Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Maliye Hesap Uzmanları Vakfı tarafından düzenlenen "Enflasyonla Mücadele ve Merkez Bankacılığı" programında konuştu. Bakan Şimşek, Türkiye'nin ekonomi programının temelinde dezenflasyonun yer aldığını vurguladı ve önümüzdeki üç yılda Türkiye'ye 60 milyar dolarlık kaynak taahhüdü olduğunu açıkladı.

Dezenflasyon ve Ekonomi Programı

Bakan Şimşek, dezenflasyonun Türkiye'nin ekonomi programının merkezi olduğunu belirterek, “Dezenflasyon sürecinde iç talebi yavaşlatacağız, dış talepteki katkı çok değerli olacak” dedi. Küresel ekonomide başarılı bir dezenflasyon sürecinin yaşandığını ve bu sürecin Türkiye’nin hedeflerine paralel bir noktaya geleceğini ifade etti.

Fiyat İstikrarı ve Mali Politikalar

Şimşek, Türkiye'nin en önemli önceliğinin fiyat istikrarı olduğunu vurgulayarak, "Fiyat istikrarı olmazsa olmaz. Uzun vadeli finansmana erişim, sürdürülebilir yüksek büyüme ve daha adil bir gelir dağılımı açısından fiyat istikrarı çok önemli" diye konuştu.

Enflasyon Hedefleri

Enflasyonu tek hanelere indirmek için yapılan çalışmalar hakkında bilgi veren Şimşek, "Sıkı para ve maliye politikası, yapısal dönüşüm ve verimlilik artışı; reçete bu. Enflasyonun tek hanelere indirilmesi çok ciddi bir iş, zaman ve sabır gerektiriyor" dedi.

Merkez Bankası Rezervleri ve Likidite Yönetimi

Merkez Bankası rezervlerinde swap hariç pozitif rezerv noktasına yakında ulaşacaklarını belirten Şimşek, gerektiğinde ihtiyacın ötesinde likiditeyi çekmek için borçlanacaklarını söyledi. Maliye politikasının işlevselliğinin fiyat istikrarını sağlamak olduğunu vurguladı.

Dış Finansman ve Taahhütler

Dış finansmana erişim konusunda büyük oranda sorunun çözüldüğünü belirten Şimşek, "Önümüzdeki 3 yılda en az 60 milyar dolarlık Türkiye'ye taahhüt edilmiş kaynak var, buna carry trade diyemezsiniz. Bu kaynak uzun vadeli ve uygun maliyetli" dedi.

Kayıt Dışılıkla Mücadele ve Bütçe Açığı

Kayıt dışılıkla fiili olarak mücadele edeceklerini açıklayan Bakan Şimşek, geçen yıl yaşanan deprem etkisiyle oluşan bütçe açığının kalıcı olmayacağını ve gerekli tedbirlerin alındığını belirtti. Cari açığın milli gelire oranının Mayıs ayından itibaren yüzde 2,5'in altına ineceğini vurguladı.

Türkiye'nin Borç Durumu

Türkiye'nin yüksek borçlu bir ülke olmadığını ifade eden Şimşek, "Türkiye'nin hanehalkı, şirket ve kamu borcu toplamının milli gelire oranı yüzde 110'un altında. Bu oran, dünya ortalamasının oldukça altında" dedi.

Sermaye Piyasalarının Gelişmesi

Bankacılık sektörünün iyi durumda olduğunu belirten Şimşek, "Fiyat istikrarını sağlarsak, sermaye piyasalarının reel sektörü fonlaması imkanı artıyor. Bankacılık sektörü finansman ihtiyacının yüzde 88'ini karşılıyor. Bu sürdürülebilir bir model değil, sermaye piyasalarının derinleşmesi ve gelişmesi lazım" şeklinde konuştu.