Bakanlar Kurulu Toplantısı

Bakanlar Kurulu Toplantısı

Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Arınç: (1)"Türkiye 13 yıl boyunca ne kazandıysa yönetimdeki istikrardan, siyasi istikrardan kazandı. Bunu, sadece Anayasa Mahkemesi üyelerinin değil, hepimizin bilmesi gerekir"- "Mahkeme ne karar verirse versin bunun

ANKARA (AA) - Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç, "Türkiye 13 yıl boyunca ne kazandıysa yönetimdeki istikrardan, siyasi istikrardan kazandı. Bunu, sadece Anayasa Mahkemesi üyelerinin değil, hepimizin bilmesi gerekir" dedi.

Arınç, Bakanlar Kurulu Toplantısı'ndan ardından bir gazetecinin, seçim barajının kaldırılmasına ilişkin Anayasa Mahkemesine yapılan başvuruyu hatırlatarak, "Anayasa Mahkemesi hak ihlali var derse ne olur? Hak ihlali var ve bu ivedilikle uygulanmalı derse ne olur? 2015 seçimlerini etkiler mi" sorusu üzerine, Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç'a atfedilen bazı konuşmaların gazetelerde yer alması üzerine tartışmanın başlatıldığını belirtti.

Anayasa Mahkemesinin, tüm üyelerini içine alan bir açıklama yapıldığını söyleyen Arınç, şöyle devam etti:

"Bence, gazetelerde Haşim Kılıç'a atfen yayımlanan haberlerden ziyade Anayasa Mahkemesi Başkanlığından yapılan açıklamayı dikkate almamız lazım. Gerçekten hukuk onu gerektirir. Anayasa Mahkemesinin kuruluş ve yapısıyla ilgili kanun onu gerektirir ki bu konuda ihsası reyde bulunmak bir, önlerine gelen bir konuda kamuoyuna önceden herhangi bir bilgiyi sunmak imkanı yoktur, iki. Açıklama bunu istihdaf ediyor. Dolayısıyla buna itibar etmemiz lazım.

Ancak gazetelerde yayınlanan haberler bir gazeteciliktir, onu da kınamıyorum. Çünkü önemli bir konuyu, gazeteci, aldığı bir habere istinaden bu şekilde yazmıştır. Belki Antalya'da yapılan bir toplantı münasebetiyle bildiğim kadarıyla bireysel başvuru üzerine yapılan konuşmalar sırasında bu konu gündeme gelmiştir. Ama Genel Kurulda nasıl görüşülecek, ne zaman görüşecek, nasıl bir karar çıkarılacak, bu kararın niteliği ne olacak, sayın başkan ve üyeler bunu kesinlikle söylemediklerini, söylemelerinin de mümkün olmadığını ifade ediyorlar."

Arınç, bireysel başvuru hakkını 2010 referandumunda, Türkiye için çok önemli bir demokratikleşme olarak gördüklerini ve buna "evet" oyu verdiklerini belirterek, "(Hayır) diyenler düşünsünler, bu sözlerinizin, bu sorularınızın cevabını. Onlar vicdanlarında nasıl verirler, bilemem" diye konutu.

-"Temsilde adalet, yönetimde istikrar"-

Anayasa Mahkemesinin, yurttaşlara AİHM'e gitmeden yurttaşlara başvuru hakkı verdiğini hatırlatan Arınç, "son zamanlarda aldıkları bazı kararlar eleştirilmiş olsa bile Anayasa Mahkemesinin, özgürlükleri ve demokrasiyi önceleyen kararlar aldığını" söyledi. 

Yüksek mahkemenin, milletvekillerinin tutukluluk hallerinin devam etmemesi, adil yargılanma, uzun tutukluluk süreleri, hak ihlalleriyle ilgili, her zaman takdir edilen önemli kararlar verdiğini belirten Arınç, şöyle konuştu:

"Şimdi, önlerindeki bu konu da çok hayati bir konudur. Çünkü biz, hamdolsun, barajları hiç kendisi için dert etmeyen bir iktidarız. 13 yılda 9 tane imtihandan geçtik, hepsinde birinci olduk. 13 yıldan beri tek başına iktidarda bulunan bir siyasi partiyiz. Baraj Türkiye'de her zaman tartışılmıştır. Bu barajı biz getirmedik. Henüz 15 aylık bir partiydik ve önümüzde yüzde 10 barajı vardı. Biraz yaşı bana yakın olanlar hatırlar ki geçmişte seçim bölgelerinin de ayrıca barajları vardı. 4 milletvekili ve daha çok çıkaran bölgelerde yüzde 10'u aştığınız zaman bir de ayrıca yüzde 25'i aşmanız lazımdı. 3 milletvekilli bölgelerde yüzde 33'lük seçim barajı vardı. Biz o günlerden geliyoruz. Yani, 15 aylık bir partiyken seçime giderken, 'Bu baraj çok antidemokratik, önümüzü kesiyor' diye şikayet etmedik. 'Biz bu barajları düşünerek değil, iktidar olmak için kurulduk' dedik. Dolayısıyla millet isterse, partileri iktidar yapabilir, isterse barajın altında koyabilir. Örnekleri çok. 

Ancak Anayasamızın çok önemli bir maddesi var, temsilde adalet, onun kadar önemli olan da yönetimde istikrar. Bu sihirli cümleyi bağdaştıracak bir seçim sistemi elbette bulunabilir, eğer bugünkünden şikayet ediliyorsa. Ama geçmişte parçalı siyasetten ve yönetimde istikrardan uzun yıllar uzak kalmış olan Türkiye'nin neler kaybettiğini de bilmemiz lazım. Türkiye 13 yıl boyunca ne kazandıysa yönetimdeki istikrardan, siyasi istikrardan kazandı. Bunu, sadece Anayasa Mahkemesi üyelerinin değil, hepimizin bilmesi gerekir." 

Arınç, seçim barajıyla ilgili olarak Türkiye'de Anayasa Mahkemesine 1990'larda başvurular yapıldığını ifade ederek, bugünkü noktaya o başvuruların reddedilmesiyle gelindiğini kaydetti.

Bülent Arınç, bu konuda yapılan başvuru üzerine AİHM'nin 2008'de, yüzde 10 barajın bütün partiler için geçerli olduğu, hatta bağımsız adayların da bunu bilerek seçime katıldığı ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ne aykırı olmadığı kararı verdiğini anlattı.

-"Gerekleri demokrasi içinde yerine getirilir"-

İktidar partisi olarak, bir yıl kadar önce, bütün muhalefet partilerine barajın kalıp kalmaması, kalırsa kaç olması gerektiği, dar bölge, daraltılmış bölge ve benzeri konulardaki görüşlerini sorduklarını ifade eden Arınç, şöyle konuştu:

"Hiçbirisinden incir çekirdeğini dolduracak bir şey gelmedi. Bazı partiler baraj kalsın ki ben bütün oyları toplayayım derdinde. Bazı partiler baraj kalksın ki yüzde 2 de alsam, parlamentoya girelim derdinde. Biz ayrıca, 450'nin 450 olarak, 100'ün de Türkiye milletvekilliği veya başka bir isimle olup olmayacağını da sormuştuk. Dolayısıyla onları beklemekten sıkıldık. Onlar da esasen, 'Bu baraj kalsa daha iyi olacak' dediler. CHP'nin bir iki teklif verdiğini biliyorum ama çok dikkate alınacak şeyler değildi. Bugünkü sistemin devam etmesi konusunda, muhalefetin de bir şey söylememesine bakarak, biz karar verdik. 

Şimdi Anayasa Mahkemesi önündeki konuları mutlaka en iyi şekilde tartışacaktır. Bizim böyle bir derdimiz, sıkıntı yok. Bu kriz anlamına da gelmez. Mahkeme ne karar verirse versin bunun gerekleri demokrasi içinde yerine getirilir. Hiçbirimiz bir endişe veya yarın ne olacak kaygısı içinde değiliz."

(Sürecek)

Kaynak:Haber Kaynağı

Etiketler :