Hace Musa Topbaş Efendi, Konya Aydınlar Ocağı ve Eğitim Sosyal Kültür Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (ESASER) işbirliğiyle düzenlenen “Vefatının 20. Yılında Hace Musa Topbaş Efendi” konulu sohbette anıldı.

Osman Ediz Hoca’nın Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başlayan programın açılış konuşmasını yapan Konya Aydınlar Ocağı Genel Başkanı Dr. Mustafa Güçlü, Aydınlar Ocağı’nın 1960’lı yıllarda bir araya gelen entelektüel insanlar tarafından Aydın Fikirler Kulübü olarak kurulduğunu ve daha sonra Türkiye Aydınlar Ocağı olarak faaliyete başladığını belirterek ocağın kuruluş amacını “200 sene önce halkıyla aradaki mesafesi açılan aydın-halk ayrışmasını tekrar birleştirmek, Türk aydınını aslî fonksiyonuna kazandırmak amacıyla kurulmuş bir dernektir” şeklinde açıkladı.

“NEFESİN GÜRÜLTÜSÜNÜ HİSSETTİM”

1971’de İstanbul’a tahsil için gittiğini ve Osman Nuri Efendi’yle tanıştığını, Sami Efendi’nin sohbetlerine katılarak ondan son derece etkilendiğini belirten Dr. Güçlü, “Onu dinlerken nefes almaktan bile çekinirdiniz. Böylesine bir manevi halesi vardı. Sami Efendi’yi dinlerken nefes alış verişimiz odana gürültü yapardı. Bir nefesin gürültü yaptığını ben Sami Efendi’nin dizinin dibinde otururken hissettim” dedi.

“ESERLERİYLE ARAMIZDA YAŞIYOR”

Aziz Mahmud Hüdayi Vakfı Genel Müdürü Dr. Âdem Ergül de, “1917 senesinde Konya’nın Kadınhanı ilçesinde dünyaya geldi. Muhterem pederleri, Ahmed Hamdi Topbaş Efendi; vâlideleri ise Âdile Hanımefendi’dir. Ahmed Hamdi Efendi’nin dedesi Ahmed Kudsî Efendi (v. 1887), hem büyük muhaddislerden âlim bir zât, hem de Hâlid-i Bağdâdî Hazretlerinin halîfesi Muhammed Kudsî Bozkırî’den hilâfet almış bir Hak dostudur. 16 Temmuz 1999 tarihinde Hakk’ın rahmetine kavuşan Hace Musa Topbaş Efendi, güzel bir aziz insan olarak yaşadı ve unutulmayacak eserleriyle aramızda yaşıyor elhamdülillah” dedi.

“MUSA EFENDİ ŞEHİR EVLİYASIDIR”

Vefanın Musa Topbaş Efendi’ye yakışan vasıfların başında geldiğini belirten Dr. Ergül, şu ifadelere yer verdi: “Musa Efendi hazretleri kurucu bir zattı. Nizam ve intizam hayatının vazgeçilmeziydi. Herşeye nizam intizamlar verdi. Sonra müesseseler kuruldu. Erkam Yayınlarının kurulmas ile Altınoluk dergisinin çıkmasına vesile oldu. Aziz Mahmud Hüdayi Vakfı’nın kuruluşuna ön ayak oldu. İçtimai bir adamdı. Yâni şehir evliyasıydı. Musa Efendi şehir evliyasıdır derken zamanı iyi okuyan, zamanın gereğine göre hizmet üretmenin yollarını açan bir zattı. Sohbetlerdeki nizam ve intizama… Sofralardaki nizam ve intizama… İnsanların giyinişlerindeki nizam ve intizama... İnsanların yürüyüşlerindeki değişikleri çok farklı bir noktaya getirdi Musa Efendi. Hak dostları posta oturmayı değil, dostla kol kola girip yürümeyi tercih ediyorlar. İçtimai faaliyetlerin hep içerisindedirler.

“TAZİMİ KULLUK İNSANI ALLAH’A GÖTÜRÜR”

Musa Efendi’nin tazim anlayışı ve bakışı da bir kitaplık malzemedir. O ‘tazimi ibadet ve tazimi kulluk insanı Allah’a götürür’ der. Ecdadımız kaleme tazim etmiş be kardeşim. Şimdi Kur’an’a tazimi şirk görüyor kalbi kurumuş adam. Peygambere tazimi şirk görüyor kalbi ve içi kurumuş adam.”

ESADER Külliyesi Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen sohbetten sonra Abdurrahman Durmuş Sert Hoca, ESADER adına Dr. Âdem Ergül’e hat levha ve çeşitli kitaplar hediye etti. Konya Aydınlar Ocağı Başkanı Dr. Mustafa Güçlü de, “Büyük Selçuklu Mirası” adlı üç ciltlik kitabı takdim etti. Program talebelerin okudukları hatmi şerifler ve Durmuş Sert Hoca’nın yaptığı hatim duasıyla son buldu.

Sohbet programına ESADER Yönetim Kurulu Başkanı Durmuş Sert, başkan yardımcısı Ziya Ercan, Selçuklu eski Belediye Başkanı İsmail Öksüzler, 19. Dönem Konya Milletvekili Musa Erarıcı, STK temsilcileri ve çok sayıda dinleyici katıldı. Katılımcılara “Allah Dostunun Dünyasından (Hacı Musâ Topbaş Efendi ile Sohbetler)” adlı kitap hediye edildi.