Kitabevinde çekilmiş bir videonun sosyal medyada yayılmasının ardından ülke gündemine oturan Atakan Kayalar, bütün dikkatleri üzerine çekti. TV ekranlarında görünmesinin ardından annesine karşı tutumuyla eleştirilen 10 yaşındaki Atakan, sosyal medya kullanıcıları arasında hararetli tartışmalara neden oluyor! Peki Atakan Kayalar kim? Üstün zekalı mı, indigo mu yoksa kristal çocuk mu?

Atakan Kayalar, 2010 yılında doğdu, 10 yaşında ve 5. sınıf öğrencisi. İstanbul'da yaşıyor, Avcılar Mustafa Kemal Paşa Orta Okulunda eğitim görüyor. Henüz 10 yaşında olmasına rağmen felsefi konuşmaları nedeniyle sosyal medyada gündem olan Atakan Kayalar, basın mensuplarının sorularını cevapladı. Kayalar, “5 ayda 250 kitap okudum. Felsefe, fizik bilim kitapları okudum. İleride psikiyatrist olmak istiyorum. Cumhurbaşkanı da olmak istiyorum. Kitapları kendi kendime keşfettim. Oyun oynamaya da vakit ayırıyorum. Eğitim desteği istiyorum. Sosyal çevremden soyutlanmak istemiyorum” dedi.

Atakan neler dedi: Adım Atakan. Bu kadar. Fazla anlatabilecek hayat hikayem yok. Metafor uzmanıyım desem olmaz, beyin cerrahıyım desem olmaz, cumhurbaşkanıyım desem olmaz. Felsefeyle ilgilisin galiba dedim. Eğitim ve bireysel haklar üzerine konuşuyorduk. O an da Fethi Çağıl bir şey söyledi. Tam olarak hatırlamıyorum. Okuduğum kitaplara bakacak olursak. Kayı serisinin tamamını okudum. Okuldan önce ayrıca bir ahlak eğitimi, ahlak, terbiye ve saygı eğitimi verilmesi gerekiyor. Ondan sonra ise felsefe eğitimi verilmesi gerekiyor. Eskiden felsefe ve psikoloji derdim ama artık sadece felsefe diyorum. Küçük çocuklara psikoloji öğretmekte büyük bir sıkıntı vardır. İnsan hep kendinde bir şeyler arar. Gider şizofreniye bakar. Ben böyle miyim, ben şöyle miyim, ben öyle olacak mıyım, ben böyle olacak mıyım, benim düşüncelerim nasıl, ya ben şizofreniysem diye düşünmeye başlar. O yüzden ilk önce felsefe ondan sonra ise tarih öğretilmelidir” ifadelerini kullandı.

Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk, Türkiye'nin gündemine oturan Atakan Kayalar için sağduyu çağrısı yaparak, "Bakanlık olarak, uzmanlarımız çocuğumuz ve ailesi ile görüşmüştür. Kendilerine ihtiyaçlarına göre en doğru ve sağlıklı pedagojik yönlendirme ve rehberlik hizmeti sağlanmaya başlanmıştır. Çocuğumuzun sosyal medya üzerinden saldırıya ve tehditlere maruz kalması, ailemizi derinden üzmekte ve kaygılarını arttırmaktadır. Çalışmaların sağlıklı yürütülebilmesi için basın kuruluşlarımızın ve sosyal medya kullanıcılarının hassasiyetini beklemekteyiz" dedi.