade edildiğini belirtti.

- "Ayrıntılı şekilde tek tek inceliyoruz"

Fetullahçı Terör Örgütü ile mücadele kapsamında kamu kurum ve kuruluşlarında görevden almalar olduğunun hatırlatılması ve bu konuda mağduriyet yaşayanların sayısının sorulması üzerine Canikli, bununla ilgili valilikler bünyesinde illerde, Başbakanlık bünyesinde de merkezde bir organizasyon oluşturulduğunu, çalışmaların esas itibarıyla başladığını söyledi.

Mağduriyetlerle ilgili başvuruların yapılabildiğine işaret eden Canikli, şunları kaydetti:

"Talepler, sonuç itibarıyla illerden Başbakanlık'a aktarılacak ve değerlendirmeleri en hassasiyetle, titiz bir şekilde ilgili kurumlar tarafından Başbakanlığımızın gözetiminde gerçekleştirilecek. Dolayısıyla buradaki temel hedefimiz de sıfır adaletsizlik ve haksızlık noktasını yakalamak. Gelen tüm talepleri bütün ayrıntılarıyla en hassas şekilde yeniden, en detayına inerek değerlendiriyoruz ve şu ana kadar henüz daha illere yapılan müracaatların tümü gelmediği için bize, bir sayı veremiyoruz ama öyle kamuoyuna yansıdığı gibi çok büyük talepler, itirazlar yok. Şu ana kadar diyelim yaklaşık olarak 60 bin kişinin işine son verilmişse, şu ana kadar bize gelen talepler binin altında. Bundan sonraki süreçte belki bir hız kazanabilir. Özellikle bu yapılan açıklamadan sonra da oluşturulan bu yapıdan sonra talepler hızlanabilir. Kendi durumunun yeniden gözden geçirilmesi talebiyle ilgili başvurular artabilir. Önemli değil, sayı ne olursa olsun, bütün hepsini en ayrıntılı şekilde tek tek inceliyoruz, yeniden değerlendiriyoruz. O şekilde herhangi bir mağduriyetin, haksızlığın, adaletsizliğin ortaya çıkmaması için de elimizden gelen bütün gayreti gösteriyoruz. Var ise giderilmesi açısından aynı zamanda."

(Sürecek)

AA

Kaynak:Haber Kaynağı

Önceki ve Sonraki Haberler