İSTANBUL (AA) - Yazar Ahmet Turgut, "Biz 21. yüzyılda muazzam bir idrak krizindeyiz. İnsanlar konuşuyor ama anlaşamıyor. Gençler okuyor, dinliyor ama anlayamıyor." dedi.

Cağaloğlu'ndaki Yeni Dünya Vakfı'nda gerçekleşen "Babıali Enderun Sohbetleri"nin konuğu bu hafta yazar Ahmet Turgut oldu.

Turgut, yazar Mehmet Nuri Yardım'ın moderatörlüğünü yaptığı programda, "İnsanlarımız okuduklarını ya da ne dediklerini anlamakta hayli zorlanıyor. Akıl ve aşk anlamaya, idraka yönelik iki temel nimet." diye konuştu.

İçinde bulunulan asrın süratli bir asır olduğunu ve bunun idraki azalttığını ifade eden Turgut, şunları kaydetti:

"Bizim Türkçemizde 'anlamak' diye bir fiil var. Temel fiilimiz bu konuya dair anlamak. İngilizcesine bakıyoruz 'understand', Almanca'sına bakıyoruz 'verstehen'. Understand, birleşik bir kelime. Almancası da tam aynı bakışla oluşturulmuş. 'Stehen' beklemek demek. 'Stand' de beklemeye işaret eder. Dünyanın çoğu dili bunu tekrar ediyor. Belki İngilizce ve Almanca'nın hukuku olabilir. Komşu iki kültür. Ama Arapça'da da vakfe vardır beklemeyi anlatır. Bekledikçe anlayabiliyoruz. Her lisan Allah'tan bir ayet. Bu ayet bize fıtratı okutuyor. İnsanın fıtratında bu varmış. Birbirinden bağımsız kültürler anlama ve idrak üzerine kelime türetirken beklemeyi esas almış. Biz üç dilden örnek verdik. Dillere vakıf olanlar yaklaşık 40 dilden bu örneği veriyorlar."

İbn Arabi'nin fıtrat okumasını doğrudan kelimelere dökerek 'Sürat idraki öldürür' dediğini aktaran Turgut, "Gündem, yaşam süratlendikçe idrak minimuma iniyor. Biz 21. yüzyılda muazzam bir idrak krizindeyiz. İnsanlar konuşuyor ama anlaşamıyor. Gençler okuyor ama anlayamıyor. Dinliyor ama anlayamıyor." değerlendirmesini yaptı.

Turgut, bir gün içindeki gündem değişimini eski zamandaki insanların ancak bir yılda yaşadığını söyleyerek, "Sosyal medyada bir kavga oluyor, biri bir tweetin altına doğrudan yorum yapmış, bir şeyi reddediyor ama reddettiği olay yukarıdaki tweette iddia edilmemiş. Anlayamıyorlar okuduklarını. Bu bir kriz. 21. asır çok süratli bir asır." ifadelerini kullandı.

Batı'da da tahayyülün idrakin kaynağı olduğuna dair güçlü savunmalar olduğunu vurgulayan Turgut, sözlerini, "Tahayyülsüz ateşin varlığını anlayabilmek için ya yakınında olup ateşin seni yakması ya da görmen lazım. En azından ateşin çıtırtısına dair bir şey duyman lazım. Gerçekçi bakıp görmediğin için ateşin olmadığına inanırsan bütün orman yok olur." diye tamamladı.