CENEVRE (AA) - BAYRAM ALTUĞ - Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanı (YTB) Mehmet Köse, terör örgütü PKK’nın Avrupa başkentlerinde son dönemde yaptığı şiddet içerikli protestolara ilişkin, "Bizim açımızdan diasporada yaşayan vatandaşlarımızın güvenliğini sağlamak özellikle son yıllarda değişen atmosferden dolayı en önemli gündem maddelerimizden. Bu konuya ilişkin ikili temaslarımız ve uluslararası çalışmalarımız devam ediyor." dedi.

Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği'nin İsviçre'deki BM Cenevre Ofisi'nde düzenlediği “Sığınmacılar için eğitim" başlıklı toplantıya davet edilen ve bu ülkede çeşitli temaslarda bulunan Köse, AA muhabirine YTB'nin çalışmalarına ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Eğitim sistemine mültecilerin dahil edilmesi nedeniyle Türkiye'nin örnek ülke olduğunu anlatan Köse, sığınmacılara yönelik yaptıkları çalışmaları BM çatısı altında anlatma fırsatı bulduklarını söyledi.

Köse, Türkiye'deki üniversitelerde 19 bin Suriyeli sığınmacının eğitim gördüğünü anımsatarak, "Türkiye, mültecileri hem ortaöğretim hem de yükseköğretim sistemine dahil etti. Bu, mültecilerin dışlanmalarının önüne geçmek, kendi kimliklerini tanımaları ve yaşadıkları ülkeyi anlamaları için bir fırsat sunuyor. Bu, Avrupa'nın tersine bir uygulama." ifadelerini kullandı.

Suriyeli sığınmacılara üniversitelerde eğitim fırsatı verilmesinin Türkiye, komşu ülkeler ve tüm dünya için olumlu sonuçlar doğuracağına işaret eden Köse, "Toplumların kaynaşması ve uzun vadeli bölge güvenliği açısından bu fırsatı önemli görüyoruz. Suriye ile yan yana yaşıyoruz. Savaş bittiği zaman Suriye'yi tekrar bu duruma düşmemesi için inşa edecek insan kaynağı yetişmesi gerekiyor." değerlendirmesinde bulundu.

Köse, son 6-7 yılda Suriye iç savaşında kaybedilen insan kaynağına dikkati çekerek, Suriye'nin geleceğini Türk üniversitelerinde okuyan öğrencilerin inşa edeceğine inandığını ifade etti.

- "Yasa dışı örgütler tüm insanlık için tehdittir"

Son dönemde, Avrupa başkentlerinde ve önemli kentlerinde terör örgütü PKK mensuplarının düzenlediği şiddet içerikli gösterilere de değinen Köse, YTB'nin faaliyetlerinin başında yurt dışındaki Türk diasporasına ilişkin konuların olduğunu söyledi.

Köse, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Yasa dışı örgütler sadece Türk vatandaşları için değil tüm insanlık için tehdittir. Bizim açımızdan özellikle diasporada yaşayan vatandaşlarımız ve onların güvenliğini sağlamak özellikle son yıllarda değişen atmosferden dolayı en önemli gündem maddelerimizden. Bu konuya ilişkin ikili temaslarımız ve uluslararası çalışmalarımız devam ediyor."

Köse, Avrupa ülkelerinin siyasi ve kısa vadeli hedefleri için yasa dışı örgütlere göz yummasının uzun vadede kendileri için tehdit oluşturacağının altını çizdi.

Avrupa'daki Türk vatandaşlarının kurduğu dernek ve kuruluşlara terör örgütü üyelerinin zaman zaman saldırı ve tacizde bulunduğunu anımsatan Köse, bu ülke hükümetlerinde son yıllardaki İslam karşıtlığı, ırkçılık ve ayrımcılık politikalarına göz yumulmasının sokağa şiddet olarak yansıdığını vurguladı.

Köse, "Bu tip olayların yaşanmaması için idarelerin ve siyasi liderlerin kısa dönemli kazançları hedef alarak bir politika geliştirmemesi, sorumluluk sahibi devlet adamı olarak uzun vadeli davranmaları gerekiyor. Devletlerin, devlet olmanın sorumluluğu olarak sınırları içinde yaşayan herkesin ve dünyadaki insanlığın selametini düşünerek adım atması gerekiyor." şeklinde konuştu.

Türk vatandaşlarına eğitim ve hukuk başta olmak üzere her alanda destek olmaya devam ettiklerini dile getiren Köse, şunları kaydetti:

"Yurt dışındaki vatandaşlarımızın önümüzdeki dönemde özellikle de yeni nesillerin kimliğini ve kültürünü koruyacak dil, din ve kültür alanındaki ihtiyaçlarını karşılayacak altyapının ve sivil toplum kuruluşlarının donanımlı olması önemli. Bununla ilgili çalışmalarımız devam ediyor. Anavatan aidiyeti dediğimiz ilişkisini devam ettirecek programlarla ilgili önümüzdeki dönemde yoğun çalışmalarımız olacak. Ama daha da önemlisi biz uluslararası alanda göçmen kökenli toplumların birbirlerinin sorunlarında ya da gündemlerinde iş birliği içinde olmalarını tavsiye ediyoruz. Batı'da dini kimlik temelinde olan ayrımcılık bir ülkede yaşanıyor. Türkler de bu ayrımcılığa muhatap, Araplar, Pakistanlılar, Sri Lankalılar, Afrikalılar ve hatta Alman ya da İsviçreli Müslümanlar da buna muhatap. Dolayısıyla Müslüman göçmen kökenli toplumların ve sivil yapıların birbirleriyle istişare ve organize içerisinde olmasını da önemsiyoruz."

AA