ARTVİN (AA) - BAYRAM SARAYOĞLU - Artvin Halk Eğitim Merkezi Müdürlüğünün unutulmaya yüz tutmuş ehram dokumacılığını canlandırmak amacıyla açtığı kursa katılan kadınlar, el becerilerini geliştirerek aile ekonomisine katkı sağlıyor.

Geçmişte genç kızların çeyiz sandıklarını süsleyen, bir tür yün kumaş olan ve yöresel giysilerde kullanılan ehram, giyim alışkanlıklarının değişmesiyle unutulmaya yüz tuttu.

Ehram dokumacılığını yaşatmak ve gelecek nesillere aktarmak amacıyla harekete geçen Halk Eğitim Merkezi Müdürlüğü, 4 ay sürecek kurs açtı.

Kurs eğitmeni Nurhayat Bilgin tarafından verilen kursa, çoğunluğu ev hanımı 20 kadın katılıyor.

Nurhayat Bilgin, AA muhabirine yaptığı açıklamada, geçmişte ehram dokumacılığına ilginin büyük olduğunu, 35 yıl öncesine kadar Artvin'de her üç evden birinde bulunan tezgahlarda ehram dokunduğunu söyledi.

Kursa genellikle emekli kadınların rağbet gösterdiğini belirten Bilgin, bir kurs döneminin toplam 256 saat olduğunu aktardı.

Bilgin, ehram kursunun sürekli devam ettiğine dikkati çekerek, şöyle devam etti:

"Kursiyerlerimize unutulmaya yüz tutan yöremize özgü ehram dokumacılığını öğretiyoruz. Aynı zamanda bu sanatımızı canlandırmak ve gelecek nesillere aktarmak amacındayız. Eskiden babaannelerimiz, annelerimiz ve genç kızlarımızı ehramı başörtüsü olarak kullanırdı. Kırmızı kenarlı ehramı genellikle gelinlik olarak kullanırlarmış, beyaz hanımeli motiflileri nişanlı kızlara giydirilirmiş. Biz de böylesi önemli bir giysi olan ehram geleneğini yaşatma gayreti içerisindeyiz."

Erzurum, Bayburt ve Gümüşhane'de de ehram dokunduğunu ancak Artvin ehramının farklı olduğunu anlatan Bilgin, "Bizim ürettiğimiz ehram ince yumuşak yünden örülmektedir. Kırmızı ehram, hanımeli motifli ehram ve kelebek motifli ehram olmak üzere 3 çeşit üretilmektedir. Ehramlarımız ipek, pamuk ve yünden örülmektedir." dedi.

Bilgin, kursun amacının ev hanımlarına meslek öğretmenin yanında onların boş zamanlarını değerlendirmek ve aile ekonomilerine katkı sağlamak olduğunu anlatarak, "Ehramı tezgahlarımızda kadınlarımız el emeği göz nuruyla ilmek ilmek işliyor. En büyük sorunumuz ürettiğimiz ehramları hak ettiği değere satamıyoruz. Pazar sorunumuz var. Yetkililerden yardım istiyoruz." diye konuştu.

- "Güzel işler çıkartıyoruz"

57 yaşındaki kursiyer Nezahat Öztürk de bir kamu kurumundan 4 yıl önce emekli olduğunu ifade ederek, unutulmaya yüz tutan gelenekler ilgi alanına girdiği için kursa severek başladığını ve güzel işler çıkarttıklarını söyledi.

Pazar sorunu yaşadıklarını dile getiren Öztürk, " Eğer ürünlerimiz için pazar bulunursa biz ev hanımlarına iyi bir gelir kaynağı olur diye düşünüyorum." dedi.

60 yaşındaki ev hanımı Nedime Yurttaş ise çocukluk hayalini geçte olsa gerçekleştirmenin mutluluğunu yaşadığını vurgulayarak, "Eskiden köyümüzde babaannem ve annem tezgahlarda ehram dokurdu. Ben çocuk olduğum için tezgaha oturmama izin vermezlerdi. Halk Eğitim Merkezinde bu kursun açıldığını duyduğum gün kursa yazıldım. 4 ay içinde tezgahta ehram dokumasını öğrendim." diye konuştu.

İlmek ilmek işlenen ehram dokumacılığının zor olduğuna dikkati çeken Yurttaş, günde en fazla 20 santimetre ehram dokuyabildiklerini aktardı.

Yurttaş, dokuduğu ürünleri 2 kızının çeyizini koyduğunu ayrıca bir kısmını satarak aile bütçesine katkıda bulunduğunu ifade etti.

55 yaşındaki ev hanımı Aysun Küçük ise kursun ilk başlarda zor geldiğini ancak zaman içinde el becerilerini geliştirerek ehram dokumasını öğrendiğini anlattı.

El emeği göz nuru dokumaları herkesin beğenmesinin hoşuna gittiğini dile getiren Küçük, "Dokuduğum ürünleri çocuklarım gibi sevmeye başladım. İyi ki bu kursa katılmışım. Ehramları satarak üniversitede eğitim gören çocuklarıma harçlık gönderiyorum. Bu da ayrıca benim mutluluk kaynağım." ifadesini kullandı.