Bahçelievler Gümüşhane ve Bayburt Dernekleri Buluşması

Bahçelievler Gümüşhane ve Bayburt Dernekleri Buluşması

TÜGVA Yüksek İstişare Kurulu Üyesi Erdoğan: - "İşte şimdi bu birliğimizi kurumsallaştırmak için bu Yenikapı ruhunu yönetimde doğrudan yansıtabilmemiz için devamlı araya parazit yapan darbecileri, bürokratik oligarşiyi, yargı vesayetini, medya sermaye sahi

İSTANBUL (AA) - Türkiye Gençlik Vakfı (TÜGVA) Yüksek İstişare Kurulu Üyesi Bilal Erdoğan, "İşte şimdi bu birliğimizi kurumsallaştırmak için bu Yenikapı ruhunu yönetimde doğrudan yansıtabilmemiz için devamlı araya parazit yapan darbecileri, bürokratik oligarşiyi, yargı vesayetini, medya sermaye sahiplerini devreden çıkarmak için 16 Nisan çok önemli bir fırsat, dönüm noktası." dedi.

Milli Savunma Bakanı Fikri Işık ile Bahçelievler Gümüşhane ve Bayburt Dernekleri buluşmasına katılan Erdoğan, bu milletin oy kullanmayı çok iyi bildiğini söyledi.

Yeni anayasayla belediye başkanlığına benzeyen bir sistemin hükümet sistemine taşınacağını aktaran Erdoğan, şöyle devam etti:

"Güçler aykırılığı ilkesi olduğu söylenmesine rağmen, bir sandıkta oy kullanırdık ve listenin başında Başbakan adayı olarak o partinin genel başkanının ismi yazıyordu. Sonra Meclisin içinden tek parti çıkamıyorsa -ki 7 Haziran'da yaşadık- yüzde 41 oy alan tek başına hükümet kuramayacak durumda oldu. Çünkü bu sistem koalisyon üreten bir sistem. Eski sistemde bir oy kullanıyorduk ve hem yasama hem yürütme organını seçiyorduk. Bu sistemle bu ikisi arasında kuvvetler ayrılığı ilkesinin olduğunu söylemek mümkün mü? Bugüne kadar bunu iddia edenler, bu milleti aldatmak isteyenlerdi. Niçin? 'Bir şekilde koalisyon hükümetleri olsun ki ben devamlı o karanlık CHP zihniyetini zamanı geldiğinde bürokrasi üzerinden, yeri geldiğinde yargı üzerinden, hiçbiri işlemezse darbecileri devreye sokarak bu ülkeyi yöneteyim, bu milleti tahakküm altına alayım.' Şimdi yeni sistemde, bir sandıkta yasama diğerinde yürütme organı için oy kullanacağız. Gerçek anlamda kuvvetler ayrılığı ilkesini, halk sandıkta gerçekleştirmiş olacak."

Erdoğan, buna karşı çıkanların her zaman darbecilerin yanında olduğunu, bu zihniyetin, bu ülkede ezanı yasaklayan, on binlerce camiyi satan, yıkan, ahır yapan zihniyet olduğunu aktardı.

Bu zihniyetin değişmiş olamayacağını dile getiren Erdoğan, "Çünkü daha 15 yıl önce inançlarımızı yine engellemek isteyen, Kur'an kurslarını, imam hatipleri kapatan, hafızlığı yasaklayan zihniyet, aynı zihniyet. Şimdi bu milletin değerlerine maalesef karşı olan, didişme, kavga içinde olan zihniyet, milletin iradesi yönetime doğrudan yansıyacak diye tutuşmuş durumda. Avrupalı ve oradaki terör örgütleriyle el ele vererek, 'hayır' kampanyası yapıyorlar. Şimdi bu milleti denize dökeceğini iddia edenler, işte o zaman denize döktüğümüz emperyalist güçlerle yan yana pozisyon alanlar. Bu çok manidar, bunu çok iyi görmek zorundayız. Bu milleti denize dökeceğini iddia eden haysiyetsizler, 15 Temmuz'un da kontrollü darbe olduğunu... Bu kadar sersem adam bize gelse, ancak kafasına kontrollü bir darbe lazım ki aklı başına gelsin." diye konuştu.

- "16 Nisan çok önemli bir fırsat"

Bilal Erdoğan, 15 Temmuz’da milletin Kurtuluş Savaşı'ndan beri olmadığı kadar kenetlendiğini, birlik olduğununu vurgulayarak, "İşte şimdi bu birliğimizi kurumsallaştırmak için bu Yenikapı ruhunu yönetimde doğrudan yansıtabilmemiz için devamlı araya parazit yapan darbecileri, bürokratik oligarşiyi, yargı vesayetini, medya sermaye sahiplerini devreden çıkarmak için 16 Nisan çok önemli bir fırsat, dönüm noktası. Allah için hayırcıların hiçbir vaadi yok. 'Hayır dediğin zaman Türkiye için şu iyi olacak' yok. Ama evet, '21. yüzyılda yeniden büyük Türkiye inşa edeceğiz' diyor. Bugüne kadar yapılanları çok daha hızlı şekilde başaracak sistemi yerleştireceğiz.' diyor." değerlendirmesinde bulundu.

Hızlı, hemen çözüm üreten bir devletin, bu sistemle mümkün olacağının altını çizen Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Bugüne kadar yasama ve yürütme üzerinde, bakanlıkların bürokratik yapılarının tahakkümünün egemen olduğunu gördük. Cumhurbaşkanımız da ondan önce gelen liderler de hep bundan şikayet ettiler. Çünkü bürokrat kendini halkına karşı bir seçilmiş kadar kendini sorumlu hissetmeyebilir ama seçilmiş olan işte belediye başkanı... Bu sistem, Anadolu insanının adeta sorumsuzlaştırılmasını sağlayan bir mekanizma. Bu mevcut sistem bunu getiriyor. Recep Tayyip Erdoğan’ın dinamizmine, kovalamasına rağmen ancak bir noktaya kadar işletebiliyorsunuz ama yeni sistemde tüm yürütme organı doğrudan halka hesap vermek zorunda olacak. Farklı bir sandıkta oy kullandığımız için yasama organı da ilk defa gerçek anlamda yürütmeyi dengelemeye muhatap olabilecek. Onun dışında ne diyorlarsa bakıyorsunuz yalan. Yok '18 yaşına milletvekili olacak ondan sonra emekli maaşı almaya başlayacak. Lokantalar kapanacak. Bin 500 tane Cumhurbaşkanı yardımcısını atanacak.' Yazık, günah... Bu millete bir kere de içi dolu bir şey ver. Millete bir gelecek vaat et. Ancak 7 seçim kaybedip de kasetle partinin başına gelen adam gitmek bilmiyor ki. Tek adamlığı yaşadığı için bunu böyle sürdürmeye çalışıyor."

- "Bu, parti değil memleket meselesi"

Erdoğan, 16 Nisan'ın, 15 Temmuz kazanımları için, darbecileri yenen "Yenikapı ruhu" için artık kurumsallaşması için önemli olduğunun altını çizdi.

Ülkenin ciddi muhalefet sorununun çözülmesi için de 16 Nisan'ın çok önemli olduğunu dile getiren Erdoğan, sözlerini şöyle tamamladı:

"Çünkü bu tarihten sonra halkın en az yüzde 51'inin teveccühüne mazhar olamazsan siyasette barınamayacaksın. Hadi bu karanlık CHP zihniyeti gelsin yüzde 51'in teveccühüne talip olsun. Halkın değerleriyle kavga etmekten vazgeçsin. İşte o zaman Türkiye‘de sağlıklı bir muhalefet ve çok daha başarılı bir yönetim sistemine kavuşacağız, demektir. Bu bir parti meselesi değil memleket meselesi. Dünyanın böylesine bir çalkantılı bir döneminde Türkiye’nin koalisyonla, ekonomik kriz, partiler arası pazarlıklarla zaman kaybetmeye takati yok. Çünkü bu millete çok zaman kaybettirdiler. Bu milleti çok oyaladılar. Bu millet şimdi 16 Nisan’da tüm yerli ve yabancı düşmanlarına haddini bildirecek ve Türkiye için 21. yüzyılda dünyada hem en büyük 10 ekonomi içine giren hem de tüm adaletsizliklere, zulümlere karşı duran, mazlumun da her zaman yanında olan güçlü bir ülke olmanın yolunu açacak."

AA

Kaynak:Haber Kaynağı

Etiketler :